Fenerbahçe’de gündem yine Arda Güler. Ümraniye maçı berabere veya yenilgiyle bitse fatura Jesus’a kesilirdi. Portekizli hocanın Arda kararı artık bardağı taşırdı. Jesus dışındaki her teknik direktör Arda’yı gözü kapalı oynatır. Genç oyuncu F.Bahçe için büyük şans. Bu takımda Arda Güler neden oynamıyor, yeterli mi değil, taktik gereği mi, Türkiye merak ediyor? Genç yıldızın annesi Serap Hanım ve babası Ümit Bey de çocuklarını izlemek için tribüne gelmişti. Maalesef hayalleri gerçekleşmedi. Güler ailesi de bizler gibi Arda’nın neden oynatılmadığını yakınlarıyla tartışıyordur. Jesus’un prensip sahibi biri olduğundan haberim var. Bu yüzden kararlarından hiç ödün vermezmiş. Ne olursa olsun Arda için bu kadar ön yargılı olmamalı. İyi futbolcu her zaman oynar. Milyonlar haklı olarak Arda’yı 11’de görmek istiyor. Geçen haftadaki yazımda “Bu çocuk bu takımda oynar” diye vurgu yapmıştım. Deplasmanları bilmem ama Arda’nın oynamadığı maçlarda Kadıköy’de taraftarın reaksiyonu olur gibime geliyor.

Sarı-Lacivertlilerin Ümraniye karşısındaki futbolu ve bazı oyuncuların performansı hayal kırıklığı. Kötü oyun haftalardır devam ediyor. Ümraniye maçı alıp götürse şaşırmazdım. Ferdi’nin bireysel çabası olmasa vah F.Bahçe’nin haline. Ferdi’nin oynamadığı tek yer kaldı o da kale. Crespo ve İrfan Can’ın varlığıyla yokluğu belli değil. Valencia da çok kötüydü, bütün topları ezdi. İkinci husus takımın ani düşüşüyle alakalı. Ligde ve Avrupa’da sergilenen olağanüstü performans, mücadele, yüksek tempo, rakibe baskı, ofsayt taktiği, atılan goller herkesi büyülemişti. Şimdi ne oldu da bunların hiçbiri gerçekleşmiyor. Teknik direktör ve futbolcular aynıyken! Rakipler Jesus’u çözdü. Hocanın B planı yok! Yazımı zirvedeki iki ezeli rakip F.Bahçe ve G.Saray’la noktalıyorum. Yine kayıkçı kavgasına girdiler. Kayıkçı kavgası; sonuç alınamayacak, sürüp giden bıktırıcı tartışma demek. Lütfen uzatmayın artık. Bizler futbol izlemek istiyoruz.