Küreselleşmeyle birlikte takımlar arasındaki farklar giderek azalıyor. Bu yüzden kompakt bir takıma sahip Gürcistan da ciddi rakip. Bizim çok daha kaliteli oyuncularımız var ama sonuç için önce yüksek kondisyon sonra takım ahengi önemli. Biz ise hâlâ oluşum halindeyiz. Yine de olası en iyi 11’le sahadayız. Sakat oyuncular gözetilerek kurulmuş savunma ile kaliteli ama Milli Takım deneyimi eksik oyunculardan oluşan hücum hattını tamamlayacak olan orta sahanın performansı olacak. Hakan hücumu yönetir, savunmadan Kaan da stoperlerin arasına girerse işler kolaylaşacak. Öyle de oluyor; Milliler çok iyi başlıyor oyuna. Top ezici çoğunlukla bizde, savunma ileride ama temkinli, sabırlı, dikkatli paslaşmalar, beklerin etkili çıkışları derken; 25’te Mert’in golü geliyor. Golde Ferdi’nin geriye çıkardığı top önemli. 

Sonra 2. golün peşine düşmüşken işler birden tersine dönüyor. Bu kez Gürcistan ileri çıkıyor, savunmamız kolay geri çekiliyor, rakibe pas imkânı veriliyor ve rakip 32’de golü buluyor. Bu golde de savunmamızın uyumsuzluğu ortaya çıkıyor. Bir de top rakipteyken yeterli baskıyı yapamıyoruz. Bu da güç, çalışma ve uyum işi. Ama 2. yarı başından beri yarattığımız baskı sonuç veriyor; 65’te Arda’nın harika golü geliyor. Top kazanma, çabukluk ve yetenek var bu golde. En güzeli de 2-1’den sonra da gol iştahımızın bitmemesi. Sonuçta kazandık ama son dakikalara rakibi üstümüze çekerek girmek büyük risk. Neyse ki korkulan olmuyor hatta son saniye Kerem’in golüyle 3-1’lik galibiyet geliyor.

KORKU DOLU ANLAR!

Gürcistan’ın 70. ve 90+6. dakikada iki topu direkten döndü, yürekler ağza geldi. Üçüncü golümüzden önce Samet’in kafasıyla çıkardığı top rakibin mutlak golünü önledi.