Fransa: İyi haber-kötü haber

11 Temmuz 2024 Perşembe

Önce iyi haber: Faşist Marine Le Pen’in Ulusal Toparlanma (UT) partisi beklediği oyu alamadı. Yeni Halk Cephesi (YHC) seçimden zaferle çıktı. Kötü haber: UT sandalye sayısını 2022’ye kıyasla yüzde 60 artırdı. Fransa hâlâ “dehşet verici bir şeyin eşiğinde”.

GÜNDEM: YÖNETİM KRİZİ

Seçim sonuçları, hiçbir ittifakın çoğunluğu elde edemediği bir meclis ortaya çıkardı. Fransa Boyun Eğmez (FBE) partisi önderliğindeki YHC, (Sosyalistler, Yeşiller ve Komünistler) 182 sandalye kazandı. Macron’un merkezci “Birlikte” ittifakı 168 sandalye ile takip ediyor ve UT’nin ise tek başına 143 sandalyesi var. Cumhuriyetçiler ise 60 sandalye kazandı.

Bu parçalanmışlık içinde istikrarlı bir hükümet kurmak olanaksız. Yakın gelecekte ya dengesiz bir koalisyon hükümeti ya da teknokratik bir yönetim olasılığı yüksek. Fransa savaş sonrası Dördüncü Cumhuriyet’in istikrarsızlık dönemine geri dönmüş gibi görünüyor.

Le Pen’in UT’si, en büyük parlamento bloku olamadı ama iskemle sayısını 89’dan 143’e yükseltti. Bu yükseliş, Fransız toplumundaki derin bölünmeyi, UT’nin çok ciddi bir tehlike olmaya devam ettiğini gösteriyor.

YHC’nin zaferi, faşizmi durdurma şansına, yalnızca bir sol birliğin sahip olduğunu gösterdi. Ancak bu henüz çok kırılgan bir birlik. FBE ile ortakları, sosyalistler, yeşiller ve komünistler arasında ciddi ideolojik farklılıklar var. Bu durum, hükmet kurma ve yönetme konusunda önemli, bir engel oluşturuyor. Ayrıca YHC’nin Macron’un emeklilik reformlarını geri alma, asgari ücreti artırma ve servet vergisini yeniden getirme gibi politika önerileri, egemen sermayeyi endişelendiriyor. Bu endişeler (ve tabii şantaj yapma çabaları) sermaye kaçışını tetikleyebilir. Bu koşullarda YHC programında ısrar ederse, daha fazla ekonomik siyasi istikrarsızlık riskiyle, özellikle ekonomik konularda taviz vermeye başlarsa da dağılma ve halk sınıflarının desteğini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalır. Uzun sürecek siyasi müzakereler ve teknokratik hükümet olasılığı büyük sermayenin hesaplarını aksatabilir ve ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir, sadece Fransa’yı değil, daha geniş Euro Bölgesi’ni de etkileyebilir.

YA ‘ULUSAL TOPARLANMA’ ANA MUHALEFET OLURSA?

Bu istikrarsızlık ortamında, ekonomik kriz derinleşirken Le Pen’in artan parlamenter varlığı, hükümeti zorlayacak güçlü bir platform sağlar, bu da meclisin politik yaşamında potansiyel olarak istikrarsızlık yaratabilir. Ana muhalefeti UT temsil etmeye başlarsa, “yerlici”“yabancı düşmanı”, göçmenlik tartışmaları, Ukrayna gibi jeopolitik konulardaki ayrılıklar derinleşir ve “süreç olarak faşizm” içinde kaçınılmaz olarak faşist-antifaşist çatışması, kesin bir karar anına doğru daha da sertleştir. 

Bu sertleşme ortamında, UT’nin basıncı, YHC karşısında, ana akım partileri kilit konularda daha sağ, uzlaşmaz pozisyonlar almaya zorlayabilir, böylece genel siyasi dengeleri daha da sağa kaydırabilir. Bu senaryo, Fransız siyasetinde kutuplaşmayı derinleştirir, etkili yönetim için gerekli olan geniş tabanlı koalisyonların oluşmasını zorlaştırır.

BİR HALK CEPHESİ HÜKÜMETİ

Zaferine rağmen, YHC hükümet kurma konusunda zorlu bir görevle karşı karşıya. Koalisyonun içindeki bölünmeler, Mélenchon’un liderlik tarzı, potansiyel ortaklarla yapılan müzakereleri zorlaştırıyor. YHC, başbakanlığı güvence altına almayı başarsa bile, küçük bir çoğunlukla veya azınlık hükümeti ile yönetmek, sürekli müzakere, uzlaşma gerektirecek, bu da YHC’yi tatsız tavizler vermeye zorlayacak. Kültür endüstrisinin, güvenlik ve devlet bürokrasisinin YHC’nin sosyal politikalarına direnci ve bu direncin alacağı biçimler kritik öneme sahip olacak. Kapitalist devletin sınıfsal özelliklerini unutanlar, bu unutkanlığın faturasını eninde sonunda öderler.

Evet, seçim sonuçları faşizmin, bir hükümet kurarak devleri şekillendirmeye başlamasını engelledi. Ancak gündemde ekonomik etkiler yaratacak siyasi istikrarsızlıklar var. İş dünyasının tepkisi, ülkenin ekonomik geleceğini şekillendirmede önemli olacak, sermaye kaçışı ihtimali ise büyük bir tehdit oluşturuyor. Fransa bu çalkantılı zamanlarda yol alırken demokratik kurumlarının dayanıklılığı ve sol hareketin direnme gücü her zamankinden daha fazla sınanacak. Fransa hâlâ “dehşet verici bir şeyin eşiğinde”.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları