Varlık dergisi 91 yaşında

20 Temmuz 2024 Cumartesi

Bir zamanların tanınan gazetecisi Baki Süha Edipoğlu, Necati Cumalı ile ilgili anısını “Bizim Kuşak ve Ötekiler” kitabında şöyle aktarır: “Necati, on beş gün, yirmi gün, belki de bir ay merakla bekledi. Şiirleri bir türlü Varlık dergisinde çıkmıyordu. Bir gün bana geldi, ümitsiz hatta kederliydi: ‘Ben size söylemedim mi? Bu Yaşar Nabi Bey benim şiirlerimi beğenmedi. Bari gidip defterimi geri alayım’ diyordu. Kendisini teskin ettim. Biraz daha bekle, biz bir zamanlar çok bekledik, dedim. Sustu. Derin bir tevekkül içinde ilk şiirinin çıkacağı o mutlu günü beklemeye başladı. Aradan iki ay kadar bir zaman geçmişti; bir akşam üstü Ahmet Muhip’le birlikte şairlerin devam ettiği Şükran Lokantası’nda oturuyorduk. Bir de baktık, camların arkasında beyaz dişleri, güler yüzü ile Necati Cumalı göründü. Elinde Varlık dergisi vardı. İşaret edip içeriye davet ettik. Necati, kendinden emin adımlarla, fakat saklamaya çalıştığı çocuksu bir sevinçle geldi yanımıza oturdu. Büküp katladığı Varlık dergisinin hemen bir kaç saat evvel çıkmış taze baskısını masanın üstüne bıraktı. Açtık baktık. Necati’nin ilk şiiri, derginin en güzel yerinde yayınlanmıştı. Kendisini tebrik ettik ve şerefe kadehleri kaldırdık. Cumalı artık aramıza resmen bir şair olarak katılmıştı.” 

***

Bir zamanlar şiirinin Varlık dergisinde yayımlanması şairliğin de ispatı anlamına gelirdi. Hele bir öykün yayımlanmışsa artık edebiyat dünyasının kapılarının ardına kadar açılırdı. Necati Cumalı’nın bir şair adayıyken Varlık dergisinde günlerce şiirinin yayımlanmasını beklemesi boş değildi. Nitekim bizim kuşağa kadar bu etki büyük bir hevesle sürdü. Gencecik bir kızken Varlık’ta ilk şiirimin yayımlandığı günün kalp çarpıntısını unutmama imkân yok. 

***

Genç Cumhuriyetin muazzam bir atılımla hemen her şeye dokunduğu dönemde başkentte bir temmuz günü yayın hayatına başlayan Varlık dergisi ilk çıktığında Harf Devrimi yapılalı on beş yıl olmuştu. Okuma yazma oranında önemli bir atılımın başlangıç günleriydi. Latin harflerinde okuryazar sayısı çok azdı. Dergi, idealizmle, Sabri Esat Siyavuşgil ve Nahit Sırrı Örik’in de desteğiyle yayın hayatına başladı; Yaşar Nabi Nayır’ın olağanüstü çabası ve emeğiyle yaygınlaştı. Varlık, gazetelerin satıldığı bayilerde okura ulaştı, Anadolu’nun en ücra köylerinde kadar gitti, köy öğretmenlerinin edebiyatla bağını sürdüren en önemli köprü olarak kaldı. Böylece Aydınlanmanın bilincini yaygınlaştırmada en büyük aracılardan birine dönüştü. 

***

Son yıllarda edebiyata yakınlık duyan gençler arasında Varlık dergisi üzerinden yazılanları yorumlama, yazarı/şairi tanıma, merakı sürdürme ve izleme yöntemi tıkandı. Ortalık daha çok popülist olana kapı aralayan abur cubur dergilerle doldu. Bunların gerekçeleri üzerine düşünmek gerekiyor. Ancak bu noktada edebiyatta sorumluluk alan aydın modelinin ortadan kalkmasının etkili olduğunu da söylemek gerekir. Varlık denince Nayır’ın izini süren Kemal Özer ve Enver Ercan’ın bu alandaki çaba ve özverisini eklemek gerekiyor. Onlar dergiciliğimizin son şövalyeleriydi. Varlık dışında başkaca dergileri yayın hayatımıza kazandırmada hizmetleri yadsınamayacak bugün hâlâ bu alanda çaba gösteren Turgay Fişekçi gibi, Semih Gümüş gibi...

***

Bugün görsel olanın ağır baskısı altındayız. Üniversitede bir öğrencim 160 kelimelik X’i okumada zorlandığını söyleyiveriyor. 30 saniye bile sürmeyen Instagram “reels”lerinin cazibesinden dem vuruyor. Bununla birlikte son yıllarda bizi günlük hayatımızda genel düşünsel izlekten ayıran çok sayıda uyaranla karşı karşıyayız. Bir filmi, bir tiyatro eserini geçtim, maçta bile 90 dakikayı bir dolu mesajlaşma, telefona gelen haber ve günlük olaylarla kesintiye uğrayarak izleyebiliyoruz. Oysa Shakespeare’in Hamlet’te “Kelimeler... Kelimeler...” derken sözün önemini ve ciddiyetini vurguladığı dünyayı bir kere daha anımsatmaya ihtiyaç var. Kâğıt fabrikalarının bilinçli bir şekilde elden çıkarıldığı, kâğıdın artık Avro’ya bağımlı olduğu, kitap ve dergi fiyatlarının ona yüze katlandığı koşullarda sözün önemini hatırlatmak için oluşmasını beklediğimiz koşullar artık yok! Yine de geleceğe söz kalacak! 

***

Bugün Varlık dergisi Mehmet Erte kaptanlığında hâlâ yoluna devam ediyor!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Karton kahramanlar 31 Ağustos 2024

Günün Köşe Yazıları