Tuncay Özkan'dan Tarihe Bir Not

28 Ağustos 2011 Pazar
\n

Bağımsız ve tarafsız yargı işbaşında:

\n

Silivride artık tam bir hukuksuzluk örneği olarak cezaya dönüşmüş olan çok uzun tutukluluk hallerinin sona ermesini, bazı sanıkların tahliye edilmesini isteyen, aralarında mahkeme başkanı da olan yargıçlar bir yanda

\n

Ankarada yıllardır Deniz Feneri e.V davasını izleyen ve bazı sanıkların tutuklanmasını isteyen savcılar öte yanda

\n

Gayet bağımsız ve son derece tarafsız HSYK tarafından, baktıkları davalardan alınıyorlar!

\n

Adalet Bakanlığı açıklama yaparak tutuklu ve hükümlü gazetecilerin büyük bir bölümünün gazetecilik faaliyetlerinden dolayı değil, başka suçlardan içerde olduklarını bildiriyor!

\n

Pek doğal olarak tarih baba bunların tümünü not ediyor.

\n

***

\n

Bu arada tarihe başka tanıklıklar da sürüyor

\n

24 Temmuzda yayınlanan Tutuklu Gazetede Tuncay Özkan, AKP Sonrası Türkiyede Muhalif Gazeteci Olmak başlıklı yazısıyla bir dönemi anlatıyor

\n

Yazının başlangıç bölümü şöyle:

\n

AKP iktidarının herkesten gizlediği bir Türkiye Projesivar. Bu proje uygulamalarıyla ortaya koydu ki; uygulayıcı lideri olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın otoriter tutumu ile yerleştirilecekti.

\n

Ben buna karşı çıktım. Recep Tayyip Erdoğan beni önce çalıştığım medya kuruluşlarından uzaklaştırdı. Bu konuda yaptığı baskılara karşı kendi yayın şirketimi, Kanaltürk televizyonunu kurdum.

\n

Kanaltürk muhalif olması yüzünden Maliye Bakanlığı tarafından iki yıl boyunca bütün evraklarına el konularak incelemeye alınmış, film satan firmalar mali denetime sokulmuş, Kanaltürke film satışı engellenmiştir.

\n

Ayrıca Devlet Bakanı Egemen Bağış ve iktidarın görevlendirdiği danışmanlar ile AKP yetkilileri Kanaltürke reklam ambargosu uygulamıştır. Ve reklam verenleri tehdit etmişlerdir.

\n

Ayrıca Kanaltürkte yayımlanan haberler nedeniyle AKP Diyarbakır Milletvekili tarafından kiralık katillere öldürtülmek istendim. Kanaltürkten çıkarken kurşunlandım. Suikastçıların telefon konuşmaları yasal dinlemelere takılmış. Suikastçı olayları itiraf etmiştir.

\n

Kanaltürk üzerindeki baskılar artarak devam etmiştir. Kanal yandaşlarınca ele geçirilene kadar bu baskılar devam etmiştir. Kanal çalışamaz hale getirilmiştir. El değiştirince bütün sorunlar hemen çözülmüştür.

\n

Türk siyasal hayatının son 20 yılına damga vuran Cumhuriyet Mitingleri 2006-2007 yılları arasında organize ettiğim 6 mitingden oluşmaktadır. Ben bu mitingleri demokrasinin gelişimi için organize ettim. Hepsi sivil toplum örgütlerinin katılımıyla gerçekleşmiştir.

\n

4 Nisan 2007 Ankara Tandoğan mitingine 1.5 milyon kişi katılmıştır. 28 Nisan Burhaniye mitingine 30 bin kişi katılmıştır. 29 Nisan İstanbul Çağlayan mitingine 3.5 milyon kişi katılmıştır. Ardından İzmir Gündoğdu Meydanı’nda yapılan mitinge 2 milyon kişi katılmış ve bu mitinglerin hiçbirinde olay çıkmamıştır. Mitinglerde ortak slogan Ne şeriat ne darbe tam bağımsız demokratik Türkiyeolmuştur.

\n

Ben mesleğimi ödünsüz yaptığım, özgür düşünme ve karşı çıkma hakkımı kullandığım için tutuklandım. 23 Eylül 2008den bu yana suçumu söyleyin dedikçe sen suçunu biliyorsundiyen savcılar ve tutukluluğu cezaya dönüştüren yargıçlarca cezaevinde tutuluyorum. Yıldırılmak, engellenmek ve yok edilmek isteniyorum. 110 gündür de hiçbir gerekçe olmaksızın tek başıma tecrit hücresinde tutuluyorum…”

\n

***

\n

Tuncay Özkanın makalesi çok daha uzun

\n

Daha sonra başına gelenlerin ve Türkiyedeki durumun özetini kendi açısından yapmaya devam ediyor

\n

Tarih baba bunları da kaydediyor!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları