Saldırarak Aklanmak!

23 Ocak 2015 Cuma

Tutum ve davranışınıza ilişkin bir yargıdan kurtulmanın yollarından biri, o tutum ve davranışla özdeşleştireceğiniz birine, bir kuruma, bir simgeye saldırmaktır!

***

Sosyal Psikoloji bize ittifakların, dayanışma ve sevgi gibi olumlu duygulardan çok, korku ve nefret gibi olumsuz duygulardan etkilendiğini gösteriyor...
İktidarlar, özellikle de demokrasileri yeterince gelişmemiş olan ülkelerdeki iktidarlar, muhalefete yüklenmek, kendi saflarını sıkılaştırmak için çeşitli “nefret söylemlerini” oldukça sık kullanır...
Konu birilerini veya bir fikri suçlamak olunca, dil de kabalaşır, “alçak”, “hain” gibi sıfatlar havalarda uçuşmaya başlar.
Sonuç olarak, etnik köken, milliyet, din, mezhep gibi mukaddes değerler üzerinden üretilen “nefret söylemleri” bu ülkelerdeki politikanın genel çizgilerinden biri haline gelir...
Ve ne yazık ki bu “nefret söylemleri” “söylemde” kalmaz, şiddetin, terörizmin temelini oluşturur!

***

AKP iktidarının gerçeklere aykırı bir biçimde Cumhuriyet gazetesine ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelttiği “dine hakaret” suçlamasının temelinde yukarıda aktardığım “aklanma çabası” mekanizmasının yattığını Orhan Erinç 19 Ocak tarihli ‘Suç Uydurma’ Suçu... başlıklı yazısında çok güzel anlatmıştı:
“...Süreç, Almanya’ya 80 kişilik bir ekiple gitmekte olan Başbakan Davutoğlu’nun, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’ın çağrısı üzerine Paris’e uğraması ile başladı ve önde devlet temsilcilerinin yer aldığı yürüyüşün ülkemizde ekranlara yansımasıyla tavan yaptı...
...ekrandan fark edilen ekipteki kişilerin telefonlarına ileti yağmaya başladı. Sunturlu sıfatların da yer aldığı iletilerin en yalını ‘Peygamber Efendimize hakaret eden bir dergi için düzenlenen yürüyüşte ne işin var?..’ olanıydı.
Dizler titredi, etekler tutuştu. Çünkü çantada keklik sayılan oylar tehlikeye girmişti.
Ortalığı yatıştırmaya Netanyahu gerekçesi yeterli olmayacağı için, hedefe Cumhuriyet’in konulması gerekti...
...Başbakan Davutoğlu, Cizre’de yaşanan gerginlik için ‘itidal’ çağrısı yaptığı konuşmasında, Cumhuriyet için tam tersini söyledi ve saldırı çağrısı yaptı.
Oysa kendi partisinin bakanları, milletvekilleri ve yandaşları Hazreti Muhammet’e hakaretin daniskasını sergilemişlerdi. Hazreti Muhammet’e hakareti aklından bile geçirmeyen ama düşünceyi ifade özgürlüğünü korumayı ödev bilen Cumhuriyet’in yaklaşımını tersine çevirmeye niyetlendiler.
Bunu gerçekleştirmek için de suç uydurma furyasına giriştiler...”

***

İşte iktidarın son sihirbazlık numarası da bu olsa gerek:
Cumhuriyet’e ve CHP’ye, din üzerinden (haksız yere) saldırıp seçmenine mesaj vererek kendini kurtarmak.
Kahramanmaraş, Çorum, Sivas Madımak olaylarını yaşamış bir ülkede çok tehlikeli bir oyun!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

1 Mayıs 2024 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları