İlhan Bey’den bir mektup

21 Haziran 2015 Pazar

20 Eylül 2003 eşimle evlenmemizin 40’ıncı yıldönümüydü, yakın dostlarla bir kutlama planlamış, elbette İlhan Bey’i de çağırmıştık...
Ankara’dan dönüyordu, o günlerin olağanüstü yoğunluğu ve karışıklığı içinde unutmuş; sonradan bir özür mektubu verdi...
Bugün, ölümünden sonra yıldırım gibi geçen 5 yılın ardından, onu bu duygu dolu mektubu ile anmak istedim.
Dostlarımı teker teker yitiriyorum...
Yalnızlık duygusu çok kötü!

***

Sevgili Kardeşim Emre,
Pazar günü gazeteye gelip çağrı zarfını açınca beynimden vurulmuşa döndüm, nazar boncuğuyla istikbale sigortalanmış davetiye çarptı beni; adını çıkaramadığım soluk yeşil renk üzerine yansıyan geçmişin izdüşümünde geleceğin mutluluğunu da tohumlayan toplantıya katılmak onurunu özel bir duyarlıkla bana tanıdığınız halde bu inceliği değerlendiremedim...
Hiçbir mazerete sığınacak halim yok, gerekçe tek sözcük: Nisyan!..
Ankara’daki karmaşadan sersem sepelek dönüşle karışan kafam suçlu, ama belki de aşırı yorgunluğun özrünü düşünmek hafifletici neden sayılabilir...
Her neyse Ahmet Haşim’in ünlü şiirindeki gibi “Bî haber gövdeme gelmiş, konmuş” olan “Başım”ın bağışlanması olanaksız...
40’ıncı yılda Bilgi ile Emre’nin mutluluklarına katılmak isterdim, bu güzellikten yoksun kaldım, bir kırk yıl sonra yine toplanırsanız bu mektubumu hatırlayın...
İlhan Selçuk

***

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları