Hangi Demokrasi...

30 Haziran 2011 Perşembe
\n\n\n

Sevgili okurlarım, bugün yazacağımı belirttiğim Siyaset ve Stockholm Sendromu IIIbaşlıklı yazım biraz daha bekleyecek!

\n

Çünkü önümüzde çok daha vahim bir soruya da daha doğru bir tanımla bir sorunvar:

\n

Hangi Demokrasi?!

\n

Elbette bu sorunun veya soru biçiminde ifade ettiğim sorunun temelinde pek çok öğeyle birlikte Stockholm Sendromuda var...

\n

Meclisteki yemin krizi üzerinden Stockholm Sendromukonusundaki üçüncü yazımı da güncel sorunlara bağlayıp bir yazı yazabilirdim

\n

Ama o zaman hem güncel sorunların özünü hem de Stockholm Sendromukavramının esasını gözden kaçırabiliriz diye kaygılandım ve bugün, yaşadığımız yemin kriziolayının özünde yatan Demokrasi Bunalımıkonusunda yazmayı uygun buldum.

\n

***

\n

Sevgili Attilâ İlhan 1970’te başlayıp 1997de son kitabını yayımladığı Hangi dizisiyle toplumdaki yaygın kavramları tartışmaya açtı:

\n

Hangi Sol (1970)

\n

Hangi Batı (1972)

\n

Hangi Seks (1976)

\n

Hangi Sağ (1980)

\n

Hangi Atatürk (1981)

\n

Hangi Edebiyat (1993)

\n

Hangi Laiklik (1995)

\n

Hangi Küreselleşme (1997)

\n

Attilâ İlhanın bu kitapları insanın ufkunu açar.

\n

Bunları okumak zahmetine girenler olur mu bilmiyorum, ama böyle bir zahmete katlananlar olursa ve bir de benim Demokrasimizle Yüzleşmek ve İçimizdeki Zalim adlı kitaplarıma bakarlarsa, bugün yaşanan olayların temelinde yatan çelişkileri çok daha iyi fark ederler.

\n

Attilâ İlhan bugünlerde yaşasaydı eminim Hangi Demokrasi diye bir kitap daha yazardı.

\n

1970’li yıllarda Ankarada Tunalı Hilmi Caddesinde, danışmanlık yaptığı Bilgi Yayınevindeki odasında haftada bir iki kez, tertemiz, bomboş çalışma masasının başında yaptığımız uzun sohbetlerde görünengüncel olayların arkasında yatan nedenleri tartışırdık.

\n

Ben olayların daha çok tarihsel ve toplumsal köklerine inmeye çalışırdım.

\n

Attilâ İlhan Emreciğim, olaylara global bakmak gerek, onun için de ben daima, dünyayı düzenlemek isteyen büyük ülkelerin istihbarat örgütlerinin mantığı ile olup biteni anlamaya çalışırım derdi.

\n

Attilâ İlhanın bu görüşünden hareketle, burada ne Amerikadan, ne Avrupa Birliğinden ne de emperyalizmin oyunlarındansöz edeceğim

\n

İşaret etmek istediğim nokta, yemin krizininardındaki temel sorun olan Demokrasi bunalımı.

\n

CHP ve BDPnin girişimiyle kamuoyunun gündemine gelen bugünkü yemin krizininaltında Demokrasi bunalımı yatıyor

\n

Konuyu basit bir yemin krizi sanmak büyük bir yanılgı olur:

\n

Seçimlerden de önce, bir rejimin Demokrasidiye adlandırılması için laik bir hukuk devletiolması gerekir.

\n

Laiklik, temel hak ve özgürlüklerin, tek bir inanç mensuplarının tekelinde olmadığını güvence altına alır.

\n

Hukuk devleti olgusu ise, bu temel hak ve özgürlüklerin, Türkler ve Kürtler, siviller ve askerler, görevde olanlar ve olmayanlar, politikacılar ve yazarlar, yani kısacası herkes için, vazgeçilmez bir biçimde, özellikle de devlet karşısında korunmuş olmasını içerir.

\n

Bugünkü yemin krizinin ardında yatan Demokrasi bunalımının asıl nedeni, bu Hukuk Devleti ilkesinin zedelenmiş olmasıdır.

\n

Sadece milletvekili seçilen veya seçildikten sonra milletvekilliği düşürülen tutuklu veya tutuksuz adaylardan söz etmiyorum:

\n

Haburda başka türlü, Silivride başka türlü işleyen bir adaletten, aleyhlerindeki delillerin gizlilik gerekçesiyle sanıklara ve avukatlara verilmediği bir hukuk düzeninden, suçlandıkları anda tutuklanan ve bir ortaçağ zihniyeti ile tutuklu yargılanan vatandaşlardan söz ediyorum.

\n

Milletvekili seçilen tutuklu sanıkların serbest bırakılmamaları, seçilen bir milletvekilinin seçimin iptal edilmesi ve bunları protesto için CHP ve BDPnin Meclise girmemesi veya yemin etmemesi:

\n

Bütün bunlar, esas olarak sözünü ettiğim Hukuk Devletinden yoksun bir sözde Demokrasi bunalımının seçime ve Meclise yansıyan sonuçlarıdır.

\n

Sorunu böyle görürsek önümüzdeki krizi aşmak daha kolay olur!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları