Ceylan Adanalı Kabadayıoğlu

Yavuz Kabadayıoğlu Anısına

17 Kasım 2021 Çarşamba

“Sen bir Cumhuriyet Gazetesi yazarısın. Sana zaten Cumhuriyetin ilk şehri olan Zonguldaklı biriyle evlenmek yakışır” demişti düğün dansımızda bana. Kaç kişi düğün dansında böyle bir şeye vurgu yapar ki demiştim o anda. Ama O YAVUZ KABADAYIOĞLU idi. Cumhuriyet sevdalısı, Zonguldak tutkunu, benim güleç yüzlü, merhametli, melek eşim.

Her zamanki gibi yine son derece haklıydı. TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN İLK İLİYDİ ZONGULDAK.

Çünkü hem ülkenin ağır sanayi tesislerinin bulunduğu pilot bölge idi, hem de Cumhuriyet dönemine damga vuran isimlerin yetiştiği en önemli illerinden biriydi Zonguldak. Öyle ki; 10.Yıl Marşı’nın, “Demir ağlarla ördük Anayurdu dört baştan” dizeleri bile şair Behçet Kemal Çağlar’ın Zonguldak’ta yaşadığı dönemin tesirlerini taşımaktaydı. O mısraları yazarken birebir şahit olduğu 8bin km’lik demiryolu ağı oluşturma çalışmalarından ilham almıştı Behçet Kemal Çağlar. 

Eşim Yavuz beni Zonguldak’a ilk götürdüğünde karış karış gezdirdi bana güzel memleketini. İlk işi beni Zonguldak Maden Mühendisleri Odasına götürmek oldu. Çünkü TARİHİN KÜLTÜR EMANETİYDİ orası.  “Bak” dedi. “Atamızın ilk ayak bastığı yerler buralar. İyi bak buralara. Zonguldak sanayi hayatının en önemli unsuruna, kömüre sahipti ama maalesef ki kömür havzamız yabancıların yönetimindeydi. Ne zaman ki Cumhuriyet kuruldu, işte o zaman Zonguldak Cumhuriyetin ilk ili oldu. Ama Zonguldak’ın aynı büyüklükteki bir diğer mutluluğu “Atatürk’ün Zonguldak kömür havzasına ziyarete gelmesiydi.” dedi. 

Maden Mühendisleri Odası’nın yan tarafındaki tarihi iskeleye indirdi beni. Ata’mızın memleketine ayak bastığı yerleri bana anlatırkenki hal hareket ve tavırları adeta öğrencisine ilk dersini veren heyecanlı, hevesli bir tarih öğretmeni gibiydi.

“26 Ağustos 1931de Atatürk’ün Zonguldak’a geleceği haberi geldiğinde tüm Zonguldak halkı ve işçiler akın akın gelip toplandığı yer tam burası Ceylan” dedi. “Bir hayal et. Deniz tekneler ve sandallar ile dolu ve hepsinde Türk bayrakları var. Sabırla saatlerce denize bakarak Atatürk’ü bekliyor hepsi. Hava da nasıl sisli. Saat sabahın 9u ve ufuktan Ertuğrul Yatı görünüyor. Sandallar tekneler marşlarla teknenin etrafını sarıyor. Tam şurada gümbür gümbür top atışları.”

Memleketine gururla bakarak anlatmaya devam etti Yavuzum o gür sesiyle.

“ Şu baktığın tarihi iskele eskiden E.K.İ’nin iç limanındaki iskelesiydi. Atatürk gelecek diye buraya halılar döşenmiş. Atamız halılarla döşenmiş olan bu cemiyet merdivenlerinden çıkarak Zonguldak’a ayak basmış. Sonra yanındakilerle birlikte arkanda duran şu kaldırımın oradan arabalara binerek -Üzülmez Kömür Ocakları- bölgesine gitmiş. Babam Hüseyin Kabadayıoğlu o günlerde çekilen fotoğrafları ve gazete haberlerini saklardı. Bak bende buraya geleceğiz diye yanımda getirdim resimleri.Keşke köşende yazsan bu hikayeyi”

Yavuzumun gözleri yine dolu dolu olmuştu. Zaten ne zaman Atatürk’ten bahsetsek gözleri dolar, dudakları titrerdi. Türkiye’nin dört yanında Atamızı anlattığım tüm konferansların ilk ve tek provasını Ona yapardım. Her provam Onun gözyaşlarıyla biterdi. “Keşke” derdi, ”Keşke!” “Keşke bir gün de Zonguldak’ta söyleşi yapsan. Öyle iftihar ederim ki.” 

“Ama bir gün Zonguldak’ta söyleşi yaparsan 2 şartım var. İlki şu: Söyleşini Atatürk’ün Zonguldak’a ilk ayak bastığı Maden Mühendisleri Odasında yapacaksın. İkinci şartım ise; konuşmana Zonguldak gelini olduğunu söyleyerek başlayacaksın.”

Ne mutlu bana ki Yavuzumun en büyük 2 dileğini 2 sene önce yerine getirdim. ZOKEV Zonguldak Kültür Eğitim Vakfı, ATATÜRKÇÜ Düşünce Derneği ADD Zonguldak Şubesi ve ÇYDD Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Zonguldak şubesinin ev sahipliğinde gerçekleşen Köy Enstitüleri konulu panel Zonguldak Maden Mühendisleri Odası’na gerçekleşti ve ben kürsüdeki konuşmama “Ben Cumhuriyet Gazetesi Yazarı bir Zonguldak geliniyim” diyerek başladım. Atamızın ayak izlerinin silinmediği Zonguldak Maden Mühendisleri Odası binasının hınca hınç dolan salonunda o an kopan alkışlar ve panelin devamındaki tezahüratlar Cumhuriyet sevdalısı ve Zonguldak tutkunu Yavuzumun isteğini fazlasıyla yerine getirmişti. Panelin sonunda “Emekli Öğretmenler Korosu”nun söylediği Cumhuriyet marşlarının göğe yükselen sesi bundan 80 yıl önce “Yaşa varol” haykırışlarıyla Mustafa Kemal Paşayı uğurlayan maden işçilerinin nidalarına karışmıştı dimağımızda. Atamızın ilk ayak bastığı yerde olağanüstü güzellikte ve duygu selinde gerçekleşen ve belki de hayatımın en güzel ve en özel günlerinden biri olan o panel hepimizin Atamıza minnetini anlatır gibiydi.

Bugün geldiğimiz noktada ise tarihe tanıklık eden ve yaklaşık 80 yıldan bu yana sivil toplum örgütlerine ev sahipliği yapan bu KÜLTÜR MİRASI Zonguldak Maden Mühendisleri Odası Binasının yıkılması gündemde. Maden Mühendisleri Odası’nın yarım asırı aşkın süredir kendi imkanlarıyla yaşatmaya çalıştığı bu bina Enerji Bakanlığı talimatıyla TTK’dan Milli Emlak’a devrediliyor.Halk ayakta. Halk isyanda. Halk kültürel mirasının önüne barikat kurmuş, TARİHİNE SİPER OLMUŞ, VERMEMEYE KARARLI. 

Tüm dünya “millet olma birlik olma” anlamı yükleyerek kültürel miraslarına namusu gibi bakarken bizim kültürel miraslarımızı bunca kolay gözden çıkarmamız akıllara durgunluk veriyor. Ama asıl akıllara durgunluk veren şey beyan edilen gerekçeler. 

Zonguldak Maden Mühendisleri Odası Binası kinayeli şekilde ifade edildiği gibi “akşamcıların toplanma yeri” değil, şehrin kültürlü aydın kesiminin siyaseti, bilimi, ekonomiyi tartıştığı Zonguldak’ın kültür, sanat, tarih, bilim, milli birlik ve beraberlik konularında nabzının attığı yerdir. 

Zonguldak Maden Mühendisleri Odası Binası ifade edildiği şekliyle “Yoldan geçenin rahatlıkla girip demlenebildiği (!!) yer” değil, bir avuç aydının AYDINLANMAK İÇİN KARANLIĞI EŞELEDİĞİ yerdir.  

Zonguldak Maden Mühendisleri Odası Binası; Atamızın ayak izlerine ve bu şehrin tarihine tanıklık eden bir KÜLTÜR EMANETİ, 

Zonguldak Maden Mühendisleri Odası Binası BU ŞEHRİN VİCDANIDIR. 

*****29 Ocak 2021 gecesi bize veda eden Cumhuriyet ve Zonguldak aşığı melek eşim Yavuz Kabadayıoğlu’nun aziz ruhuna saygı ve özlemle…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

23 Nisansız çocuklar 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları