O MHP’li cinayete nasıl yardım etti?

08 Mayıs 2024 Çarşamba

Sadece Bolu’ya gitmenin cezası 20 yıl hapis midir? 

Ne garip bir soru, demeyin. Zira gözümüzün içine baka baka, aklımıza hakaret ediliyor

Kuşku yok ki Sinan Ateş iddianamesine dair çok haber okudunuz ve analiz dinlediniz. Son olarak MHP lideri Devlet Bahçeli de sessizliğini bozdu ve şöyle dedi: “Kimin elinde hangi belge ve bilgi varsa mahkemeye sunmalıdır. Hatta şahit olarak dinlenmek isteyenlere mahkeme kapısı açılmalıdır.”

Cinayet iddianamesindeki tutuklu sanıklardan biri de Serdar Öktem. Avukat olan Öktem’in önemli bir MHP’li olduğu sır değil. Sır olan ise bu iddianamede neden yer aldığı...

Evet, iddianamede Öktem “cinayete yardım” ile suçlanıyor. Evet, bundan dolayı 20 yıla kadar hapsi isteniyor. Evet de... Ne yapmış da bu suçu işlemiş, işte o yazmıyor.

Bir defa da bin defa da okusanız, yok.

İddianameye göre; Serdar Öktem cinayet günü olan 30 Aralık 2022’de Bursa’dan Ankara’ya, oradan da Bolu’ya geçmiş. Yılın son günü de Bolu’daki bir otelden çıkmış, bir yayla yoluna sapmış, 26 dakika sonra da oradan dönmüş.

Peki, bu bilgiler ne anlama geliyor? Yok. Savcı hiçbir şey yazmıyor. Hiçbir açıklama getirmiyor.

O halde neden var bu bilgi?

“Cinayete yardım” gibi çok ağır bir suçlama yapıp buna delil olan eylemi neden yazmazsınız?

Yoksa?

Acaba MHP’li Serdar Öktem, cinayet günü Bolu’ya kiminle birlikte gitti? Ankara Ülkü Ocakları Başkanı Ömer Şanlı ile birlikte olabilir mi? İkisinin aracının plakaları neydi?

Ve sahi Serdar Öktem Bolu’da kiminle görüştü? Cinayeti işleyen tetikçi Eray Özyağcı ile olabilir mi? Cinayet gecesi tetikçi de Bolu’da bir yaylada kaldı mı? O konaklamayı sahi kim organize etti?

O PLAKALI ARACI KİM KULLANDI

Bakınız...

Bu sorular o kadar kritik ki...

Yanıtlarının hepsi aslında dava dosyasında var. Ancak savcı bunların hiçbirini iddianameye yazmıyor. Haliyle tutuklu sanık Serdar Öktem’in suçunun “sadece Bolu’ya gitmek” olduğunu sanıyoruz.

Halbuki...

Soruşturma dosyasına hâkim herkes biliyor ki Serdar Öktem cinayet anını organize eden İstanbul’daki ekiple, tetikçiyi kaçıran Ankara’daki ekip arasındaki kilit ve ortak isim.

Haliyle... Siz o kilidi koparırsanız, sanki birbirinden haberi olmayan ama aynı kişiyi öldürme suçunda rol alan insanlar yığınının günlüklerini “iddianame” diye önümüze koyarsınız. Tam da budur yargılamaya esas teşkil edecek 145 sayfa.

Demem o ki Serdar Öktem’in “suçsuzluğu” cinayetin örgütlü olmadığına kapı aralıyor.

Bakın, tetikçinin lideri Doğukan Çep’e para gönderen Ufuk Köktürk ile avukat Serdar Öktem’in arasındaki 22 ayrı telefon trafiğine girmiyorum bile. Cinayetten bir gün önce yapılan ama silinen WhatsApp yazışmasına da..

Ve çok daha çarpıcısı...

Savcı, Serdar Öktem’in “06 DB 7018” plakalı bir araçla Bolu’ya gittiğini yazıyor. Halbuki, o araç Öktem’e ait değil. Acaba o plakalı aracı şüphelilerden Ömer Şanlı kullanıyor olabilir mi? Eğer öyleyse, savcı neden bu “hatayı” yapar? Yoksa, Ankara Ülkü Ocakları başkanının ismi “geçmesin” diye bilinçli mi yapıldı?

Sorular çok, yanıtlar henüz yok. Lakin, tarih çok kez öğretti ki sakladığınızı sandığınız sır gözlerimize vuruyor. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Boğulacağımız lağım 17 Mayıs 2024
Çok korkun ama... 15 Mayıs 2024
Hayal bu ya... 10 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları