Aykut Küçükkaya

2020’ye veda ederken...

28 Aralık 2020 Pazartesi

Birkaç gün sonra koca dünyamız 2020’ye veda edecek... Ancak bu veda geçen yıllardaki gibi olmayacak... 2020’yi yıkıp geçen koronavirüs salgını, 2021’de de tüm dünyada etkisini sürdüreceğe benziyor... İnsanoğlu pandemi koşullarına göre yaşamını şekillendiriyor...

***

Covid-19 salgınında -26 Aralık 2020 itibarıyla- 1 milyon 759 bin 604 insanı kaybetti dünya!.. Ve her gün en az 10 bini aşkın insan virüse yeniliyor... Türkiye’de de ölümler rakamlara indirgendi... Günlük 200’ü aşan rakamlara... Rakamlar gerçek mi yoksa “Yitirdiklerimiz çok daha fazla mı” sorusu ağır bir tartışma konusu. İktidarla muhalefetin “ölüm rakamları” birbirini tutmuyor!.. Sağlıkçılarımız “kahramanlarımız” oldu. Onların vücutları da bazen bu savaşta yenik düşüyor. Sağlık emekçilerine reva görülenler ise içimizi acıtıyor...

Ve bilim insanları insanlık için çalışıyor!.. Türk kökenli bilimciler Almanya’da mucizeler yaratıyor. Tüm ülkelerden aşılama çalışmalarıyla ilgili fotoğraflar, görüntüler akıyor... Almanya’dan, Ankara’dan gelen açıklamalara bakılırsa Sağlık Bakanlığı’nın Pfizer-BioNTech aşısından yeterli miktarda satın almadığı görülüyor. Ankara’daki iktidar sahipleri oturdukları koltukların, makamların gelip geçici olduğunu unutuyor; şeffaf olmuyor!.. Halk, pandemi koşullarında ağır ekonomik kriz altında eziliyor...

***

2021 yılına girmemize birkaç gün kala Türkiye gerçeklerine gelirsek!.. 10 Kasım 2020’deki başyazımızda okurlarımıza, halkımıza şöyle seslenmiştik:

“... Siyasal iktidar, aklını kullanan bireyler değil, aklını tarikatlara bağlamış kişiler ve bir ümmet toplumu istiyor. Özellikle son 20 yıldır Cumhuriyete, Atatürk devrim ve kazanımlarına karşı sürdürülen kin ve nefret ileri düzeylere taşındı. Cumhuriyet dönemi bir parantez, boşa harcanmış bir zaman dilimi, hatta bir ‘reklam arası’ olarak kabul ediliyor.

... Bu gelişmeler karşısında aydınların endişelerini dile getirmeleri, şikâyetlerini haykırmaları doğaldır.

Bu ortamda, 1923’te ilan edilen Cumhuriyetten çok az şey kaldığını belirtmeleri haklarıdır. Büyük Önder Atatürk, Cumhuriyetin ilanından sonra, çağdaş Türk toplumu idealine ulaşmak için bir dizi aydınlanma devrimini uygulamaya koydu. Bunların temeli laiklik ilkesi, temel yol gösterici akıl ve bilimdir. Atatürkçülükte umutsuzluğa yer yoktur. Atatürk Samsun’a giderken her şey yok olmuştu. Başkent ve vatanın dört tarafı işgal altındaydı. Bugün 18 Mayıs 1919’dan daha mı kötü durumdayız? Cumhuriyetçiler için, Atatürkçüler için teslim olmak yoktur.

Evet... Yol gösterici, akıldır, bilimdir!.. 2021’de dünyayı kasıp kavuran, gözle görülmeyen bir virüsü “akıl ve bilimin” yendiğini göreceğiz!.. Pandemi koşullarına rağmen kafamızı bitmeyen bir umutla kaldırıp “sisli havayı elimizin tersiyle itmeliyiz!..

Ataol Behramoğlu’nun kaleminden...

Edebiyat dünyasının simge isimlerinden, değerli yazarımız, ağabeyim Ataol Behramoğlu Cumhuriyet okurlarını şiirleriyle selamlıyor. Pazar Dergi’de köşe yazılarıyla okurlarımızla buluşan dünyaca ünlü şairimiz Behramoğlu, her ay şiirleriyle birinci sayfamızdan Türkiye’ye, dünyaya, okurlarına seslenecek. Ataol Behramoğlu “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olur” başlıklı şiiriyle bugün okurlarımıza içten bir “merhaba” diyor...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bitsin bu işkence!.. 29 Kasım 2021

Günün Köşe Yazıları