Altan Öymen

Değişim...

22 Temmuz 2023 Cumartesi

CHP’de “kurultay süreci” başladı. İstanbul’da partinin ilçe merkezlerinde delege seçimleri yapılıyor. Benim üyeliğim (1950’de) Ankara’da başlamıştı. 1990’dan beri İstanbul’da Beşiktaş ilçesinde devam ediyor.

Şu sırada da biz Beşiktaş’taki CHP üyeleri, önce mahallelerimizde oy kullanıp Beşiktaş’ın ilçe kongresine katılacağız. Delegelerimizi seçeceğiz. Seçtiğimiz delegeler de daha sonraki Beşiktaş ilçe kongresinde, Beşiktaş ilçesinden İstanbul il kongresine gidecek delegelerini seçecek. İl kongresinde de Ankara’ya kurultaya gönderilecek olan İstanbul delegeleri seçilecek.

Kurultay da malum, partiyle ilgili tüm genel konuların görüşüleceği ve sonuca bağlanacağı yer.

Katılımcılar, Türkiye’nin her ilinden gelen delegeler ve partide belirli görevlerde bulunmuş kıdemli partililer. Hepsi birlikte sayıları 1000’den fazla oluyor.

İKİ SEÇİM ARASINDA...

Bu kurultayın özelliği, çalışma günlerinin iki seçim arasındaki bir zamana rastlaması... Diğer siyasal partiler gibi CHP de 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta yapılan cumhurbaşkanı ve milletvekili seçiminden sonra, önümüzdeki ilkbaharda yapılacak olan yerel seçimlere katılacak.

Şu sırada tüm siyasal partiler, bir yandan mayıs ayının seçimlerinin sonuçlarını değerlendirirken bir yandan da önümüzdeki yerel seçimlerin hazırlıklarını tamamlamak durumundalar. Bu iki çalışma alanının ikincisiyle ilgili çalışmalar, elbette daha önemli. Çünkü birincisinin sonuçları artık kesinleşmiş. O sonuçlardan elde ettikleri tecrübelerden de faydalanarak yerel seçimde daha olumlu sonuçlara ulaşma imkânlarını arayacaklar.

Tabii o arada partilerinin çalışmalarını daha verimli hale getirmek için bazı düzenlemeler de yapabilirler. Ama o düzenlemelerin seçimle ilgili öncelikli çalışmalarını aksatmamasına özen göstermelidirler.

Çünkü geçen haftaki yazımda da hatırlatmaya çalıştım: “Millet İttifakı”nın cumhurbaşkanı seçiminin ardından sallanmaya başlaması, 1994’teki belediye seçimi sonuçlarını hatırlatıyor. AKP adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın öteki adayların oylarının bölünmesinin sonucu olarak birkaç puan farkıyla belediye başkanı seçilmesini... Bugünkü muhalefet partilerinin büyükşehirlerin belediye başkanlığı seçimleri başta olmak üzere, ilkbahardaki yerel seçimler için yaptıkları çalışmaları mümkün olduğu kadar yoğunlaştırmaları o açıdan da önemli.

‘DEĞİŞİM’ SÖZCÜĞÜ TARTIŞMALARI...

Hal böyleyken şu sıradaki kurultay hazırlıkları sırasında CHP’deki “değişim” taleplerinin çeşitli şekillerde ön plana çıkarılması da o ölçüde sakıncalı.

Ve nedir “değişim” çerçevesinde istenenler?

Herhalde program değişikliği değil... Çünkü CHP’de o değişiklik, son olarak 2018’de yapılmıştı. Ve 1931 programında da yer alan ilkelerin tekrarıyla birlikte, partinin Sosyalist Enternasyonal’e girişinin doğal sonucu olarak yapılan eklemeler de tamamlanmıştı. 1931 programı gibi, o son programdan bugüne kadar metindeki ifadelerden hiçbirine herhangi bir itiraz olmamıştır. Program hep yürürlükte kalmıştır. Tabii “Program metninin şu maddesinin şu cümlesi öyle değil de şöyle yazılmalıydı” diye düşünülerek veya o cümle o bölümde değil, şu bölümde olmalıydı gerekçesiyle yapılan redaksiyon değişiklikleri, bazı Osmanlıca kelimelerin yenileştirilmesinin sonucu olan sözcük değişiklikleri hariç... Ama o son program metnine de CHP’nin temel ilkelerine aykırı herhangi bir görüş eklendiğini iddia eden kimse çıkmamıştır.

“Değişim”e evet ama ne, nasıl, niçin değişecek?

Mayıstaki seçimlerden sonra CHP’deki tartışmalarda kullanılan “değişim” sözcüğünün bu kadar fazla tekrarlanmasının faydası ne?

Cumhuriyet yazarı, değerli arkadaşım Öztin Akgüç de geçen günkü yazısında belirtti: O sözcük, partinin başlıca ihtiyacıymış gibi slogan haline gelirse kavram karmaşasına yol açabilir. Çünkü, o kavramın anlamı hayli geniştir. “Değişim” sözcüğü, bazı olumsuz durumları anlatmak için de kullanılır...

Akgüç, örnekler veriyor:

“Ayrışma”, “farklılaşma”, “başkalaşma”, “bozulma” gibi...

Bunlara daha da olumsuz olan durumlar da eklenebilir. Mesela korona gibi virüslerin değişikliğe uğramasından, Kafka’nın ünlü hikâyesinin kahramanının bir şafak vakti büyük bir hamamböceği haline gelmesine kadar... Bunların Batı dillerinde “mutation” gibi, “metamorphose” gibi karşılıkları var ama Türkçeye çevrilişlerinde kullanılacak sözcük “değişim”dir.

Tabii bu “değişim” sözcüğüne dilbilimindeki anlamı açısından yapılacak bir itiraz... O konuda, sözcüğün anlamı dışında bir başka olgu da var. Biraz önce belirttim: CHP’nin son yayımlanan program kitapçığının kapağında da aynı sözcük var. O söz CHP’nin sıfatı olarak ilan edilmiş, “Modern Türkiye’de değişimin gücü” yazısıyla.

Bu da hatırlanınca, CHP’de, Sosyalist Enternasyonal’e üye olarak onun ilkelerini benimsemesinden yaklaşık yarım yüzyıl sonra, yeni bir hedefi tarif etmek için gene aynı sloganın kullanılmak istenmesi, en azından gereksiz bir “tekrarlama” gibi oluyor.

Özetle CHP’nin şu sırada, bir program değişikliğine ihtiyacı yoktur. Bugün de yürürlükte olan son programı, zaten geçmişteki programlarında var olan ilkeleri zaman içinde gerek dil gerek içerik olarak çağdaşlaştırması ve geliştirmesiyle partinin temel ilkelerini ve hedeflerini ifade etmeye yeterlidir. İleride, aynı hedefler doğrultusundaki düzenleme ve yenilenme ihtiyacı doğarsa onun gereğinin yapılması her zaman mümkündür. Ama herhalde bu, bugünün işi değildir.

Evet bir başka konuda, parti içinde uzun zamandan beri söz konusu olan bir değişiklik talebi var. Tüzüğün parti içi çalışmalarla, seçimlerle ve aday belirleme usulüyle ilgili değişim talepleri epeydir gündemde. O konuda kapsamlı bir çalışma her zaman başlatılabilir. Bu konunun bu kurultayda gündeme gelmesi de mümkündür. Ama o konudaki çalışmaların içinden, bir parti içi çatışma ortamının çıkmasını önleyecek dikkatin gösterilmesi gereği unutulmadan...

O konuya da bir başka yazıda değinmek dileğiyle, değerli okurlarıma sevgiler, saygılar sunarım. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kavala ve Demirtaş 29 Mayıs 2024
Normalleşme sorunu 22 Mayıs 2024
Asker mi, sivil mi?... 15 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları