'Ver Başkancı Sistemi Kap Git Özerkliği!'

14 Şubat 2013 Perşembe

- Barıştan yana mısın? Müzakereyle çözümü destekliyor musun?\n

\n

Bu soru beni deli ediyor.\n

\n

Ne diyeceğiz yani?\n

\n

- Tabii ki aklı başında herkes gibi müzakereden yanayım, tabii ki barış istiyorum.\n

\n

Ama görüşme sürecinin seçilmesini desteklemek, içeriğini bilmediğimiz çözümlere de arka çıkmak demek değil tabii ki.\n

\n

Bu gibi sorunlarda, kamuoyunun desteğini alacak çözüm için hiç kuşku yok ki ne önerildiğinin etraflıca bilinmesi de gerekmektedir.\n

\n

Ayrıca sorunun sağlıklı bir çözüme kavuşması için şu hususların bilinmesi şarttır:\n

\n

Nasıl adlandırırsanız adlandırın, bilin ki bu bütün Türkiyenin sorunudur.\n

\n

Sorunun etnik yönleri olduğu ne kadar yadsınamazsa, çözümün aynı zamanda demokrasinin ilkeleri ve sınırları içinde aranması gerektiği o kadar açıktır.\n

\n

Sorun etnik kökeni ne olursa olsun, bütün vatandaşların mutabakatıyla çözülecektir.\n

\n

Demokratik sorunlara çözüm getirmeyen formüller geçerli olmayacaktır.\n

\n

***\n

\n

Kürt sorununun çözümüyle Türkiyenin demokratikleşmesinin birbirlerinden ayrılamayacağı artık açıkça görülmelidir, görülmektedir de.\n

\n

Bu açıklamaların ışığında, çözüm konusunda umutlu olup olmadığıma gelince...\n

\n

Evet umutluyum, çünkü kendini nasıl tanımlıyor olursa olsun; kamuoyunun geniş kesimi uzlaşmanın zorunluluğunu ve üzerine oturabileceği zemini kavramıştır.\n

\n

Ama aynı zamanda umutsuzum. Çünkü sürecin başaktörlerinden Başbakan, Kürt sorunu ve demokrasi bağlantısını tam olarak kavrayamamıştır.\n

\n

Kamuoyunda hatırı sayılır bir kesimin edindiği izlenim, Tayyip Beyin Kürt sorununu, ver başkancı sistemi, al özerkliği!formülüne indirgemiş olduğudur.\n

\n

Bir yandan İmralı ile görüşmeler sürdürülürken öte yandan da orayla varılacak uzlaşmaya paralel olarak BDP ile parlamentoda başkancı sistemi geçirecek bir anayasa değişikliği üzerinde anlaşmakla, bu sorun çözülemez.\n

\n

Yargı bağımsızlığı, güçler ayrımı, temel hak ve özgürlüklerin güvencesi gibi ana sorunları çözmeden ver başkanlığı al özerkliği!alışverişiyle bir yere varılamaz.\n

\n

Bu açık gerçek, şu anda Başbakan tarafından görülmüyor.\n

\n

BDP tarafından ne kadar görüldüğü de kuşku götürür.\n

\n

Evet BDP şu anda her ne kadar söylemi aksi yönde gözükse bile eylemiyle tüm Türkiyenin değil, salt Kürtlerin partisi konumundadır ve istemleri de etnik alanla sınırlı görünmektedir.\n

\n

***\n

\n

Ama olay bütün Türkiyenin sorunu olduğuna göre, Başbakan, İmralı ve BDP böyle bir formülün üzerinde birleşseler bile sorunu çözemezler.\n

\n

Belki bu formülü yaşama geçirecek sandalye sayısını parlamentoda ele geçirirler, ama yaşamsal sorunun çözümü için şart olan toplumsal mutabakatı oluşturamazlar. \n

\n

Kürt ve de Türk hangi kökenden olursa olsun, tüm yurttaşların temel sorunlarının demokratik çözümü konusunda, bütün muhalefet partilerine, sivil toplum kuruluşlarına büyük görevler düşmektedir.\n

\n

CHP bunların önde gelenlerindendir. CHPnin müzakere sürecine destek vermesini olumlu bulduğumuzu yazarken de bu desteğin, ancak Kürt ve demokrasi sorununun birlikteliğinin gözetilmesi halinde geçerli olduğunu, yoksa genel bir mutabakat sağlayamayacağını, herkesle birlikte CHPye de zarar vereceğini belirtmiştik.\n

\n

CHPnin eski genel başkanı Deniz Baykalın önceki gün gruptaki konuşması da bu görüşleri vurguluyor.\n

\n

Kısacası CHP ver başkancı sistemi, al özerkliği!formülünün ve anayasa kapkaççılığının destekçisi olmayacağını eski genel başkanının ağzından bir kez daha açıklamış oldu.\n

\n

Doğrusu aklın yolu da zaten bunu gerektiriyordu.\n

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları