Adnan Binyazar

Söz öğretmende

12 Temmuz 2024 Cuma

Atatürk’ün, gecesini gündüzüne katıp üzerinde durduğu eğitim, çağdaşlığın temel ilkelerini kökleştirip yeni kuşaklar yetiştirmeye yönelikti. Bunu da ancak öğretmen gerçekleştirebilirdi.

Cumhuriyet dönemiyle başlayan eğitim, sonradan gelen iktidarlarca yozlaştırıldıkça öğretmenin başına gelmeyen kalmamıştır. 

Cumhuriyetçi anlayışla yetişen Özdemir İnce Gazi Eğitim Enstitüsü’nün Fransızca, ben edebiyat bölümünde o anlayışta öğretmenlik eğitimi gördük. İnce, öğretmenliğini geliştirirken şairlik yolunda da ilerliyordu. Düzyazılarındaki akışkanlıkta şairliğinin izi vardır. 

MUSTAFA NECATİ

İnce Cumhuriyet’teki 07.07.24 günkü yazısında, öğretmen İsmail Somuncu’nun yıllar önce ona gönderdiği Cumhuriyet döneminin eşsiz Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati’nin öğretmenlere seslenerek yazdığı mektubunu, “sözcük güncellemeleriyle” yeniden biçimledi. 

Günümüz milli eğitim bakanının, Cumhuriyetle temeli atılan çağdaş eğitim anlayışını kökünden kurutmaya kalktığı, eğitimin yozlaştırıldığı bir dönemde Mustafa Necati’nin öğretmenlere seslenişi, Atatürk’ün, ülkemizin geleceğini emanet ettiği gençlere ayrı bir armağandır. 

ÖĞRETMENE SESLENİŞ 

“Artık mektep hayatın nihayete ermiş oluyor ve hakiki mücadele hayatına girmiş bulunuyorsun. Binaenaleyh (o halde) vazifesinin yüksek ve kutsi (kutsal) mahiyetini (nitelik, öz) tamamen idrak etmiş her muallim (anlamının gerçekten bilincine varmış her öğretmen) arkadaşın gibi senin de seni bekleyen yavrularının arasına koşmakta bir dakika teahhur etmeyeceğine (gecikmeyeceğine) eminim. Bilhassa (özellikle) bu sene yeni Türk harflerini tamim (yayma) gibi şerefli bir vazifen daha vardır. Bütün memleket evlatlarını bir an evvel yeni harflerle okutarak Türkiye’de okuma yazma bilmeyen bir fert (insan) bırakmayacak kadar geniş bir azimle (gayretle) çalışmak mecburiyetindesin (zorundasın). Bunun için yeni Türk harflerini çabuk öğren ve hemen herkese öğretmeye başla.”

Atatürk, Mustafa Necati’nin yitirildiğini duyunca hıçkırarak ağlamış, “Ah, o ne evlattı!” demiştir.

ÖĞRETMENLİK MESLEK YASASI 

Mustafa Necati o dar koşullarda ülkeyi bilgiyle donatacak öğretmenler yetiştirmiştir. Günümüzün bakanı ise 95 yıl sonra “Öğretmenlik Meslek Yasası”nın maddeleriyle öğretmeni küçültücü duruma düşürüyor. 

Cumhuriyet TV’nin sorularını yanıtlayan öğretmen Feray Aytekin Aydoğan, bu yasayı eleştirirken sorularla, yanıtlarla önemli noktalara değiniyor: 

Yasadaki “Öğretim programının amaçlarına aykırı davranmak, hayasızca hareketlerde bulunmak” açıklamasına bir soruyla yargıda bulunuyor: 

“Kimin hayalı olduğuna nasıl karar verilecek? Son madde de öğretmenlerin mesleğine son verilebileceği yazılı. Bu bilimsel, laik, kamusal eğitimi savunan tüm öğretmenleri tehdit anlamına gelir.”

Bir soru da benden: 

Gerçekleşmeyen bir olay üzerine yorumda bulunmak hangi mantığa sığar?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kent Enstitüleri 23 Ağustos 2024

Günün Köşe Yazıları