Adnan Binyazar

Değer yitimi

23 Haziran 2023 Cuma

Ülkemiz, gizli güçlerin belasına uğramışçasına birçok insan canından oluyor. Belaya en çok kadın, genç kız, çocuk uğruyor. 

Böyle giderse değer yitimine uğrayan caniler neredeyse ailelerin kökünü kurutarak kadını kadınlığından, erkeği erkekliğinden edecek. Onların yerini de beyinsiz, cinsiyetsiz, kemik-kas-damar yığınları dolduracak.

Elli, altmış yıl öncesinin şiirlerini, romanlarını, öykülerini anımsayalım. Tümü sevda kokardı, ailede mutluluk bayrakları dalgalanırdı. Yemeyip yavrusuna yediren soylu kadınların, kazandığı üç beş kuruşla aileyi ayakta tutan babaların özverili çabaları dillerde dolaşırdı. 

Günümüzde sayfaların çoğu şiir olmayan şiirlerle, roman olmayan romanlarla, öykü olmayan öykülerle dolduruluyor. 

Gel de güzellik yitimine uğrayan Villon’ın dizelerini anımsama! 

“Nerdesin sütten ak kraliçemiz/ Bülbül gibi şakır söyleşirdiniz?/ Ama nerde bıldır yağan kar şimdi!”

İklim yine iklim ama ne yağmuru yağmur ne karı kar ne rüzgârı rüzgâr... Güneş, aldatıcı mı aldatıcı! 

KÖTÜYE GİDİŞ

Ülkemizde her gün koyun yerine kadın başı kesiliyor. Çocuklar aç susuz okula gidiyor. Sözde dindar biri çıkıp altı yaşındaki kızını eş diye otuz yaşındakinin koynuna sokuyor. Yapılanlar, kör vicdanlıları bile iç titremelere uğratıyor. 

Ülkemizde oğlan çocuklarının ırzına geçmeye kalkanlar türedi. Yurdumuzun güneşi bol göğünün altında yaşayan o yaratıklar, utanç duyacaklarına, bin bir yalan uydurarak kendilerini temize çıkaracak koruyucular arıyor.

NEDENLER

Adaletin hakça kullanılmayışından, olayların bir türlü önlenemeyişinden mi, kötülerin haklı bulunup, iyilerin uydurulmuş nedenlerle suçlanıp yıllarca hapislerde çürütülmesinden mi doğuyor bu olaylar?...

Bir ay önce önemli bir seçim geçirdik. Zaman terazisinin tartımı doğrudur. İyi ya da kötü, halk kararını verdi, seçilene de seçilemeyene de susup gelişmeleri zaman içinde izlemek düşer. 

Oysa politikacılar “Söz gümüşse susmak altındır” atasözünü de anımsayıp susacağına öfkelere kapılıp ağır sözlerle birbirlerine saldırıyorlar. 

ERDEM

Ancak insanın iç dünyasında oluşan erdem, aklın yolunda gün yüzüne çıkıp varlığını duyurur. Erdemli olunacağına, tersini yapıp övgülere kapılarak, başkalarını yerin dibine sokup kendilerini övgülerle gökyüzüne çıkaranlar, kişiliklerini pazara çıkarmaktan başka bir işe yaramazlar. Onlar, sesini çıkardıkça kişilik yıkıntısına uğrayanlar soyundandır. Çoğunun kişilikleri oynaktır, hem kendilerine güven duygusundan yoksundurlar hem başkasına güven beslemekten... 

Sözün ucu göründü. İyisi mi şimdilik bu birikimle, Herbert Spencer’in özdeyişi üzerinde düşünmekle yetinelim: 

“Başkalarını zemmetmek (kötülemek) kendi kendimizi övmenin dürüst olmayan biçimidir.” 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Atatürk Aydınlanması 3 Mayıs 2024
Kent Enstitüleri 26 Nisan 2024
Benlik arayışları 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları