Adnan Binyazar

Bilimin sesi...

14 Ekim 2022 Cuma

TV’lerin açıkoturumlarında genellikle bir anda öfkeye kapılan politikacıların birbirlerine girerek dinleyende gerilim yaratan açıklamaları yer alıyor. Oysa hangi partinin düdüğünü öttürürse öttürsün, iletişim araçlarının amacı halka gerçeği yansıtmak olmalıdır. Açıkoturumlar bu bağlamda, boş konuşmalara fırsat tanımamalı, olaylar tarafsız bir gözle yansıtılıp yorumlanmalıdır. 

Sözden söz üreten erdemli bir kişi, boş konuşmalardan ne denli yılmış olmalıydı ki “Konuşmak gümüşse susmak altındır” atasözünü bir çırpıda halkın belleğine yerleştirmiş... 

Kendini bilen, söyleyecek sözü yoksa konuşacağım diye ekranlarda nefes tüketmez, en azından dinlemeyi bilir. Dinleme bir yana ekran başlarını hep övgücü yandaşlar tutuyor.   

DÜŞÜNSEL PAYLAŞIM 

Dijital ortamda şu sıralar ülkemizin seçkin bilim insanı Prof. Dr. Celal Şengör’ün insanımızın bilgi yoksunluğunu açığa vuran uyarıları dolaşıyor. İletişim araçları, Şengör’ün uyarılarını boşlukta bırakmamalı, tartışmaya açmalıdır. Tanzimat döneminin düşünür şairi Namık Kemal’e “Bârika-i hakikat, müsâdeme-i efkârdan doğar” (Gerçek güneş, düşüncelerin çarpışmasından doğar) sözünü söyleten budur. 

Ne acıdır ki ülkemizde bilim insanlarının görev yaptığı 200’ü aşkın üniversite, kendini yetiştiren düşünürler, sanatçılar olmasına karşın bugüne değin kimseden ses çıkmamıştır. 

ŞENGÖR UYARIYOR 

“Türkiye halkı kravat takar, lüks otomobillerde dolaşır, onların bikinili hatunları, sosyetik plajları doldurur, plansız şehirlere şekilsiz gökdelenler inşa ederek yaşanmaz hale getirir ama tüm bu halk zenginiyle fakiriyle, şehirlisiyle köylüsüyle zırcahildir. Kendi tarihinden habersizdir. Aslında ne dilini ne dinini bilir, ne geleneklerini tanır ne de toplumsal değerlerinin evriminden haberdardır.”

Bu durumun yaratacağı yıkımları da duyuruyor Şengör:

“Artık yeter! Bu ve benzeri rezillikleri yalanlarla bezeyip yücelten; buna karşılık bize bütün dünyada saygınlık kazandıran, aklımızı kullanıp onurlu insanlar olmamızı sağlayan Atatürk’ü aşağılayan âlim pozlu, ukala tavırlı zırcahilleri her gün halkın karşısına diken televizyon kanallarından ve gazetelerden gına geldi. Yükselen ahlaksızlık grafiğimiz kimin eseridir sanıyorsunuz? Cehalet tüm fenalıkların anasıdır. Biz de o anayı besleyip büyütüyor, onun tosuncuklarına oylar veriyoruz. Artık yeter! Memleketimde her elimi attığım yerde cehalet çirkefine bulaşmaktan bıktım...”

Şengör’ün çözüm aransın diye sesini yükselttiği açık. Aydınlar! Şengör’ün görüşlerini halkın belleğine kazıyan güç sizde de var. Kulak verip bilimin sesini duyun, bilgisizliği tarihin kokuşmuş çöplüğüne gömün!...

KORKUTUCU SAHNELER

Halkın arasında insanlığını unutarak eşini, çocuklarını kurşunlarla delik deşik ederken polis korkusuyla tabancayı kendine çevirip canına kıyan caniler türedi. Politikacılar, yüzdeye vurarak olayların azaldığını söylüyor. Söylediklerine kimseyi inandıramıyorlar. Seçimlerin yaklaştığı dönemde olayların üstünü örtmeye kalkıyor onlar. 

Bir yandan geçim derdi öte yandan haksızlığa uğrayanların çoğalması yurttaşa umut kapılarını kapatıyor. Çok yakında sokakları çılgınlaşan insanlar da dolduracak. 

Geçim derdinin ne olduğunu, İstanbul’da İkinci Dünya Savaşı’nın dar koşullarını yedi yaşında bir çocukken öğrendim. O dönemde, eve ekmek getiremeyen babamın neler çektiğini bu yaşlarda anımsayınca gözyaşlarımı içime akıtıyorum. Günümüzde de öyle aileler var ki kendi açlıkları bir yana, yaşlı ana babaları, eşleri, çocukları boğazlarından lokma geçmeden uykuya sığınıyorlar...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Atatürk Aydınlanması 3 Mayıs 2024
Kent Enstitüleri 26 Nisan 2024
Benlik arayışları 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları