Erol Manisalı
Erol Manisalı erolmanisa@yahoo.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

'Batı Taleplerini Karşılama Komitesi'

27 Aralık 2008 Cumartesi

Efendim çok yanılıyorsunuz, bunlar vatan haini falan değiller. Hele cehalet, bilgisizlik meselesinde, işlerin ayrıntılarını sizden benden iyi biliyorlar.

Meseleye yanlış yerden bakıyorsunuz bunları suçlarken; onlar suçlu falan değiller görevlerini yapıyorlar, misyonlarını sürdürüyorlar, yani misyonerler gibi

Kendilerini dine değil Batıya, kapitalizme, emperyalizme adamışlar sadece, hepsi bu

Ey onları suçlayan Türk halkı, yanılıyorsunuz; nerede yanıldığınızı söyleyeyim; onları kendiniz gibi bu ülkenin yurttaşları, vatandaşları sanıyorsunuz. Onlar ne akıl, ne mantık ve ne de ruh hali olarak sizin gibi bakmıyorlar, sizin gibi düşünmüyorlar, sizin gibi hissetmiyorlar, sizden çok farklılar, iş bu kadar basit

-İki kutuplu dünyada sosyalist olan ya da Sovyetlere yakın duran kimi eski aydınların birçoğu 1990dan sonra yavaş yavaş Batıdan esen rüzgârları arkalarına almaya başladılar.“Libero kapitalistkimliğe, bir bukalemun gibi dönüştüler. Neoliberallerse liberalizmi kapitalizmle özdeşleştiren, Batı kapitalizminin arkasında duran saldırgan emperyalizmigörmemezlikten gelen bir tür haline dönüştüler.

Profesör, bilgiç gazeteci, çok bilir romancı ya da işadamı görüntüsü içinde medyatik üne ve Batı desteğine bu kimlik değiştirme ile ulaşmışlardır. Vahşi kapitalizmin yorganının altına hiç çekinmeden dalıp, kendilerini sundular.

-Türkiyede Batının yönettiği yerli oligarşinin içine yerleşerek Batı ile çatışma noktalarındaTürkiyeyi ödün için hazırlarlar. Bu çok önemli bir görevdir. Kıbrısta Batı ile çatıştırmadan, işi tereyağından kıl çeker gibi hallettiler. Fener patrikhanesinde ilerleme sağlanması için altyapıyı hazırladılar.

ABD politikasına ters düşen Türk Ortadokslarınınsesini fiili darbeler ve tecritlerle kıstılar. Kala kala bir Ermeni meselesikaldı. Obama yönetimi ile birlikte talepler art arda gelecek. Şimdi Türk kamuoyunda, Batı talepleri ve dayatmaları ile çatışmayı engellemek içinimzalar toplanıyor, görevliler görevlerini yerine getiriyorlar.

Amortisör görevi…

Önümüzdeki yıllarda ABD ve ABnin Türkiye üzerindeki talepleri karar aşamasından uygulama aşamasına sokulacak. Türk kamuoyundan ve TSK gibi kurumlardan sert tepki gelme olasılıklarınıortadan kaldırmak gerek.

-Kimi akademisyenler, gazeteciler, sanatçılar hatta politikacılar önce özürle işe başlayacaklar. Kamuoyu buna da alışacak... Düşünceleri böyle.

-Türkiyede halk, kurumlar ikiye ayrıştırılacak; evet diyenler ve hayır diyenler televizyonlarda, gazetelerde tartışmaya başlayacaklar. Batının yeni talepleri böylece toplumda meşrulaştırılacak, olağan gelişmeler gibi algılanacak.

Batı Lozanı ortadan kaldırmak istiyor. Kimilerimizin hain, akılsız diye adlandırdığı bu insanlar Batı ile birlikte, Lozanın tasfiyesini benimsemiş kişilerdir.

ABD ve İngiltere Irakta durup dururken yalanlar uydurarak, haksız yere 1,6 milyon insanı katledip insanlık suçu işlerken bu imzacı aydınlar kıllarını bile kıpırdatmadılar. Bir imza kampanyası açmadılar, açamazlardı. Çünkü ABD ve AB bundan hoşlanmazdı.

İmzacılar Türkiyeye ve bölgeye ABD ve ABnin gözü ile onların penceresinden bakıyorlar. Dolayısıyla hain, cahil demek yanlış, onlardan biri olmuşlar. KısacasıBatıya aitler”…

İlle de bir isim vermek gerekirse karşı taraftakiler içinkullanacağınız bir tanımlama en uygunu olur. Bunlar, gerçekötekiler.

Büyük darbenin öncüleri…

Üç-beş yıl sonra AB ülkeleri ve ABDnin en yetkili üst kurumları soykırım tasarılarını benimseyip onaylayacaklar. Para talepleri ve toprak ödünleri dayatılacak. Bunların Türkiyede büyük tepkilere ve Batı karşıtı hareketlere neden olması en korktukları şey.

-İlk etapta öncü olabilecekleri enterne ettiler, kapattılar.

-Şimdi kamuoyunun, yeni Batı taleplerine hazırlanması gerekiyor.

İçimizdeki, “bize ait olmayan kimilerininortaya çıkıp, yarın Batıdan gelecek taleplerin öncülüğünü yapmaları gerekiyor. Aynen, Yes be annem, Hepimiz Ermeniyizkampanyalarında olduğu gibi psikolojik savaşın yürütülmesi zorunlu.

Ama lütfen bu imzacılara hain, cahil gibi yakıştırmalarda bulunmayın, onları küçümsemiş olursunuz. Onlar zaten karşı tarafın bir parçası, onlara ait; kullanacaksanız daha yerli yerine oturacak okkalı sözcükler bulun.

Sorunun temelinde Batı emperyalizminin siyasal İslamla kurduğu ortaklık var. Aydın adı altındaki işbirlikçiler, bu ortaklığın halkla ilişkilerayağını yürütüyorlar; görevleri bu...

Bunlara, Batı taleplerini karşılama komitesidemek en doğrusu...

***

Bir kutlama notu: İki gün önce Muazzez İlmiye Çığ ve Hayrettin Karacanın TBMM önünde ulusal çıkarlarımız adına taleplerini övgüyle ekranlarda izledim. Topraklarımız yabancılara satılmasın diyorlardı. Bakalım, milletin vekillerikimin tarafında yer alacaklar: Milletin mi, yoksa yabancıların mı?

www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları