CHP’nin Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Adayı Ayşe Ünlüce: 'Eskişehir depreme hazır olacak'

Duayen belediye başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in ardından CHP’nin Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterdiği Ayşe Ünlüce, yeni dönemde büyük bir kentsel dönüşüm atılımına başlayacaklarını belirtti.

CHP’nin Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Adayı Ayşe Ünlüce: 'Eskişehir depreme hazır olacak'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.03.2024 - 11:41

Önceliklerinin depreme hazırlık olduğunu vurgulayan Ünlüce, Porsuk Çayı’nın doğusunda çalışmaya başlayacaklarını, yatay mimariden vazgeçmeyeceklerini söyledi. Sloganının “Düne güven, yarına inan” olduğunu belirten Ünlüce, “Seçilmemle şehir zaman kaybetmeyecek. Akıllı şehir ve enerji yatırımı hedeflerimiz var” dedi.

Ünlüce, Cumhuriyet’in sorularına şu yanıtları verdi.

Siyasette yenisiniz, kendinizi anlatır mısınız?

Eskişehir doğumluyum, liseye kadar eğitimimi burada aldım. Üniversiteyi bitirdikten sonra eşimle beraber kısa süreli hâkimlik yaptık, sonra ayrılarak Eskişehir’e yerleştik. 2016’dan beri belediyede çalışıyorum. Yaklaşık altı yıldır da Yılmaz Hoca’yla genel sekreteri olarak, en yakın çalışanlardan biriydim. Yerel yönetimlerdeki deneyimime güveniyorum. Yılmaz Büyükerşen okulunda yetiştik diyebilirim. Hocamız çok yönlü bir kişidir. Onun yanında kamu bütçesi nasıl yönetilir, şehir planlaması, kent estetiği, kültür sanat, pek çok şey öğrenmiş oldum.

Daha önce hiç belediye başkanlığı düşündünüz mü?

Kamuda çalıştığım için siyaset düşüncem yoktu. Hâkimlikten istifa edip geldikten sonra eşim CHP’ye üye oldu. Ayrıca rahmetli eşim belediye meclisi üyeliği yaptı. Yani hep siyasetin içindeydim diyebilirim. Başkanlığı düşündüm mü? Bu işler planlanarak olmuyor. Disiplinli ve çalışkan bir insanım. İnsan ilişkilerinde, iletişimde başarılı olduğumu düşünüyorum. Bir önceki dönemdeki genel sekreterimiz milletvekili adayı olmak için istifa etmişti. Benim yöneticilik niteliklerime güvenilmiş ki, genel sekreter olarak atandım. Yılmaz Hoca, “Sen bu belediyenin ablası ol” demişti. Ben de hakikaten oradaki çalışan herkese tatlı sert ablalık yaptım galiba. Genel sekreterlik siyasetten ari bir görev değil. Belediye başkan adaylığım süreci de biraz hızlı gelişti. Sonuçta benim adaylığım konusunda bir mutabakat sağlandı, ben de gururla ve onurla kazanmak için çok çalışıyorum.

Eskişehir’i yönetmeye hazır mısınız?

Tabii hazırım. Geldiğimiz noktada, “Bu şehir adım adım beni bu göreve hazırlamış” diye düşünüyorum. Bu şehir beni o kadar güzel yetiştirdi ki. Avukatlık yaptığım dönemde “kadın hakları komisyonu başkanlığı” yaptığım gibi “çevre komisyonunun kurucusuyum. Kent konseyinde ve kadın platformunda uzun süre yürütme kurulunda çalıştım. Kadın danışma ve dayanışma merkezi”mizde gönüllü avukatlık yaptım. Sonra genel sekreterlik... Dediğim gibi güzel şehrim adım adım beni bu göreve hazırlamış.

DÜNE İNAN, YARINA GÜVEN

Eskişehir marka bir kent, aynı düzeyi sürdürmek için hazırlıklı mısınız?

Son altı yıldır büyükşehir, Tepebaşı, Odunpazarı belediyelerinin yaptığı pek çok çalışmanın içindeyim. Bu şehir 25 yılda “Şehir Eskişehir’dir” diyecek kadar iddialı bir dönüşüm yaşadı. Geçen seçim sloganımız “Türkiye’nin Eskişehir’i var” idi. Eskişehirli iddialıdır. Son 25 yılda bu iddiasını bütün ülkeye belediyecilik anlayışıyla sergiledi. Türkiye’nin neresinde olursak olalım, iltifat duyuyoruz. Bu bize büyük gurur veriyor. Benim sloganım şu: “Düne Güven, Yarına İnan”. Bu da sorunuzu çok güzel yanıtlıyor. Biz geçmişte bu şehirde yarattığımız, yaptığımız her şeyi koruyacağız, yaşatacağız. Ama dünyanın ve Türkiye’nin yeni dinamiklerinden faydalanmak, şehri daha ileri, daha güzel noktalara götürmek için de planlarımız, çalışmalarımız var.

YENİLENEBİLİR ENERJİ HEDEFİMİZ

Önceliğiniz var mı?

Geçen seneki depremden sonra dirençli şehir yaratma konusunda bir yıl içinde çok ciddi çalışmalarımız oldu. Yılmaz Hoca ilk defa seçildikten sonra 99’da büyük Marmara depremi olmuştu. Kamu yöneticilerinin büyük çoğunluğu o depremi kısa süre içinde unuttu ama biz unutmadık. Yılmaz Hoca afetle mücadeleye hep öncelik vermişti. Kentsel dönüşüme çok ağırlık vereceğiz. Kentsel dönüşüm hep gündemimizdeydi ama yürüttüğümüz çalışmalarda hep mevzuatla ilgili sıkıntılarımız oldu. Onları aşma noktasına geldik. Uygulamaya hazır durumdayız, önümüzdeki dönemde hızla başlayacağız. Porsuk’un bir bölümünü rehabilite etmiştik, geri kalan bölümü, şehrin doğusuna kadar giden kısmı da kentsel dönüşüme hazırlanıyor. Organize sanayiye yakın bölgelerde sosyal konutları hayata geçirmek istiyoruz. Her yaş grubuna hitap edecek spor köyü ve sosyal kampüs inşa edeceğiz. Eskişehir’de ciddi bir emekli nüfusu var, bu grupla da ilgili pek çok desteğimiz olacak. Yenilenebilir enerji ile ilgili pek çok çalışmamız başlamıştı. Güneş enerjisi sistemleri kuruyoruz. Yine güneş enerjisi sistemleri yatırımlarımıza devam edeceğiz. Toplu taşımayı elektrikli otobüse çevirme konusunda çalışmalarımız var. Önümüzdeki sene başlayarak elektrikli araç sayımızı hızla artıracağız. Şehri dijital bir dönüşüme de hazırlamak lazım, akıllı şehircilik uygulamaları konusunda projelerimiz var.

Şehir kadın aday olarak sizi kabullendi mi?

Kadın olmanın ayrıcalığını fazlasıyla hissettim. Açıklandığından itibaren adaylığımın şehirde çok büyük sevinçle karşılandığını görüyorum. Ben Eskişehir’de doğdum. Benim ailem köylü bir aile. Kız çocuklarının okuması için şehir dışına pek gönderilmediği bir dönemde, Cumhuriyetin imkânlarından faydalanarak okumuş ve bugünlere gelmiş bir kadınım. Ama tek başına kadın olmanın yeteceğini düşünmüyorum. Bence bu şehir kadın aday olmamı, başkan adayı olarak büyük sevinçle karşıladı. Ama aynı zamanda belediye tecrübeme, hukukçu olmama da sivil toplumcu olarak yaptığım çalışmalara da güveniyor.

ŞEHİR ZAMAN KAYBETMEYECEK

Rakiplerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Diğer adaylarla daha önce fazla bir tanışıklığımız yok. Ben kendi açımdan en önemli farkın, kazandığımda, belediye, tecrübeli ve işin ehli bir kişiye teslim edilmiş olacak. Şehir, hizmetlerin yürütülmesinde ve projelerin devamında hiç zaman kaybetmeyecek. Ama diğer adaylar aynı değil.

Sizi Büyükerşen gibi birinin önermesi neler hissettiriyor?

Bana çok büyük onur ve gurur hissettiriyor. Çünkü Yılmaz Hoca için Eskişehir her şey demek. Bu kadar önemsediği, evladı gibi gördüğü, bu kadar aidiyet hissettiği bir yeri “Sana güveniyorum” diyerek bana emanet etmesi o kadar önemli bir şey ki. Bu beni mutlu ediyor. Buna layık olmak için çok çalışmam gerektiğini biliyorum ve kendime güveniyorum. Eskişehirliler Yılmaz Hoca’yı bir baba gibi görüyorlar. Hangi siyasi düşünceye sahip olursa olsun birçok kişinin oy verdiği insandır. Aynı mantığımız devam edecek. Daha da ileri noktalara götürerek devam edeceğiz.

Eskişehir ve ilçelerinde hedefiniz nedir?

Kırsalda dört ilçemiz var. Toplam 14 ilçenin altısı CHP’li. Bu altı ilçeye dört ilçe daha ekleyebiliriz. İki merkez ilçemiz zaten uzun süredir bizde ve çok başarılı bir belediyecilik sergileniyor. Ahmet Ataç yirmi yıldır belediye başkanlığı yapıyor, Kazım Kurt da on yıldır. İkisi de çok başarılı işlere imza attılar. Bugün kent kimliğimizle gurur duyduğumuz bir şehirde yaşıyorsak, bunu üç başkanımıza borçluyuz. Ben de bu sürecin ve dönüşümün bir parçası olarak kendimi çok şanslı addediyorum.

Derin yoksulluğa nasıl yaklaşacaksınız?

Yoksulluk artarak büyüyor. Salgında sosyal yardımları ciddi ölçüde artırdık. Sosyal yardım konusu işin bir boyutu, sorunu çözmez, kısa süreli tedavi gibi. Derin yoksullukla mücadele için güçlü devlet politikaları oluşturmak gerekiyor. Başta güçlü devlet politikaları gelişecek ki bizim gibi yerel kurumlar da buna katkılarını sağlayacak.

Belediyemizin başlattığı “Her Ev Bir Atölye” projemiz, aslında yoksullukla mücadele için başarılı bir örnektir. Kadınlar ve dezavantajlı gruplar başta olmak üzere, burada eğitim alan gruplar aile ekonomisine ciddi katkı sağladılar. Merkez ve kırsal ilçelerimizde katma değer sağlayarak, üretimi teşvik ederek, destekleyerek yoksulluğu aşma amacındayız.

Kamuoyu yoklaması yaptırdınız mı?

Yılmaz Hoca, “Ben anket yaptırmam, sokağın sesini dinlerim” der. Bu benim de çok inandığım bir şey. Biz de belki ileriki dönemde ihtiyaç duyarsak yaptırırız. Özellikle adaylığım açıklandıktan bu yana sokakta, çarşıda, pazarda, sahadayız. Şehrin beni bağrına bastığını hissediyorum.

‘SANAT SOKAĞI İNŞA EDİYORUZ’

Büyükerşen’in gölgesinde kalmak gibi bir risk hissediyor musunuz?

Tam tersine Yılmaz Hoca’nın yanında yetişmek, onun yanında olmak ve seçildikten sonra da onun yine hayalleriyle, projeleriyle bizim yanımızda olacağını bilmek bana güç veriyor. Yılmaz Hoca, eminim Ahmet Ataç’a da Kazım Kurt’a da en az bana destek olduğu kadar destek olacak.

Eskişehir’in diğer kentlerden sanat ve kültür alanındaki farkı sürecek mi?

Kesinlikle sürdüreceğiz. Zaten şu anda bizim devam eden o kadar güzel işlerimiz var ki. Mesela Odunpazarı’nda Sanat Sokağı inşa ediyoruz. Önümüzdeki dönemde açmış olacağız. Pek çok sanat dalı orada nefes alacak, sanatseverlerin buluşma mekânı olacak. Bu şehirde senfoninin biletleri satışa çıktıktan sonra yarım saatte bitiyor. Salonlarımız dolup taşıyor, müzelerimizin önünde kuyruklar oluşuyor. Bu hangi şehirde var? Şehir sanatla yaşamaya ve ondan beslenmeye alıştı, bununla gurur duyuyorum, bizim görevimiz de bunu artırarak devam etmek.

YATAY MİMARİDE ISRAR EDECEĞİZ

Siz de yatay mimariden mi yanasınız?

Şehrimizde yüksek katlı binalar, gökdelenler göremezsiniz, hep yatay mimariyi destekledik. Yatay mimari depremde risk azaltıyor. Kişi başına düşen yeşil alan miktarı yatay mimaride çok daha fazladır. Dar ve yüksek yapılı konutlar yerine, geniş ve alçak yapılı konutların insanlarımızın psikolojisini de olumlu etkilendiğini düşünüyorum. Biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yatay mimari de ısrar edeceğiz. Bu şehrin rantını müteahhitler değil, çocuklarımız, gençlerimiz kısacası şehrin gerçek sahipleri kullansın istiyoruz. Bu şehirde 25 yıldır verilmiş bir emek var. Ben Eskişehirlilere güveniyorum ve şunu söylemek istiyorum: Düne güvenin, yarınlara inanın.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler