Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Asırlardır toplumu kemiren gericilik

03 Nisan 2022 Pazar

Yıl 1909... 

31 Mart gerici ayaklanması...

İkinci Meşrutiyet’in ilanından sonra yenileşmeye ve ilerlemeye karşı olan çoğu “alaylı” subay ve çavuşlardan kurulu birlikler, Taşkışla’da bir askeri ayaklanma başlattı.

Onların önüne düşen sözde din adamları ve yobazlar, tekbirler eşliğinde Sultanahmet Meydanı’ndaki Meclis-i Mebusan binasını bastı, 1908 Meşrutiyet Devrimi’ni destekleyen Şûra-yı Ümmet ve Tanin adlı ilerici gazeteleri yağmalayarak makineleri paramparça etti. 

Kalabalık bir güruh şeriat kurallarının eksiksiz uygulanmasını istiyordu.

O korkunç olaydan bu yana 113 yıl geçti. 

***

31 Mart 2022...

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Elazığ’da Nur Cemaati yurdunda yaşamına son veren Enes Kara olayının araştırılmasına ilişkin suç duyurusunun işleme konulmamasına karar verdi!

Enes Kara’yı hatırlıyor musunuz?

20 yaşında bir Elazığ Tıp Fakültesi öğrencisiydi.

Ailesinin zoruyla kaldığı yurtta gördüğü baskılar ve gelecek kaygısı sonucunda yaşamına son vermiş; Türkiye’de günlerce bu acı olay konuşulmuştu. 

Babası, “28 yıldır Risale-i Nur okuyorum. Kimseden şikâyetçi değiliz. Benim cemaatten hiçbir şikâyetim yok. Keşke çocuğum cemaatçi olsaydı. Evladımı ölüme sürükleyen cemaat değil, etrafındaki ateist arkadaşları oldu” demişti.

Medyada yer alan haberlere göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, olay hakkındaki suç duyurusunun işleme konulmamasına karar verirken gerekçesi şuymuş: 

Yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda üst düzey memur oldukları gerekçesiyle Vali Toraman ile Yurtlardan sorumlu Vali Yardımcısı hakkındaki iddiaların soyut ve genel nitelikte bulunduğu, somut bilgi ve belgeye dayanmadığı” kanaatine varılmış...

Bir öğrenci video çekip yurtta kendisini boğan yaşantıyı anlatarak intihar etti. Söz konusu yurdun cemaate ait olduğu biliniyor; yurtların açılması için ruhsat veren kurum, İçişleri Bakanlığı’na bağlı valilik ama “iddialar soyut” denilerek dosya kapatıldı...

***

31 Mart 2022...

Denizli’de 12 yaşında bir erkek öğrenciye, belletmenin defalarca tecavüz ettiği iddiasının ardından kapatılan tarikat yurdunun isminin değiştirilerek yeniden açıldığı ortaya çıktı.

2019’da yaşanan olaydan sonra açılan soruşturma kapsamında, Süleymancılara ait yurt kapatılarak mühürlenmişti. 

Fakat Tele1 TV’den Betül Alanur Çelebi, Google’da kapalı görünen yurdun telefonunu arayınca müdürle konuşmuş. Müdür, yurdun açık olduğunu, bir cemaate bağlı olmadıklarını, farklı bir isimle devam ettiklerini söylemiş.

Çivril İlçe Milli Eğitim Müdürü de yurdun isminin ve yönetiminin değiştiğini, talimatlar doğrultusunda açıldığını teyit edip, “Cemaat yurdu mu” sorusuna “Nereden bileyim, denetlemelerimiz oluyor” diye yanıt vermiş.

***

Bütün bunlar Türkiye’de tarikat ve cemaatlerin topluma verdiği zararın birer kanıtı. Geçen gün yine Süleymancılara ait bir yurtta kalan öğrencilerin sırayla darp edilişini gösteren videoyu izledi tüm Türkiye... 

O olay da gördüğü şiddeti annesine kanıtlamak için güvenlik kamerası görüntülerine ulaşan bir öğrencinin çabası ile ortaya çıktı. 

Yüz yıldan fazla zaman geçse de gericilik toplumun üzerine kâbus gibi çökmeyi sürdürüyor. 

Gerçeği bir kez daha yazarak haykırıyorum:

Tarikat ve cemaatlerin yurt açması yasal değildir. Çünkü tarikat ve cemaatlerin kendileri yasal değildir. Bunların varlığı, tarikat, tekke ve zaviyeleri kapatan 1925 tarihli 677 sayılı devrim kanununa aykırıdır.

Her hukuk devletinde yasaların uygulanması zorunludur. Anayasayı ve yasaları çiğneyenler, zamanı gelince mutlaka yargıya hesap verecektir. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ruh ikizleri! 20 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları