Yazgülü Aldoğan

Tavşana kaç tazıya tut siyaseti!

04 Şubat 2021 Perşembe

İşin rengi değişiyor... İstanbul Etiler’deki polisin, “Terbiyesizlik etme, aşağı bak, aşağı!” deme fevriliğinden Ankara’da 4 polisin tuttuğu genci kum torbası gibi yumruklayan, yere düşmüşe tekme atan sivillere geldik! Kim bu siviller? Gerektiğinde polis aracına saldırıp provokasyon yapan, yakalanınca “Ben de polisim bırak” diyen sivil polis mi, yoksa polise “yardımcı olan” partili militan mı? Kadıköy İskele Meydanı’nda gösteriler öncesi bir grup sivilin polisten taktik aldığını gözümle gördüm! Nitekim daha sonra bunların gençlere saldırdıkları görüntüler aktı. Ankara’daki öğrenciyi vahşice, kalleşçe döven sivili gören herkesin aklına Eskişehir’de dayak yiyen İsmail Korkmaz geldi. İsmail’i döverek öldüren fırıncı, polis, bakkal, çakkal. Kim bu çakallar?

İktidar, ülkenin en parlak çocuklarından niye kızgın teröristler yaratmak istiyor? Niye onları damda nişancı polisler izliyor? Ve nereden çıktı bu LGBTİ+ meselesi? Sadece atadığınız rektörü beğenmediler. Zaten siz de beğenmemişsiniz ki aday olmuş, milletvekili yapmamışsınız, belediye başkanı yapmamışsınız, sonra da Türkiye’nin en değerli üniversitesinin başına getirmişsiniz ortalık karışsın diye... Öğretim üyeleri de istemiyor! Yoksa ne o çocukların sokakta toplu yürümesi suç, ne de bahçede toplanması. “Bu salgın ortamında, kapalı mekânlarda, salonları tıklım tıklım doldurmuşsunuz, afferin size!” diye kim dedi, kime dedi? Hiç kimsenin kapalı mekânda toplanma hakkı yok, ama AKP il kongreleri yapılıyor ve AKP Genel Başkanı, kendilerini böyle tehlikeli durum yarattıkları için kutluyor!

Boğaziçi Üniversitesi, bu ülkenin en yüksek puanla öğrenci alan, özgür ruhlu, kafası çalışan, analitik düşünen, disiplinli okuyan, ama bir o kadar da haklarına sahip çıkanların seçtiği üniversite. Onlar baş eğmeyenler. Onlardan korkuyor, nefret ediyorlar! Çünkü hiç onlar gibi olamadılar. Kendileri olamadıkları gibi önlerine koydukları hedef de gençleri onlar gibi yetiştirmek değildi; dünyaya at gözlükleriyle bakacak, kimseyi kucaklamayacak kindar ve dindar bir nesil hedeflediler. Çünkü böyleleri, kendisi gibi olmayan herkesten nefret eder. Onları yönetmek kolaydır; sorgulamaz, itaat eder; tabulara inanır, üzerinde düşünmezler. İstediğiniz gibi dövebilir, sevebilir, bağımlınız haline getirebilirsiniz; zayıftırlar, kendilerine güvenleri yoktur, vur dersin vurur, döv dersin döver, git dersin gider, kafasına çay atarsın sevinir!

VİRÜS SEVER AKP’LİLER

Hacdan gelenlerin yurda kontrolsüz dağılmalarıyla başlayan pandemi, Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi törenine yurdun her yerinden otobüslerle getirilenlerin topluca namaz kılıp tekrar memleketlerine geri dönmeleriyle patlamıştı! Virüs alıp virüs dağıttılar en ücra köşelere kadar. 11 aydır insanlar ölüyor. Esnafı, tüccarı, müzisyeni aç, intihar ediyor! Daha 75 yaşın üzerindekileri bile tam aşılayamadık, yeni aşının gelip gelmeyeceği belli değil. 65 yaşın üzerindekiler kalabalık etmesin diye belediye otobüsüne binemiyor; 20 yaşın altındakiler üç saat dışında sokağa çıkamıyor ama kapalı salonu tıklım tıklım dolduran AKP kongresindeki Antalyalı genç Ali, başkanına gözyaşlarıyla hitap etti diye aferin alıyor.

AKILLILAR TEHLİKELİ

Boğaziçi Üniversitesi, ODTÜ, bu iktidarın hep hedefi olmuştur. Yok edilmesi gereken ilim irfan yuvası onlar! Üniversiteleri değersizleştirmek için her ile, her ilçeye üniversite açtılar, zaten amaç bu değildi ama buraları meslek edindirme kursu kadar işe yaramadı, esnafla ev sahipleri para kazandı, öğrencileri ellerinde diplomayla pazarcılık yapıyor!

Türkiye’nin en gelişmiş illerinden, ilçelerinden Cumhur İttifakı’na oy çıkmadığını son yerel seçimler nasıl net bir biçimde gösterdiyse; BÜ, ODTÜ’den de iktidara ne oy, ne sempatizan çıkar. O zaman vur abalıya!

Boğaziçi Üniversitesi’ne öyle birini atayalım ki çıldırsınlar, orada hır çıksın. Kafasını kaldıranı “AŞAĞI BAK” diye aşağılarız! Sokağa çıkanı döveriz, hırpalarız. Siz LGBT filansınız deriz. Ortalığı karıştırır, militanlarımızı üzerlerine salarız. CHP’den üç şaşkın istifa etti, televizyonda gündem yaptık, yetmedi, şimdi bunu konuştururuz! Maksat gündem değişsin, hava bulansın. Doğalgaza zam yaptık, pazara giden boş fileyle dönüyor, otoyollara girilmiyor, aşı bitti, yenisi gelmiyor, bir an önce kongreleri bitirin, seçim sistemini, anayasayı değiştirin. Öyle bir sistem yapın ki bu ülkede hep ben başkan olayım, sonuna kadar! Sokaklarda saçından sürüklenen insanların olduğu bir ülke daha var: Rusya! Putin’in adamları muhalifleri dövüyor. Trump, Putin, bizimkinin yöntemleri hep aynı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları