Bir inat uğruna memleket yanıyor...

Büyük soru şudur:

Bilerek mi yaptılar, bilmeden mi?

Türk Lirası’nı tarihin en düşük seviyesine düşüren AKP iktidarı, doların füze gibi fırlamasından ne elde edecek?

Kimler kazanıyor, kimler kaybediyor? 

***

Erdoğan’ın “Faizi düşüreceğim” inadı ülkeyi yangın yerine çevirdi. 

İğneden ipliğe her şeye zam gelecek. 

Döviz borcu olanlar kıyameti yaşıyor!

Asgari ücretliler için yaşamak tam bir cehenneme dönecek. Çünkü alım gücü son altı ayda yarı yarıya azaldı. 

TL’nin değer kaybı ile birlikte aynı ücretle, daha az ekmek, daha az süt, daha az benzin alabileceğiz.

Türkiye’nin dış borç yükü dolardaki artış nedeniyle yılbaşından bu yana 2.7 trilyon TL arttı.

Beceriksizliğin neden olduğu, Hazine’den çaldığı paraya bakar mısınız?! 

Korkunç bir yoksullaşma, dibe vuruş, çöküntü hali...

***

Eski Ekonomi Bakanı Ufuk Söylemez’i aradım. Sesinde gün boyu yaşanan akıl almaz döviz krizinin şaşkınlığı vardı... “Göz göre göre bu krizi yarattılar” dedi... Ve ekledi: 

Hiperenflasyon yaşayacağız.

Ne reel sektör ne de finans sektörü bu krize dayanabilir. 

Siyasal İslamcı ideolojik bir saplantı, Türkiye’yi batağa sürüklüyor. 

Türkiye’nin risk primleri fırladı. Görüntümüz negatif bile değil, negatifin altında...

Sistematik bir kriz yaşayacağız. 

Tüm dünya ülkeleri pandemiden sonra büyürken Türkiye kendi ayağına sıktı. Erdoğan’ın yarattığı krize dünya da şaşırdı...

Türkiye’ye bu ortamda hiçbir yabancı yatırım gelmez... Gelenler satın almaya gelir. 

***

Erdoğan’ın “Faiz sebeptir” inadı tesadüf mü, bilgisizlik mi, tercih mi? Doların yükseleceğini bildiği halde neden “Faizi daha da düşüreceğiz” şeklinde açıklamalar yapıyor? 

Bu inat neden? 

Türkiye, tüm sektörleri ile değersizleşiyor... Elinde doları olanın, yağma hasanın böreği gibi yağmalayacağı bir ekonomik ortam yaratıldı...

Önceki krizleri hatırlayın... Türk Lirası bir gecede yüzde 10 değer kaybetti diye hükümet istifa etmişti. 

Sadece kasım ayında Türk Lirası yaklaşık yüzde 20 değer kaybetti. Sadece dün itibarıyla bir gündeki değer kaybı yüzde 10’a ulaştı...

Türkiye yönetilemiyor... Tek çıkış yolu erken seçim görünüyor... Erdoğan’ın seçim olmayacak açıklamasına rağmen Türkiye için, AKP’ye oy veren milyonlar için de çözüm, çare erken seçime bir an önce gidilmesi...

Çünkü iktidarın ülkeyi sağlıklı şekilde yönetebileceğine inanç kalmadı. 

Krize neden olanlar, krizi yaratanlar, sorunun kendisi olanlar aynı zamanda çözümü olamazlar...

***

Tüm bu toz bulutu içinde ben yine sorayım: Kim kazanıyor kim kaybediyor?

AKP yandaşı müteahhitlere ödemeleri döviz üzerinden yapılıyor. Yandaşlar oturdukları yerde Karun gibi zenginleşiyor...

Devalüasyon öncesinde dolara dönenler kimler?

128 milyar doları Merkez Bankası’ndan kimler kaç TL’ye satın aldı?

Saray’ın neden olduğu kriz, Türk halkını 7’den 70’e yoksullaştırırken, hangi azgın azınlık döviz vurgunu yapıyor?  

“Mandacılık” hikâyesi dahil hiçbir bahane, ekonomideki krizin ve perde arkasındaki vurguncuların üzerini örtemeyecek...