Tüm Kaleler Fethedildi...

06 Ağustos 2011 Cumartesi
\n

\n

Daha seçim sonuçları değerlendirilirken, yüzde elli oyun hakkının verilmesi gerektiğinin anımsatılması ile söze giriliyor, Erdoğan iktidarlarının ileri demokrasi projesi önündeki son engelin ağustos askeri şûra kararlarında kaldırılması, ele geçirilmemiş kabul edilen son kale TSKnin de fethedilmesi isteniyordu. Sivil, ileri demokrasinin (!) önündeki son engel ortadan kalktığına, son kale fethedildiğine göre sıra ileri demokrasinin taşlarının örülmesinde... Şûra kararlarının haberlerinin yanında, AKPnin yeni anayasa çalışmaları hakkında bilgi verilmesi bundan...

\n

***

\n

Ustalık döneminin birikimiyle (!), AKPnin daha önceki anayasa çalışmalarından farklı olarak, diğer partilerin karşısına dayatma metinle çıkmayacağından, bu kez sadece kendi içinde hazırlıklardan söz açılıyor. Yeni yasama döneminde, diğer partilerin katılımının, ortak metin hazırlanmak üzere komisyon çalışmalarının önünün açılacağı bildiriliyor. BDPnin de yemin etmeleri halinde komisyonda görev alacağı anımsatılıyor. AKP muhalefet partileri ile birlikte, toplumsal uzlaşma, demokrasinin gerekleri içinde gerçekten demokratik bir anayasal arayışın içinde ise neden iktidara geldiği günden bugüne demokrasinin olmazsa olmaz tüm kurallarını göz göre göre çiğneyerek, yine bağımsız işleyişleri, olmazsa olmaz tüm kurumları ele geçirme savaşını verdi?

\n

Zaten 12 Eylülün mirası örgüt demokrasisinin işlemediği bir siyasi yapılaşmanın içinde, tek kelime ile lider diktatörlüğünde, Meclis çoğunluğu yasama, yürütme, yargı bağımsızlıklarının öncelikle ayaklar altına alınması biçiminde işletildi. Yetmedi, iktidar icraatları ile özerk olması gereken tüm kurumlar ele geçirildi. İşin çivisi öylesine çıktı ki... 12 Eylülün YÖKünü mumla arıyoruz. AKPnin hizmetinde yeni YÖK yapılanmasında bilimsel, idari özerklikler ayaklar altında, asistanların seçilmesinde bile YÖKün karar vereceği bir düzene geçiş yaşanıyor. Gözümüzün önünde sınav yolsuzlukları diz boyu, şifreler ortada, sorumlu, atanmış, yandaş olduğu için yasal soruşturmaya bile izin verilmiyor, lütfedilip istifa etmesi bekleniyor...

\n

***

\n

Kamu yararı, hukuka, demokratik düzene uygunluk adına iktidarları denetlemekle görevli üst yargı, haksız, keyfi, yağma içerikli iktidar icraatları için engel oluşturunca, AKP tarafından tek yanlı hazırlanan anayasa değişiklikleri ile, referandumla, AKPnin 12 Eylülü ile... Onay makamı kimliğini kazanmış Cumhurbaşkanlığından sonra, onay kurumuna dönüştürülen yargı düzeni getirildi. Keyfi iktidar gücünün baş döndürücülüğü de yetmedi, son seçimlere giderken kanun hükmünde kararnamelerle yaşamın her alanına dönük icraatlarda, zaten çoğunluk parmak, onay makamı olan Meclis bile baypas edildi. KHKlerle bakanlıklar, yardımcı bakanlıklar oluşumları ile bir yandan fiilen Başkanlık sistemine geçişin adımları atılıyor. Diğer yandan tüm kamu çalışanlarının güvenceleri yasal hukuk düzenlemeleriyle rafa kalkıyor.

\n

Yandaş, doğrudan yönetilen, cemaat elinde çoğunluk medya yetmedi. Ticari tehdit altında, teslim olmuş büyük medyanın tek sesli, taraflı haberleri bile doyurmuyor. Seçim zaferi ile gözler daha bir kararmış, iktidarı rahatsız edebilecek her haber, yorum ardından gazeteci avı gündeme giriyor. Sadece son seçim süreci içinde teke tek avlanan, susturulan, teslim alınan gazeteci sayısı dünya standartları içinde dudak uçurtan ölçeklerde. En çok tutuklu gazeteci rekorunu kıran rejimi demokrasi sayılan ülke olmamız cabası tabii. Bakan akrabası yandaş rektörün protesto eden öğrencileri atarım görüntüsü eşliğinde, Arınçı protesto etmiş öğrencilere okuldan uzaklaştırma cezası veriliyor.

\n

***

\n

Yıllarca bekletilip seçimden sonra gündeme giren Deniz Feneri yargılaması ile özel yargının elindeki Ergenekon, askeri yargılamalar, KCK davaları arasındaki çifte standart uygulamaları, hukuk ilkelerinin, insan haklarının ayaklar altına alınması örnekleri yaman bir çelişki olarak sırıtıyor. Lafa gelince özel yargı, hak-hukukun ayaklar altına alınması, ağır insan hakları ihlalleri kabul edilse de, öğrencisinden gazetecisine, emeklisinden muvazzaf askerine, seçilmiş milletvekiline... Demokrasilerde örneği olmayan toptancı haksız suçlama, cezalandırılmalara yargı bağımsızlığı adına seyirci kalınmakla yetinilmiyor, hukuk dışına çıkılmış hukuk düzeni kullanılarak yeni kaleler bir bir fethediliyor...

\n

AKP iktidarları adına TSKde istenen, beklenen büyük operasyondan sonra gidilecek yol yok gibi. Dünya demokrasilerinde örneği olmayan bir tabloda, yasaklı anayasal, yasal düzenlerin içinde, işlevlerini yerine getiremeyen demokratik örgütlenmelerin bir bir teslim alınmaları, demokrasinin tüm kurum ve kurullarının iktidar gücünün sınır tanımaz denetimine geçirilmesi noktasında işin rengi değişti. Erdoğan iktidarlarını emperyal çıkarları adına, İslam dünyasında rol model olarak kullanmayı öngörmüş siyasi güç odakları bile çıkan bu sonuçtan biraz şaşkın, kaygılı görünüyorlar. Ortada rol model olarak pazarlanacak bir demokratik düzenden eser yok.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları