Ortadoğu’da, bizi içine alan, kirli karanlık oyunlar yarışmaları

06 Ağustos 2024 Salı

Haniye’nin öldürülmesi sonrası, dünya ölçeğinde oynanmakta olan kirli oyunlar yumağını çözebilmek, dünya ölçeğinde uzmanların bile işin içinden çıkabilmekten, gerçekleri açıklayabilmekte zorlandıklarına tanıklık ederken elbette bize söz düşmez. Biz, olabildiği kadarı ile bu gelişmelerin üzerinden ülkemiz içinde, pişirilmek istenen oyunların bir ölçüde ayırdına varabilme çabası içinde olmalıyız. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İslam dünyası içindeki iktidar savaşlarını biraz olsun içinden öngörebiliyor olarak yaptığı genel açıklamaları ciddiye almak gerekiyorken... Ülkemizdeki yas kararını açıklayamıyor olsak bile, cinayetin haklı toplumsal kınanması etkinliklerinin içinden nasıl olup da dindar-kindar militan kadroların ortalığa çıkıp, ortamı yaratabildikleri kimi kentlerdeki protesto etkinliklerinde, bir “6-7 Eylül kanlığını” anımsatacak, Yahudilere ait olduklarını öne sürdükleri işyerlerini yağmaya kalkışabilmelerini, güvenlik görevlilerinin seyirci kalmalarını açıklayamıyoruz. 

Açıklayamadığımız o kadar çok gelişme, sözde mağdurları savunma eylemleri söz konusu ki.. Diyanet İşleri başkanı başrollerde, Ayasofya’da kılınan cenaze namazları, savrulan tehditlerin kanlı içerikleri. Uzmanı olabilmem söz konusu olamasa da İslamın değerleri içinde, nasıl doğruymuşlar gibi açıklanabiliyor, “Kana kan intikam” avazelerinin yükseltilmesinde araç olarak kullanılabiliyor. 

Ülkemize, bir yana sözü edilen hep katledilen, oyunlara getirilen Filistinlilere nasıl bir yararı olabilir? 

***

En utanılası gelişmeler, kan-can üzerinden yapılan propogandaların içinden, birbirinden kirli çıkar ilişkileri ittifaklarının kokularının saçılması. Katilliği sorgulanamayacak İsrail yönetimi, iktidarı ayakta tutulurken bizden giden kurşun geçirmez cam ihracatını nereye oturtacağız? Neden, birbirinden kirli ilişkiler üzerinden ortaya çıkan haberlerin birtaneciğinin olsun, “doğru olmadığı” açıklaması yapılamıyor? 

Suspus olmanın kanıtı, iletişim ağlarına, basına konulan sansürler... Eleştiriyi göze alan bir avuç gazetecinin bir bir listeler yapılarak ölümle tehdit edilmelerinin arkası kesilmediği gibi, günlük gelişmeler bağlantılı yenileri eklemleniyor. Yüze göze bulaştırılmış, oynak dengeli, günübirlik değiştirilen tek adam rejimi çıkışlarının bazen çok kısa aralıklarla birbirlerini yalanlanıyor olmaları bile sorun gibi görülmüyor. Hemen çöpe atılanın yerine atılması istenen yeni sloganlarla gösterilerin yapılması işmiş gibi pazarlanabiliyor. 

Büyük büyük başlıklarla, Ortadoğu’da gerçekten çok büyük siyasal adımlarda başrol veriliyormuş gibi görüntülerin yaratıldığı, uluslararası toplantı açıklamaları bazen bir gün içinde birden çok fazlası olarak karşımıza çıkarılıyorlar. İçeriklerinin gerçek içerikleri üzerinden en sıradan bilgiye bile ulaşılamıyor. Siz, yıllarla yapılmış Mısır’a dönük ağır suçlamalı açıklamaların arkasından, en son dün Dışişleri Bakanı Fidan’ın Mısır’da yaptığı toplantının sonundaki, ticaret anlaşmalarının çekiciliği cümlelerini geleceğe dönük bir seçim umudu gibi mi okuyacaksınız? 

Baksanıza daha bir gün önce, Karadeniz’deki müjdeli petrol üretimi üzerinden yeni üretimlere dönük gemilerin taşınması sahnesi haberleri arasından gelen, sesiz kışa girmeden yeni büyük, dünya ile tersine işleyen büyük zam kararını nasıl okudunuz? Nasılsa kışa daha çok ay var, sorgulanamadan unutulup gidecek mi? Kimseler doğalgaz vanasını açmayı seçemeyecek mi? Nasılsa, seçimi unuturmak tek amaç, petrol çıkarabilme müjdesi, toplanabilenlerle kalabalık oluşturabilecek mitingler için gerekli değil mi? Yersek..?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları