Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Dünya DengelerininÇivisi Çıktı
Ekonomik, siyasal, toplumsal.. dünya dengelerinin yaşamın her alanına dönük çivisi çıktı.. Adına küreselleşme denilen tek kutuplu dünyanın ömrü, iki kutupludan çok daha kısa süreli oldu.. Geçiş döneminin sıcağında yeni dönemlere ilişkin ağzı olan konuşuyor.. Birbirinin zıddı olasılık senaryoları yazılıyor.. Yaşamın dayatmaları içindeki kimi gelişmeler.. yazılan senaryoların paralelinde, kimileri tersine gerçeklikler olarak, oldubittiyle geleceğimizi ipotek altına alıyorlar.
\nDaha biraç hafta önce Alman-Türk gazetecileri bir araya getiren bir toplantıda, yeni dünya düzeni içinde Türkiye’ye biçilen kimi yeni rollere ilişkin duyduklarımı bu köşeden sizlerle paylaşmaya çalışmıştım.. Arap baharı olarak isimlendirilen sosyal patlamalardan sonra, sisteme yandaş diktatörlükler devrilirken, yandaş siyasi iktidarlar yaratmanın güçlüklerinde, İslam dünyasını çekip çevirmede Türkiye’ye biçilen rol model ülke kavramının içi doldurulmaya çalışılıyordu.. Yeni Osmanlı, Müslüman demokrasisi kavramları, Türkiye’nin dinamikleri üzerine sırt sıvazlayan düşler üzerine, ABD-AB’nin çekildikleri alanlarda Türkiye’nin doğrudan aktif rol üstlenmesinden kapı açılıyordu..
\nSilahlı-silahsız... adı konmadan Türkiye’nin doğrudan yönlendiricilik üstleneceği, taraf olacağı İslam dünyasının ırklar-mezhepler-cemaatler eksenli çatışmaları, iç savaşları, ülkelerin iktidar paylaşım kavgalarında etkinliği arttırma kolaylaştırıcı propaganda adına, ABD’nin dünyaya siyaseten egemen olduğu süreçte etkin kullandığı Marshall yardımları benzeri araçların, fonların oluşturulması bile tavsiye ediliyordu.. Adı konmadan ABD, AB ülkelerinin tek kutuplu dünyanın etkin tarafları olarak ekonomik-sosyal-siyasal.. silahlı-silahsız tek güç odağı olma koşullarının ortadan kalkmış olması gerçeğinden yola çıkılıyordu.
\nİçinde yaşadığımız için bilsek de çıplak olarak dillendiremediğimiz gelişmelerin dile, projelere, program olarak dayatmalara dönüşmüş halleri üzerine.. o gün bugündür yaşamımızda yüz yüze olduklarımızın örneklerini elimden geldiğince yalın gözlemlemeye çalışıyorum.. Yaşamımızdaki somut karşılıklarının, medyatik yanılsatma, bilgi kirliğine karşın ne kadar da çok, pıtrak gibi artmakta olduklarını kaygıyla izliyorum..
\n***
\nEcevit koalisyon hükümetinin dağıtılması, AKP’nin kuruluş sürecindeki etkin rolüne karşın, ABD öncülüğündeki Irak işgali rolüne bir biçimde karşı durmayı başarmış, 1. tezkerenin reddedilmesi gibi bir bağımsızlık mucizesini yaratmıştık. En ağır sorumlu tutulanlar, TSK kurum olarak, askerlerimizin başına çuval geçirilmesi ile başlayan, ağır bedeller ödeme sürecinden çıkabilmiş değil. NATO içinde doğrudan çatışmaların, iç savaşların odağında rol almaya direnmenin payının büyük olduğuna inanıyorum. AKP iktidarları, Erdoğan liderliğindeki hükümetlerin ağır bedel ödemekten kurtarılışında, “sifonu çekmeyin, yararlanın” danışman söyleminin payı olmalı. Gerçekçi nedenin tek kutuplu dünya düzeninin fiilen yürütülmesinin koşullarının ortadan kalkması, dünya dengelerindeki çivilerin çıkması olarak açıklanması kaçınılmaz...
\nEkonomik ayağında dünya çapında uzman sevgili hocamız Prof. Korkut Boratav bir yıl önceki söyleşimizde çok çıplak altını çizmişti. “Tek kutuplu dünyanın merkez ülkeleri, başta ABD, ekonomik, bağlantılı sosyal, siyasal güçlerini, dünyayı tek merkezden etkin yönetecek donanımlarını yitiriyorlardı. Terörü kendi ülkelerinden uzak tutma adına Afganistan-Irak askeri işgallerinden istenen sonuçlar alınamamıştı. NATO şemsiyesinde, BM kararları ile diğer ülkeleri katma çabaları zorunluluk olmuştu...”
\nHaftanın sıcak gelişmelerinde ABD’nin tarihinde ilk kez kredi derecelendirme notunun düşürülmesi, Afganistan’da yeniden güçlenen Taliban karşısındaki operasyonda 31 ABD askerinin ölmesi elbette sadece kötü bir rastlantı değil.. Dünya piyasalarındaki son altüst oluş, yeni kriz senaryoları paniği, uzun süreçli dalgalanma beklentileri... yaşanılan sürecin aynası.
\nBizi en çok bizim durumumuz, iktidarımızın da gönüllü atlaması ile üstlenmekte olduğumuz roller ilgilendirir. Hepsi de yoksulluk, yoksunluk, iç savaşın, parçalanmanın girdabında Balkan devletçiklerinde Türkiye’nin üslendiği ağabeylik rol modeline fazlası ile kafayı takmıştım.. Getirisi olmadığı için, ne dünya, ne İslam ülkeleri ne de ülkemizden özel sektörün, sermayenin gitmediği, seyrettiği dibe vuruşta, Türkiye’nin Başbakan-Cumhurbaşkanı-Dışişleri Bakanı öncülüğünde açtığı kucak, Kızılay paketleri, kurban, bayram, Kuran kursu... kimi tarihi eserlerin onarımı yardımlarının pek te ötesine gidemiyor.
\nDün Kızılay’ın öne çıktığı, İHH’lerin peşinden gittikleri açlıktan kıvranan Afrikalı Müslümanlara yardım kampanyaları.. bizim Marshall yardımı projelerimizin örnek arayışları olabilir mi? Yardımın, hayrın sevabı var da Suriye’deki çok kirli iç savaşta doğrudan taraf olmamız anlamına gelen son gelişmelerden kaygılanmamak olası mı? Libya’daki çelişkili, çaresiz bulaşıklığımızın sonradan ödenecek ağır bedelleri yetmezmiş gibi.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!