Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Cadı Avı

11 Ocak 2009 Pazar

Financial Times bile, yeni dalga Ergenekon operasyonunun Türkiyede iktidarın kendisine karşı muhalefeti sindirme amacına dönük cadı avı eleştirilerini katlayacağı gerçeğinin altını çizmek gereğini duymuş. Son operasyonun kapsamındaki isimleri yan yana görür görmez, daha önceki operasyonlarda yaşanan tepkilerimiz ister istemez katlandı.

Ergenekon sanığı yapılmak istenen isimlerin, AKP muhalifliği, laiklik savunuculuğunda öne çıkmış bireyler, örgütler, temsilcisi oldukları kurumlar, meslekler, görevlerinin katladığı sorumlulukların öne çıkardığı aydın kimlikleriyle gizli terör örgütü imajının çelişkisi tek etken değil elbet. Kaçmaları, delil karartmaları, çağırıldıklarında sorguya gelmemeleri söz konusu edilemeyecek kişilerin, onur kırıcı, ceza niteliğinde, evlerine baskın, arama, şahsi eşyalarına el konma, gözaltına alınma, sorgulanma, yargısız infaz niteliğindeki.. her tür hukuka aykırı uygulamaya hedef olmaları ise önünde sonunda yargılama gücünün hukuka aykırı kullanılmasının, yargılanması sonucunu getirecektir.

ABDde komünizm avı altında bir dönem yaşanmış, ülkenin sanatçılarını, aydınlarını hedef almış, toplumu sindirmiş, demokrasi bilinci, algılaması, reflekslerini köreltmiş cadı avı işte tam da böyle bir şeydi. Dönemin iktidarının güdülemesi ile, hukuk, yargı kullanılarak toplumu sindirme operasyonunun, insan hakları, demokrasi, hukuka aykırılıklarının sonuçları, sonradan bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmış, kanıtlanmış olsa da, dönem içinde amacına ulaştığı ortada. İç ve dış odaklar ittifakında, Atatürk devrimleri, laik cumhuriyetin eksenini kırma, ılımlı İslam iktidarının önünü açma projesi de artık çok fazla sırıtmakta...

Yargıtay cinayetleri, Cumhuriyet gazetesine atılan bombalar suçlamasıyla evi saatlerce aranan Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlunun, suçlamaların kendisi için onur kırıcı olduğunun altını çizdikten sonra, Dinci dikta Türkiyeye yerleşemeyecekvurgulaması elbette boşuna değil.

***

Aklı başında herkesin öne çıkan isyanı ise, Ergenekon davası kapsamında daha önce yaşanmış operasyonlardan bile daha çarpıcı, bir arada düşünülemeyecek isimlerin bir araya getirilmesindeki tuzak; Susurluk davasından mahkûm olmuş, örgütteki görev ve yöneticilik sorumluluğu yargılama sonucu ile kanıtlanmış olarak bir biçimde sıyırtmış İbrahim Şahin ismi nasıl olur da Yalçın Küçük, Sabih Kanadoğlu, YÖK, Yüksek Askeri Şûra.. kişi ve kurumları ile aynı suç örgütü çatısı altında buluşturulabilir? Ortada sonuca ulaşması amaçlanmış bir gizli suç örgütü davası yoksa, sivil darbe hukuku işletilerek, siyaseten cadı avıprogramlanmışsa, bir araya gelemeyecekler, olamazlar bal gibi de oldurulmuş gibi yapılabilir.

ABDnin dünyaya terör, nükleer tehdit savı ile Irakı işgal edebilmesinden sonra, bunun kuyruklu yalan olduğu gerçeğinin ortaya çıkmış olmasının bir anlamının olmaması gibi, Ergenekon davası kapsamına alınan kimi suçlar, eylemler, sanıklara ilişkin savların, çok ağırlıklı gerçek çıkmamasının, yıllar sonra çok fazla bir anlamı olmayacağının hesabı yapılmış olmalı.

Gazeteci olarak tanıklık ettiğim medya dersleri, kitlelerin, kamuoyunun, çıkarlar adına yönlendirilmesi sanatının belgeleri, gökten zembille indirilmiş siyasi partiler, liderler, milyonlar, milyarlarca dünyalının gerçekler ve çıkarları ile çelişkili olarak güdülenebilmeleri örnekleri ile dopdolu. 12 Eylülün bilinçaltımıza kazınmış, anarşi ve terörü durdurma gerekçesi ile, terörün yanından geçmemiş demokratik örgütlenmeler, sendikaların gelişimini, insan hakları ve demokrasiyi gasp eden, anayasal, hukuk düzeni koşullarını, yılgınlığı yaratabilmesini bir sorgulasak... Nasıl olmuştu da silahla kitabı, terör örgütü ile demokratik, yasal hak arama örgütlülüklerini birbirlerine öylesine karıştırmış, dağılmıştık?

Toplum çok boyutlu hukuk dışı, haksız operasyon infazlarına isyan noktasına gelirken İbrahim Şahinin evinde bulunan bir haritadan yola çıkılarak, Ankaranın bir yerinde suç kanıtı bir sürü silaha ulaşılıyor.. İnsanlar birbirlerine telefon etmekten korkar oluyorlar..

soner@cumhuriyet.com.tr



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları