Şahin Aybek

Cumhuriyetin 100. yılında öğretmen yetiştirme, atama, mesleki gelişim ve öğretmenlik meslek kanunu

11 Ocak 2023 Çarşamba

İstanbul Aydın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi, STEM Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Devrim Akgündüz ile öğretmen yetiştirme ve atama süreçlerimizi konuştuk.

Hocam Öğretmenliğin Saygınlığı ve Öğretmen Yetiştirme Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?

Cumhuriyetimizin 100. yılını tamamlarken, öğretmenliğin öneminin cumhuriyetin ilk yıllarındaki gibi olmadığı çok açık. Özellikle öğretmenliğin statüsü ve saygınlığı o yıllarda çok yüksekken zamanla bunda bir azalma söz konusu oldu. Köy Enstitülerini hatırlayalım. Oradan yetişen öğretmenlerin nasıl yetiştirildiklerini ve bir alev gibi etrafındakilerini nasıl aydınlattıklarını çok iyi biliyoruz. Konuşmalarımızda sıklıkla bundan bahsediyoruz. Sahi, oradaki saygı neydi? İyi yetiştirilmek mi yoksa yetiştirildikten sonra etrafındakileri aydınlatmaları mı? Davranışları mı, aldıkları maaş mı? Giyim tarzları mı yoksa konuşma tarzları mıydı? Eğitime kattıkları değer miydi yoksa eğitimin dışında öğrettikleri miydi? Bana göre hepsi. Çok iyi kurgulanmış bir öğretmen yetiştirme sistemiydi Köy Enstitüleri. Ondan sonra öğretmen yetiştirmede bir gerilemenin yaşandığını görüyoruz. Yetiştirilen öğretmen sayısı gittikçe arttı ve çeşitlendi. Bugün eğitim fakültelerinde öğretmen yetiştiriyoruz. Fakat köy enstitülerindeki gibi öğretmenler yetiştirebiliyor muyuz? Bana göre hayır. 

Bunun çeşitli sebepleri olabilir. En başta sistem kurgusunda bir hata yapıyoruz. Sistem, öğretmenleri hizmete hazır olarak yetiştiremiyor bana göre. Uygulamalar, yaparak yaşayarak öğrenme çalışmaları az, teori çok fazla. Bugün nasıl okullarda test ve sınav odaklı bir eğitim gerçekleştiriliyorsa eğitim fakültelerinde de bunu gözlemleyebiliyoruz. Eğitim fakültelerinin derslerinin yeniden yapılandırılması da gerekiyor. Diğer taraftan öğretmenleri yetiştiren biz akademisyenlerin nasıl bir yetkinliği var? Kendisi öğretmenliği deneyimleyememiş, bizim deyimimizle tebeşir tozu yutmamış, sınıfın kokusunu ve psikolojisini yeterince anlamamış öğretmen yetiştiren akademisyenlerimiz var. Kendisi sınıf yönetimini deneyimlememiş bir akademisyenin öğretmen adaylarına sınıf yönetimi dersi verdiğini düşünün. Ya da kendisi öğretmenliği yeterinde deneyimlememiş bir akademisyenin öğretmen adaylarına yol gösterdiğini. Eğer öğretmenlik teorik bir meslek olsaydı (pedagoji önemli olmasaydı) bu yeterliydi ama öğretmenlik çok bileşenli bir meslek. Pek çok etken öğretmenliği etkileyebiliyor. 

Eğitim Fakültelerinde Öğretmen Yetiştirme Nasıl Olmalı?

Peki, eğitim fakültelerinde nasıl yapılandırılmalı, nasıl öğretmen yetiştirmeliyiz? Bizim bir öğretmen yetiştirme politikamız olmalı. İhtiyaçlara ve çağın koşullarına göre gelişen bir politika. Plansız öğretmen yetiştirilmesi, bugün Türkiye’de öğretmen işsizliğini her geçen gün yükseltmektedir. Pek çok öğretmen atanmayı beklemektedir. Bazı branşlarda ihtiyaç giderilebilirken diğer bazı branşlarda ciddi öğretmen fazlalığı oluşmaktadır. Bazı branşlar her atama döneminde atanmakta, çoğu yönetici olarak görevlendirildiği için aynı branş/lardan yine yüksek sayıda öğretmen ataması yapılmaktadır. Öğretmen atamaları siyaseten değil ihtiyaca ve okullarda yönümüzün ne olması gerektiğine göre yapılması gerekir. Örneğin endüstri 4.0, toplum 5.0, metaverse denilen kavramların çağında yaşıyoruz ama okullarda daha çok görev alması gereken bilişim teknolojileri öğretmenlerini atamıyoruz. Gelecek bilimle şekillenirken, biz bilimi az süreli fen derslerine sıkıştırıyoruz. Öğretmen atamaları konusunda çok daha fazla konuşabiliriz fakat ben daha çok içinde bulunduğumuz çağın eğitim fakültelerine etkisi konusunda konuşmak istiyorum.

Peki İçinde Bulunduğumuz Çağın Eğitim Fakültelerine Etkisi Nedir?

Uygulama Eksiklikleri

Eğitim fakültelerinde uygulama eksikliklerinden çok bahsediyoruz. Okullarda yapılan uygulamalar yeterli değil. Öğretmen adaylarının 2 yıl okullarda olması, son bir yılı fakültede derse girmeden okullarda geçirmesi ve öğretmenliği deneyimlemesi gerekiyor. Bu çok önemli bir reform olur. Çünkü uygulama yönü ağır basan bir meslekten bahsediyoruz. Son yıl öğretmen adaylarının tek odaklandığı konu öğretmenlik mesleği olmalı. Derslerin bundan önce tamamlanması gerekiyor. 

Teknolojik Gelişim

Özellikle teknoloji ile ilgili yapılacak düzenlemeler var eğitim fakültelerinde. Teknolojinin okullarda kullanılması ve entegrasyonu çok önemli. Uzaktan eğitim dönemlerinde öğretmenlerin bu alandaki eksikliklerini gördük. Bu konuda eğitim almadan, öğrencilere uzaktan eğitim yaptılar ya da yapmak zorunda kaldılar. Bu da yüz yüze eğitimin uzaktan eğitime aktarılması şeklinde yani aslında ezberci eğitimin devam ettirilmesi, ders anlatılması şeklinde oldu. Halbuki uzaktan eğitimin ilkeleri farklıdır. Öğretmen adaylarının öğretimi zenginleştiren uygulamaları öğrenmeleri ve okullarda görev almayan başladıktan sonra öğrendiklerini kullanmaları gerekiyor. Öğretmenlerin pedagojik ve alan bilgilerinin yanı sıra teknolojik bilgilerinin de geliştirilmesi gerekiyor. Yani teknolojik pedagojik alan bilgisi odaklı bir öğretmen yetiştirme olması lazım. 

Sosyokültürel Gelişim

Buna ilaveten, köy enstitülerindeki gibi her öğretmenin sanat, spor, bilim, tiyatro, müzik gibi alanlarda kendini geliştirmesi için düzenleme yapmamız önemli. Her öğretmen bir müzik aleti çalsa ya da tiyatro gruplarında yer alsa nasıl olur? Bir sanat dalında çalışsa harika olmaz mıydı? Yani öğretmenlerin çok yönlü kişiler olmasını sağlamamız lazım. Pedagoji bilen, alan bilgisine sahip, teknoloji entegrasyonunu gerçekleştirebilen, kültürel yönü olan öğretmenler yetiştirmemiz lazım. Ayrıca öğretmenlerimize diksiyon dersi vermemiz lazım. Öğretmenlerin konuşma tarzları, giyim ve kuşamları öğrenciler tarafından rol model olarak alınıyor. Dolayısıyla bu yönde bir gelişim olması lazım. Öğretmenlere verdiğimiz derslerin uygulamalarının ağırlık kazanması için gerekli düzenlemeleri yapmamız lazım. Ezberci yetişmiş öğretmenler değil uygulamayı bilen deneyimli öğretmenler yetiştirmeliyiz. Her öğretmen adayının bir yan dalda da eğitim alması sağlanmalı ki disiplinler arası bir eğitim anlayışına sahip olsunlar.

Akademisyen Yeterlikleri

Öğretmenleri yetiştiren akademisyenleri de geliştirmeliyiz. Akademisyenler eğitim fakültelerinde görev almadan önce en az 3 yıllık bir süre öğretmenlik yapmalılar. Kadro verilirken bu durum şart olarak koşulmalı. Yine her akademisyen görevinin bir kısmını okullarda geçirmeli. Akademisyenlerin öğretmen adaylarına öğretecekleri bir şeyden çok deneyimlerini öğretmen adaylarına aktarmalarına ihtiyaç bulunmakta. Ne kadar çok deneyim olursa o kadar çok öğretmen adaylarının gelişimine katkıda bulunulabilir. 

Öğretmen Atamaları

Öğretmen yetiştirme kadar önemli bir konu da yetiştirilen öğretmenlerin atanması. Bugün devlet okullarına atanmak isteyen öğretmenler KPSS denilen sınava girmek zorundalar. KPSS’nin ne kadar seçici olduğu biz eğitim bilimcilerin üzerinde çok tartıştığı bir konu. Alana dayalı bir sınav değil. Eğitim bilimlerinin teorik çerçevesi üzerine yoğunlaşmış olan bir sınav olduğu için iyi öğretmenleri seçiyor diyemeyiz. Uygulama ve alan bilgisi tarafı yok. Kitabından çalışan bir kişi bu sınavı geçebilir. Geriye tek şey kalıyor; o da mülakatı geçmek. Mülakata giren öğretmenlerin karşılaştıkları sorular endişe verici. Öğretmenlik politik çıkarlara alet edilmemeli. Mülakat zaten hiç olmamalı. Öğretmenlerin atanması için onay verecek kurulların kendi yeterliliği var mı? Ne kadar bilgililer? Sanki birkaç politik soru sormak ve kişileri biz, siz diye ayırmak için oradalar izlenimi veriyor.

Peki nasıl bir atama daha adil olurdu? Bütün süreci içine alan bir atama sistemi daha adil olur. Mülakat olmamalı. Öğretmenler, eğitim fakültelerinde uygulama dersleri yapıyorlar. Bu derslerin puanları mutlaka kullanılmalı. Ancak burada eğitim fakültelerindeki akademisyenlerin objektif değerlendirme yapmaları için standart uygulamalar olmalı. Ayrıca öğretmenlerin mezuniyet notu da dikkate alınmalı. Biz bu öğretmenlere neden not veriyoruz? Eğer öğretmenlere verdiğimiz notlar önemli değilse biz eğitim fakültelerinde geçti-kaldı ya da başarılı-başarısız notu verelim. Mezun olurken de bütün dersleri başarılı olan diploma alsın. Elbette bu durum kabul edilemez. Öğretmenlerin mezuniyet notu atamada mutlaka kullanılmalı. Ayrıca öğretmenlerin eğitim fakültelerinde aldıkları derslerin kategorik puanları da atamada dikkate alınabilir. Teknoloji odaklı derslerin not ortalaması, sosyokültürel derslerin not ortalaması, mezuniyet notu, uygulama notu ve en sonunda yapılacak dengeleyici bir KPSS puanı ile atama puanı pekâlâ hesaplanabilir ve bu daha adil olur. Bunlara ek olarak yan dal-çift ana dal yapanlara, yüksek lisans ve doktora yapmış öğretmenlere ek puan verilmesi gereklidir. Kendini yetiştiren öğretmenlere bir ayrıcalık tanınması hakkaniyete uygundur.

Ücretli ve Sözleşmeli Öğretmenliğe Nasıl Bakıyorsunuz?

Ücretli ve Sözleşmeli Öğretmenliğin Kaldırılması

Ücretli ve sözleşmeli öğretmenliğin kaldırılması gerekli. Formasyon denilen sertifika programının kaldırılması mutlaka gerekli. Sadece eğitim fakültesi mezunlarının öğretmen olarak atanması, atama alanı eğitim fakültesinde olmayanların ise formasyon alması değil eğitim bilimlerinde yüksek lisans yapması istenmelidir. Bu yüksek lisansın proje ya da tez kısmı okullarda öğretmenlik uygulaması ile yazılmalıdır.

Öğretmenlerin Mesleki Gelişimi Nasıl Olmalı?

Hem eğitim fakültelerinde okuyan öğretmen adaylarının hem de hizmette olan öğretmenlerin ek gelişimleri önemli. Mesleki gelişimler için bireysellik ilkesi önemli. Çağ dışı sözde eğitim faaliyetlerine son vermek zorundayız. Eskiden herkesi salona toplayıp konferans verirken, şimdi benzerini Zoom’da bir araya getirip aynı şeyleri yapıyorlar. Bu, doğru değil. Benzer şeyleri yaparak farklı sonuçlar alamazsınız. Öğretmenlerin mesleki gelişimi için kişiye özgü planlamalar yapılmalı. Önce ihtiyaçlar doğru uygulamalarla tespit edilmeli; okullara, branşlara ve konu alanlarına göre eğitim programları geliştirilmeli. Her öğretmenin bir e-gelişim portfolyo dosyası olmalı. Öğretmene ait gelişimler bu veri tabanında tutulmalı. 

Öğretmenlere kendilerini geliştirmeleri, proje yapmaları, yayın üretmeleri, çeşitli bilimsel ve sanatsal faaliyetlere katılmaları kapsamında hedefler belirlenmeli ve her 10 yılda bir (gerekirse 5 yıl da olabilir) bunlar denetlenmeli. Çalışan öğretmenle, sadece mesai dolduran öğretmen arasındaki maaş eşitliği ortadan kaldırılmalı. Kendini geliştiren öğretmene ek ödeme yapılmalı. Bunların hepsi belirlen standartlara ve kriterlere göre yapılmalı. Öğretmenlerin kendilerini geliştirmesi için her yıl belirlenen miktarlarda kitap hediye çeki verilmeli, öğretim tazminatı bir maaşa kadar yükseltilmeli, her 10 yılda bir yurt dışı deneyimi için öğretmenlere ödeme yapılmalı. Bu, yabancı dil, bilim, sanat vb. için olabilir.

Sayfalar dolusu yazılabilecek öğretmen yetiştirme, mesleki gelişim ve atama ile ilgili değinilebilecek önemli noktalara değindikten sonra öğretmenler için çok önemli olan öğretmenlik meslek kanunu hakkında bir şeyler söylemek isterim. 

Öğretmenlik Meslek Kanunu Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?

Öğretmenlik meslek kanunu sürekli dillendirilen ve beklenilen bir kanundu. Asıl beklenen öğretmenliğin statüsünün artırılması ve saygın bir meslek haline getirilmesi ile ilgiliydi bizler tarafından. Ancak bu olmadı. 3 Şubat 2022 tarihinde kanun koyucu tarafından yasalaşan 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu, daha çok öğretmenlere uzman ya da başöğretmenlik getirmek için çıkarılmış izlenimi vermektedir. Öğretmenlerin maddi ihtiyaçlarından çok mesleğin statüsünü yükseltmeye ihtiyaç var. Bu kapsamda nelerin yapıldığına çok girmek istemiyorum. Çünkü her yapılan uygulama (sınav, eğitim, duyurular) elimizde kalıyor. Öğretmenlik Meslek Kanunu sadece 1,5 sayfa olarak hazırlandı ve kanunlaştı. Ne öğretmen yetiştirmeden bahsediyor ne de gelişiminden. Dolayısıyla bu kanun öğretmenlerin ihtiyacını karşılamamaktadır.

Öğretmenlerin ihtiyacını karşılayacak, bütüncül, kapsayıcı, özlük haklarının yanı sıra öğretmenliğin statüsüne katkı sağlayacak; öğretmenliğin tanımını, etik ilkeleri, yetiştirilmesini, atanmasını, kariyer basamaklarını, profesyonel mesleki gelişimini, ücretli ve sözleşmeli öğretmenliğin kaldırılmasını sağlayacak, öğretmenlere gelişimi destekleyici hakların getirildiği bir öğretmenlik meslek kanununa ihtiyaç bulunmaktadır. 

Sizce Geniş Kapsamlı ve Bütüncül Bir Meslek Kanunu Nasıl Olmalıdır?

Ben bu ihtiyacı esas alarak geniş kapsamlı ve bütüncül bir meslek kanunu tasarısını hazırlamayı kendime görev edindim. Çünkü öğretmenliğin içinden gelen bir akademisyen olarak, öğretmenliğin asıl ihtiyaçlarını da karşılamak gerekiyor. Eksiklikleri tespit ederek aşağıdakilerin yapılması gerektiğini ortaya koydum.

1.     Öğretmenliğin tanımının daha iyi yapılması gerekiyordu o yüzden kanun tasarısında şu şekilde yaptım: Öğretmenlik, eğitim ve öğretim ile bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan lisansüstü derecelerle uzmanlaşılabilen, çocuğun üstün yararını gözeten saygın ve profesyonel bir meslektir.

2.     Yukarıda da bahsedilen, eğitim fakültelerindeki derslerin ve uygulamaların yeniden düzenlenmesi ile ilgili bir ihtiyaç söz konusuydu. Öğretmenlik mesleğine hazırlık maddesini yeniden düzenlendim. “Öğretmenlik mesleğine hazırlık; eğitim fakültelerinde okutulan derslerin içeriklerini oluşturan genel kültür, özel alan eğitimi, pedagojik formasyon, teknolojik formasyon ve sosyokültürel formasyon ile sağlanır.” ifadesi ile yapılması gereken düzenlemeleri ortaya koydum. 

3.     Öğretmenlik kariyer basamakları uzman öğretmen ve başöğretmen olarak yer alıyordu. Halbuki öğretmenlerin buna ihtiyacı yoktu. Öğretmenlikte uzmanlık lisansüstü eğitimle sağlanabilir. Bu yüzden ilgili maddeye şu ifadeleri ekledim: Öğretmenlik mesleği; aday öğretmenlik döneminden sonra öğretmen, bilim uzmanı öğretmen ve doktor öğretmen olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılır.

4.     Öğretmenlerin meslek odaları kurabilmesi lazım. Okullarda yaşanabilen mobbing ve şiddete karşı fıkralar olması gerekiyordu. Etik ilkeler, yönetici atamada görüş bildirme, okuldaki kararlara katılma, yükümlü olmadığı görevleri yapmama, hesap verme gibi konularda düzenlemeler önerdim. 

5.     Öğretmenlik meslek etik ilkelerinin ayrı bir bölümde tanımlanması gerekiyordu. Şu şekilde ifade ettim: Öğretmenler görevlerini, saygı, profesyonellik, adalet, eşitlik, sağlıklı ve güvenli bir ortamın sağlanması, çocuğun üstün yararı, yolsuzluk yapmama, dürüstlük, doğruluk, güven, tarafsızlık, mesleki bağlılık, hizmette sorumluluk ve sürekli gelişme, saygı, kaynakların etkili kullanımı meslek etik ilkelerine göre yerine getirirler.

6.     Öğretmenlerin eğitim fakültelerinde yetiştirilmesi konusunda düzenlemeler gerekiyordu. Öğretmenlerin nitelikleri, yeterlilikleri, seçimi ve atanması ayrı bir bölümde tanımlandı. Öğretmen adaylarında alan eğitimi, pedagojik, teknolojik ve sosyokültürel formasyon bakımından aranacak nitelikler ve dersler, kurulacak olan Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Atama Konseyi tarafından tespit olunur ifadesi yazıldı.

7.     Pedagojik formasyon eğitim fakültelerinde yetişen öğretmenleri bir kenara atmak demektir. Bu yüzden kanunla kaldırılması gerekiyordu. Eğitim fakültelerinde branşı olmayanlar için formasyon yerine lisansüstü eğitim daha yerinde bir uygulama olurdu. Bu yüzden şu ifadelerin yazılmasını önerdim: Pedagojik formasyon eğitimi tamamen kaldırılmıştır. Eğitim fakültelerinden atama yapılamayan branşlarda, diğer fakültelerden mezun olmuş ve eğitim bilimleri ya da bu kapsamdaki alanlarda en az tezli/ tezsiz yüksek lisans yapanlar arasından atama yapılabilir.

8.     Öğretmen yetiştirmede bazı bileşenler aşağıdaki gibi oluşturuldu: Eğitim fakültelerinin öğretmen atamalarındaki rolü genişletilecek. Eğitim fakültelerindeki notlar önemli hale getirilecek. Bunlar, çeşitli kategorilerde kullanılacak. Bunlar: Mezuniyet notu, Öğretmenlik uygulaması, teknolojik formasyon dersleri, sosyokültürel dersler. Bunlar için standartlar getirilerek, standart dışı uygulamalar ortadan kaldırılacak.

·       Yan dal-Çift ana dal: Her öğretmen adayının yan dal veya çift ana dal yapması teşvik edilecek.

·       Teknolojik formasyon: Her öğretmen adayı, eğitim fakültelerinde teknolojik formasyon adı altında dersler alır. Bu derslerin not ortalaması teknolojik formasyon notunu oluşturur.

·       Öğretmenlik uygulaması: Her öğretmen adayının eğitim fakültesinde öğrenim görürken 4 dönem öğretmenlik uygulaması gerçekleştirmesi sağlanır. Bu dönemlerde alından notların ortalaması öğretmenlik uygulaması notunu oluşturur.

·       Sosyokültürel formasyon: Her öğretmen adayının eğitim fakültesinde öğrenim görürken (müzik, edebiyat, tiyatro, görsel sanatlar, spor vb.) sosyal ve kültürel bir gelişim sağlaması için dersleri alması sağlanır. Bu derslerin not ortalaması sosyo-kültürel notu oluşturur.

·       Portfolyo: Eğitim fakültelerinden mezun olunurken mezuniyet notu, öğretmenlik uygulama notu, teknolojik formasyon notu ve sosyokültürel notu belirlenir. Bu puanlar diplomada belirtilir. Ayrıca ayrıntılı bir portfolyo dosyası hazırlanarak mezun kişiye verilir.

·       KPSS sınırlı etkisi: Öğretmen adayları Kamu Personel Seçme Sınavına (KPSS) girmek zorundadır. KPSS sınavında her öğretmen kendi alanı ve eğitim bilimleri alanından oluşan karma bir yazılı sınava katılır. İlgili sınavın puanı KPSS öğretmenlik puanını oluşturur.

9.     Ücretli öğretmenlik büyük bir sorundu. Bu yüzden kaldırılması gerekir. Bu yüzden kanun tasarısına şu ifadelerin eklenmesini önerdim: Okullarda ayda 60 saat ve fazla sürede ders için ücret karşılığı öğretmen istihdam edilemez ve ilgili okula ilk atama döneminde atama yapılır.

10.  Okullarda sözleşmeli öğretmen istihdamına son verilmelidir. Bunun için kanun tasarısına aşağıdaki ifadeler yazıldı: Öğretmenler sadece kadrolu istihdam edilebilir. Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sözleşmeli öğretmen statüsünde olan tüm öğretmenler kadrolu olarak bulundukları okula atanır.

11.  Öğretmenlerin kariyer basamakları uzman öğretmen-başöğretmen değil lisansüstü eğitimle alınan unvanlar olarak tanımlanmıştır: Öğretmenler adaylıktan sonra öğretmen, bilim uzmanı öğretmen ve doktor öğretmen olmak üzere üç kariyer basamağında görev yaparlar.

12.  Bilim uzmanı öğretmen kime denir ve görev tanımı nedir sorularına cevap verecek ifadelere gerek vardı. Bu yüzden şunlar kanun tasarısına eklendi: Yüksek lisans eğitimini tamamlayanlar ya da öğretmenliğe atanmadan tamamlamış olanlar, aday öğretmenlik programı sonrası kıdem süresine bakılmaksızın bilim uzmanı öğretmen unvanı alırlar ve bulundukları okula atanırlar. Ayrıca bilim uzmanı öğretmenin sorumlulukları ve ek hakları tanımlanmıştır. 

13.  Doktor öğretmen kime denir ve görev tanımı nedir sorularına cevap verilmesi gerekiyordu. Bu yüzden kanun tasarısında şunlar eklendi: Doktora eğitimini tamamlayanlar ya da öğretmenliğe atanmadan tamamlayanlar, adaylık sonrasında kıdem süresine bakılmaksızın doktor öğretmen unvanı alırlar ve bulundukları okula atanırlar. Doktor öğretmenin sorumlulukları ve ek hakları kanun tasarısında detaylı olarak tanımlanmıştır. 

14.  Öğretmenlerin profesyonel mesleki gelişiminin ayrı bir bölümde ele alınması gerekiyordu. Şu şekilde kanun tasarısında yer verildi: Öğretmenler çeşitli sürelerde profesyonel mesleki gelişim faaliyetlerine katılmak zorundadır. Bu faaliyetler, öğretmenin profesyonel mesleki gelişimi, ek ödemelerin yapılması ve devamı için gereklidir. Bu kapsamda her öğretmenin profesyonel mesleki gelişimi için bir portfolyo dosyası elektronik olarak tutulur. Öğretmenlerin profesyonel mesleki gelişimi, üniversitelerin eğitim fakülteleri iş birliği ile belirlenir. Her öğretmen için kişiye özgü planlamalar (kişiye özgü profesyonel mesleki gelişim) yapılır. Bilim uzmanı öğretmenler ve doktor öğretmenler de dahil olmak üzere; bütün öğretmenler aday öğretmenlikten sonra her 10 yılda bir, 20 kredilik akademik, bilimsel ve sanatsal faaliyetlere katılmak zorundadır. 10 yıllık süre 2033 yılından itibaren 7 yıl olarak uygulanır. Mesleki gelişimle ilgili faaliyetler ve kredileri kanun tasarısında tanımlanmıştır.

15.  Özel okullarda çalışan öğretmenlerin hakları devletteki emsalleri ile aynı olarak tanımlanmıştır.

16.  Öğretmenlik özlük hakları ayrı bir bölümde tanımlanmıştır. Buna göre bütün öğretmenlere sınavsız ve kıdemine göre, mesleki gelişim faaliyetleri yaptığı takdirde, aşağıdaki tabloya göre eğitim öğretim tazminatı ödenecektir. Bu tazminata göre göreve yeni başlayan öğretmenle 25 senelik kıdeme sahip öğretmen arasında, %50-%75 arasında bir oranda maaş farkı oluşabilecektir:

17.     Yukarıdaki tablodaki tazminatlara doktor öğretmenler için %60, bilim uzmanı öğretmenler için %30 ilave tazminat eklenecektir. Yani 20 yıllık bir öğretmenin tazminatı %120 iken, bilim uzmanı öğretmenin %150, doktor öğretmenin %180 olarak hesaplanacaktır.

18.     Öğretmenlerin haftalık ders hesabı aylık olarak değiştirilecektir. Şu şekilde kanun tasarısında yer alacaktır: Bütün öğretmenlerin maaş karşılığı aylık ders yükleri 60 saat olarak belirlenmiştir. Ek ders ücretleri aylık olarak hesaplanır ve zorunlu maaş karşılığı olan 60 saati aşan durumlarda öğretmenlere aşım süresi kadar ek ders ücreti tahakkuk ettirilir.

19.     Ek ders saat ücreti hesabı belirtilmiştir: Tüm öğretmenlerin ek ders saat ücreti eşit olarak ödenir. Bu ücret, memur maaş katsayısının gündüz 150; gece, hafta sonu ve özel durum eğitimi veren öğretmenler için 200 katsayısı çarpılması ile hesaplanır. Ek ders ücretleri damga ve gelir vergisinden muaftır.

20.     Öğretim tazminatı oldukça komik bir meblağ olarak kalmıştır. Bunun güncellenmesi gerektiği ve ne kadar olabileceği kanun tasarısında belirtildi: Bütün öğretmenlere her öğretim yılı başında en yüksek Devlet Memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarının %300’ü oranında öğretime hazırlık tazminatı ödenir. Bu katsayı, mevcut öğretmen net maaşı kadar bir ödemenin yapılması anlamına gelmektedir.

21.     Kanun tasarısının Diğer Haklar bölümünde öğretmenlere ciddi haklar getirilmektedir. Bunlar:

·       Bilim ve sanata teşvik: Öğretmenler, istisnasız Kültür Bakanlığı tarafından işletilen tüm müzelere ücretsiz giriş yaparlar. Türkiye sınırları içerisinde tüm bilimsel ve sanatsal aktivitelere, özel bilim müzelerine ve bilim merkezlerine, sanat müzelerine, akvaryumlara, hayvanat bahçelerine, parklara ve okul dışı öğrenme ortamı olarak sayılan özel ortamlara %75 indirimli olarak giriş yapabilirler.

·       Öğretmenevinden yararlanma: Öğretmenler ve birinci derece yakınları, öğretmenevi statüsünde bulunan yerlerde öncelikli olarak ve %50 indirimli kalma hakkına sahiptir.

·       Yabancı dil, Bilimsel, Sosyo-kültürel ve Araştırma Amaçlı Fon teşviği: Her öğretmene, 10 yılda 1 kez Avrupa ülkelerinde 2 ay yabancı dil öğrenme, bilimsel, sosyal kültürel ve araştırma amaçlı olarak öğretmenlerin yaklaşık güncel 5 maaş karşılığı fon sağlanır. Etik dışı kullanımlarda ilgili etik kurallar işletilir ve sağlanan fon, faizi ile birlikte geri alınır. Fon, eğitim öğretim tazminatı ile hesaplanır.

·       Meslek hastalığı ile yıpranma payı: Öğretmenlere yıpranma payı olarak her 10 yıl çalışmaya 1 yıl erken emekli olma hakkı verilir. Öğretmenler için meslek hastalıkları yönetmelikle tanımlanır ve bu hastalıklara yakalananlara erken emeklilik hükümleri uygulanır.

·       Kitap teşviği: Bütün öğretmenlere, her yıl 24 Kasım öğretmenler gününde en yüksek Devlet Memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarının %30‘u oranında kitap parası hediye çeki olarak verilir. Bu hediye çeki yalnızca kitap, bilimsel ve sanatsal dergi alımlarında geçerlidir. Kitap çekinin günümüz karşılığı yaklaşık 1000-1250 TL’dir.

Öğretmenlik eğitim fakültelerinden başlayarak yeniden yapılandırılmalıdır. Öğretmenliğin saygınlığını sağlamak ve gelecek nesilleri daha iyi eğitmeliyiz. Çağın nasıl hızla değiştiğini görüyoruz. Buna uyum sağlayacak, gelecek nesillere model olacak hem maddi hem de manevi olarak yeterli ve hakkaniyetli hakları olan öğretmenler olmalı sistemde. Sistemin her daim korunması ve iyi yönde gelişmesi için çaba sarf etmeliyiz.

Sevgili hocam değerli bilgileriniz için size teşekkür ediyorum. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin...

Doç. Dr. Devrim Akgündüz

İstanbul Aydın Üniversitesi Eğitim Fakültesi

(3/10/2022)

[email protected]


7354 sayı ve 3/02/2022 tarihli ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU

HAKKINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ (V3)

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç ve Kapsam

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacı, eğitim ve öğretim hizmetlerini yürütmekle görevli öğretmenlerin mesleği, meslek etik ilkelerini, seçilmelerini, atamalarını, özlük haklarını ve mesleki gelişimleri ile kariyer basamaklarını düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Kanun, eğitim ve öğretim hizmetlerini yürüten öğretmenleri kapsar.

İKİNCİ BÖLÜM

Öğretmenlik Mesleği 

Öğretmenlik

MADDE 3 – (1) Öğretmenlik, eğitim ve öğretim ile bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan lisansüstü derecelerle uzmanlaşılabilen, çocuğun üstün yararını gözeten saygın ve profesyonel bir meslektir. Öğretmenler bu görevlerini, Türk Millî Eğitiminin amaçları ve temel ilkeleri ile öğretmenlik mesleği etik ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlüdür.

(2) Öğretmenlerin çalışma şartları ve süreleri, eğitimde kalitenin yükseltilmesi için belirlenen amaçları gerçekleştirmek üzere düzenlenir.

(3) Öğretmenlik mesleğine hazırlık; eğitim fakültelerinde okutulan derslerin içeriklerini oluşturan genel kültür, özel alan eğitimi, pedagojik formasyon, teknolojik formasyon ve sosyokültürel formasyon ile sağlanır.

(4) Öğretmenlik mesleği; aday öğretmenlik döneminden sonra öğretmen, bilim uzmanı öğretmen ve doktor öğretmen olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılır.

(5) Öğretmenler, yasal çerçevedeki görevleri dışında meslekle ilişkili olmayan görevlerle yükümlü tutulamazlar.

(6) Öğretmenler, kendilerini temsil eden Öğretmenlik Meslek Odaları kurabilirler ve çeşitli meslek örgütlerine katılabilirler.

(7) Öğretmenler, okulda alınan kararlara katılım ve görüş bildirme hakkına sahiptir.

(8) Öğretmenler, okul yöneticilerinin seçiminde karar verme yetkisine sahiptir. Bu yetki, yönetici atama yönetmeliğinde düzenlenir.

(9) Öğretmenlere görevleri sırasında yapılan mobbing, her türlü sözlü ve fiziksel şiddet Türk Ceza Kanunu çerçevesinde cezalandırılır.

(10) Öğretmenler, kanun ve yönetmelikle belirlenmiş görevleri kapsamında yaptıkları her türlü uygulama, iş ve işlemlerde sadece yetkili kişilere hesap verme hakkına sahiptir. Hesap verme işlemlerinde mutlaka meslek odası veya sendika temsilcisi avukat bulundurma hakkında sahiptir. Hesap verme işlemleri yönetmelikle ayrıca düzenlenir.

Öğretmenlik meslek etik ilkeleri

MADDE 4 – (1) Öğretmenler görevlerini, saygı, profesyonellik, adalet, eşitlik, sağlıklı ve güvenli bir ortamın sağlanması, çocuğun üstün yararı, yolsuzluk yapmama, dürüstlük, doğruluk, güven, tarafsızlık, mesleki bağlılık, hizmette sorumluluk ve sürekli gelişme, saygı, kaynakların etkili kullanımı meslek etik ilkelerine göre yerine getirirler.

(2) Öğretmenler, öğrencilere örnek teşkil edecek şekilde konuşur, giyinir ve hitap eder.

(3) Öğretmenler, hiçbir ırk, dil, din, mezhep ve kültürel farklılıkları ayırt etmeden görevini yerine getirir.

(4) Öğretmenler, kendilerine ait olmayan ve telifle korunan bilgiyi kaynak kullanmadan ya da izinsiz olarak kullanamaz, çoğaltamaz. Bu şekilde çoğaltılan materyali kullanamazlar.

(5) Bu ilkelere uyulmadığı durumda, Millî Eğitim Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatında kurulacak olan Etik Kurul’a sevk edilerek değerlendirilirler. Etik kurul yapısı ve çalışma usulleri yönetmelikle belirlenir. Etik kurulda en az bir eğitim fakültesi öğretim üyesi bulunmalıdır.

(6) Etik kurulda meslek etiğine uymadığı tespit edilen öğretmenler disiplin kuruluna sevk edilirler ve devlet memurları disiplin yönetmeliğine göre değerlendirilirler.

Öğretmen yetiştirme, nitelikleri, yeterlilikleri, seçimi ve atanması

MADDE 5 – (1) Öğretmen adaylarında alan eğitimi, pedagojik, teknolojik ve sosyokültürel formasyon bakımından aranacak nitelikler ve dersler, Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Atama Konseyi tarafından tespit olunur.

(2) Öğretmenler, eğitim fakültesi mezunlarından ve bunlara denkliği kabul edilen yurt dışı yükseköğretim kurumlarından mezun olanlar arasından seçilir.

(3) Pedagojik formasyon eğitimi tamamen kaldırılmıştır. Eğitim fakültelerinden atama yapılamayan branşlarda, diğer fakültelerden mezun olmuş ve eğitim bilimleri ya da bu kapsamdaki alanlarda en az tezli/ tezsiz yüksek lisans yapanlar arasından atama yapılabilir. Kanun yürürlüğe girdiği sırada pedagojik formasyona sahip olanların atama hakkı saklıdır.

(4) Her öğretmen adayının yan dal veya çift ana dal yapması teşvik edilir.

(5) Her öğretmen adayı, eğitim fakültelerinde teknolojik formasyon adı altında dersler alır. Bu derslerin not ortalaması teknolojik formasyon notunu oluşturur.

(6) Her öğretmen adayının eğitim fakültesinde öğrenim görürken 4 dönem öğretmenlik uygulaması gerçekleştirmesi sağlanır. Bu dönemlerde alından notların ortalaması öğretmenlik uygulaması notunu oluşturur.

(7) Her öğretmen adayının eğitim fakültesinde öğrenim görürken (müzik, edebiyat, tiyatro, görsel sanatlar, spor vb.) sosyal ve kültürel bir gelişim sağlaması için dersleri alması sağlanır. Bu derslerin not ortalaması sosyo-kültürel notu oluşturur.

(8) Eğitim fakültelerinden mezun olunurken mezuniyet notu, öğretmenlik uygulama notu, teknolojik formasyon notu ve sosyokültürel notu belirlenir. Bu puanlar diplomada belirtilir. Ayrıca ayrıntılı bir portfolyo dosyası hazırlanarak mezun kişiye verilir.

(9) Öğretmen adayları Kamu Personel Seçme Sınavına (KPSS) girmek zorundadır. KPSS sınavında her öğretmen kendi alanı ve eğitim bilimleri alanından oluşan karma bir yazılı sınava katılır. İlgili sınavın puanı KPSS öğretmenlik puanını oluşturur.

(10) Öğretmen atamaları;

a)     KPSS Öğretmenlik puanı, mezuniyet notu, öğretmenlik uygulama notu, teknolojik formasyon notu ve sosyo-kültürel not kullanılır.

b)     Atama yapılırken herhangi bir mülakat yapılamaz.

c)     KPSS Öğretmenlik puanı %35, Mezuniyet notu %25, Öğretmenlik Uygulama notu %20 ve Teknolojik Formasyon notu %10, Sosyo-Kültürel notu %10 oranında kullanılarak Atama Puanı oluşturulur.

d)     Alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans ya da doktora yapmış olan öğretmen adaylarının atama puanı %10 ve %20 artırımlı olarak hesaplanır.

e)     Yan dal yapan öğretmen adaylarının atama puanı %5, çift ana dal yapanların atama puanı %10 artırımlı olarak hesaplanır.

f)      Atama puanına göre öğretmen adayları alan bazında kontenjanın %20 fazlasına kadar sıralanır. Kontenjan dahilinde öğretmenin tercihine göre atama yapılır.

(11) Okullarda ayda 60 saat ve fazla sürede ders için ücret karşılığı öğretmen istihdam edilemez ve ilgili okula ilk atama döneminde atama yapılır.

(12) Okullarda sözleşmeli öğretmen istihdamı kaldırılmıştır. Öğretmenler sadece kadrolu istihdam edilebilir. Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sözleşmeli öğretmen statüsünde olan tüm öğretmenler kadrolu olarak bulundukları okula atanır.

Aday öğretmenlik

MADDE 6 – (1) Özel mevzuatında yer alan hükümler saklı kalmak üzere, aday öğretmenliğe atanabilmek için 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48 inci maddesinde sayılan şartlara ek olarak, yönetmelikle belirlenen yükseköğretim kurumlarından mezun olma ve Millî Eğitim Bakanlığınca ve/veya Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı tarafından yapılacak sınavlarda başarılı olma şartları aranır. Diğer şartlar kaldırılmıştır.

(2) Adaylık süresi bir yıldır. Bu süre içinde, zorunlu hâller dışında aday öğretmenlerin görev yeri değiştirilemez.

(3) Aday öğretmenler, eğitim ve uygulamadan oluşan ve içeriği, yönetmelikle düzenlenecek Öğretmen Yetiştirme ve Atama Konseyi tarafından belirlenen Aday Öğretmen Yetiştirme Programına tabi tutulur. Aday öğretmenlerden adaylık süreci sonunda Eğitim Fakülteleri tarafından oluşturulan Adaylık Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılan değerlendirme sonucunda başarılı olanlar öğretmen kadrosuna atanır.

(4) Aday öğretmenlerden;

a) Atanma niteliklerinden herhangi birini taşımadığı sonradan anlaşılanların,

b) Adaylık süresi içinde atanma şartlarından herhangi birini kaybedenlerin,

c) Adaylık sürecinde aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alanların,

ç) Aday öğretmenler için öngörülen Aday Öğretmen Yetiştirme Programına mazeretsiz olarak katılmayanlar ile bu program sonunda Adaylık Değerlendirme Komisyonunca yapılan değerlendirmede başarısız olanların,

görevine son verilir ve bunlar üç yıl süreyle öğretmenlik mesleğine alınmaz.

(5) Dördüncü fıkranın (ç) bendi kapsamında görevlerine son verilmesi gerekenlerden aday öğretmenliğe başlamadan önce 657 sayılı Kanuna göre memurlukta adaylığı kaldırılarak asıl memurluğa atanmış olanlar, kazanılmış hak aylık derecelerine uygun memur unvanlı kadroya atanır.

(6) Aday öğretmenlerin adaylık sürecinde yetiştirilmelerine esas Aday Öğretmen Yetiştirme Programı ve Adaylık Değerlendirme Komisyonunun oluşumu ile aday öğretmenlik sürecine ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir. 

Öğretmenlik akademik kariyer basamakları

MADDE 7 – (1) Öğretmenler adaylıktan sonra öğretmen, bilim uzmanı öğretmen ve doktor öğretmen olmak üzere üç kariyer basamağında görev yaparlar.

(2) Aday öğretmen yetiştirme programında başarılı olanlar bulundukları okula öğretmen olarak atanır. Atanma tarihini takiben ilk aydan itibaren öğretmen özlük haklarından yararlanmaya almaya hak kazanırlar.

(3) Yüksek lisans eğitimini tamamlayanlar ya da öğretmenliğe atanmadan tamamlamış olanlar, aday öğretmenlik programı sonrası kıdem süresine bakılmaksızın bilim uzmanı öğretmen unvanı alırlar ve bulundukları okula atanırlar. Atanma tarihini takiben ilk aydan itibaren bilim uzmanı öğretmen özlük haklarından yararlanmaya başlarlar.

a)     Bilim uzmanı öğretmenin görev tanımı şu şekildedir: Bilim uzmanı öğretmen, kendi alanında, atama alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans yapmış öğretmene denir. Bilim uzmanı öğretmen, okuldaki diğer öğretmenlerle aynı görevi yapmakla birlikte sorumluluklarda yer alan diğer görevleri gerçekleştirir. Bilim uzmanı öğretmenlerin yönetici atamalarında toplam puanları %20 artırımlı olarak hesaplanır.

b)    Bilim uzmanı öğretmenin sorumlulukları şunlardır:

1.     Alanında derslere girer.

2.     Okuldaki derslerde zümre başkanı olur.

3.     Öğrencilerle proje çalışmalarına katılır.

4.     Okula fon kazandıracak proje çalışmaları gerçekleştirir.

5.     Okulda bilimsel ve sanatsal faaliyetler düzenler.

6.     Okuldaki diğer öğretmenlere alanında mentorluk yapar.

(4) Doktora eğitimini tamamlayanlar ya da öğretmenliğe atanmadan tamamlayanlar, adaylık sonrasında kıdem süresine bakılmaksızın doktor öğretmen unvanı alırlar ve bulundukları okula atanırlar. Atanma tarihini takiben ilk aydan itibaren doktor öğretmen özlük haklarından yararlanmaya başlarlar.

a)       Doktor öğretmen, okuldaki diğer öğretmenlerle aynı görevi gerçekleştirmekle birlikte sorumluluklarda yer alanları gerçekleştirir. Doktor öğretmenin görev tanımı şu şekildedir: Doktor öğretmen, kendi alanında ya da eğitim bilimleri alanında doktora eğitimini tamamlamış öğretmene denir. Doktor öğretmenlerin yönetici atamalarında toplam puanları %40 artırımlı olarak hesaplanır.

b)      Doktor öğretmenin sorumlulukları şunlardır:

1.     Alanında derslere girer.

2.     Okuldaki derslerde zümre başkanı olur ve proje çalışmalarına koordinatörlük yapar.

3.     Okula fon kazandıracak proje çalışmaları gerçekleştirir.

4.     Okuldaki diğer öğretmenlere alanında eğitim faaliyetleri gerçekleştirir.

5.     Okulda bilimsel ve sanatsal faaliyetler düzenler.

6.     Bilimsel araştırma yapar, kitap, makale ve bildiri oluşturur.

7.     Alanında eğitim programı ve materyal geliştirir. Diğer öğretmenlerin kullanımına sunar.

8.     Üniversitede ek ders görevi karşılığı görev yapabilir.

(5) Bilim uzmanı öğretmen ve doktor öğretmen unvanı alanlara her unvan için ayrı ayrı olmak üzere bir derece verilir.

Öğretmenlik profesyonel mesleki gelişimi

MADDE 8 – (1) Öğretmenler çeşitli sürelerde profesyonel mesleki gelişim faaliyetlerine katılmak zorundadır. Bu faaliyetler, öğretmenin profesyonel mesleki gelişimi, ek ödemelerin yapılması ve devamı için gereklidir. Bu kapsamda her öğretmenin profesyonel mesleki gelişimi için bir portfolyo dosyası elektronik olarak tutulur.

(2) Öğretmenlerin profesyonel mesleki gelişimi, üniversitelerin eğitim fakülteleri iş birliği ile belirlenir. Her öğretmen için kişiye özgü planlamalar (kişiye özgü profesyonel mesleki gelişim) yapılır.

(2) Bilim uzmanı öğretmenler ve doktor öğretmenler de dahil olmak üzere; bütün öğretmenler aday öğretmenlikten sonra her 10 yılda bir, 20 kredilik akademik, bilimsel ve sanatsal faaliyetlere katılmak zorundadır. 10 yıllık süre 2033 yılından itibaren 7 yıl olarak uygulanır.

(3) Faaliyetler;

a)     Alanında ya da eğitim bilimlerinde tezsiz yüksek lisans yapmak (10 kredi).

b)     Alanında ya da eğitim bilimlerinde tezli yüksek lisans yapmak (15 kredi).

c)     Alanında ya da eğitim bilimlerinde doktora yapmak (20 kredi)

d)     Üniversitelerin lisansüstü eğitim enstitüleri ya da eğitim fakülteleri tarafından yapılan derslere katılmak (her dönemlik ders 3 kredi)

e)     (Üniversiteler ve Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan) Toplam 200 saat ya da daha fazla sertifikalı eğitim faaliyetine katılmak (200 saat=8 kredi)

f)      Okula fon sağlayan proje çalışmalarını yürütmek ya da görev almak (her projenin tamamlanması 4 kredi)

g)     ISBN almış kitap yayınlamak (4 kredi)

h)     Hakemli dergilerde makale yayınlamak (3 kredi)

i)      Bilimsel hakemli konferanslara katılmak ve sözlü bildiri sunmak (2 kredi)

j)      Sanatsal ya da bilimsel sergi açmak (1 kredi)

k)     Patent üretmek (5 kredi)

l)      Öğrencileri ile proje yarışmalarına katılarak derece alma (2 kredi)

m)   Öğretmenlere sertifikalı eğitim vermek (2 kredi)

n)     En az ilçe düzeyinde tiyatro, spor etkinliği yürütmek (2 kredi)

(5) 20 kredilik faaliyete katılmayan öğretmenin ek ödemesi durdurulur ve kredi tamamlanana kadar devam ettirilmez.

(6) Bu kapsamda etik dışı faaliyette bulunanlar Etik Kurula sevk edilirler. Etik Kurul sonrası Devlet Memurları Kanunun disiplin cezaları ile ilgili hükümleri uygulanır.

Özel okullarda öğretmenlik

MADDE 9 – (1) Özel okullarda istihdam edilecek öğretmenler, devlet okullarındaki öğretmenlerle aynı çalışma sürelerine, maaş ve izin haklarına sahiptir.

Özlük hakları

MADDE 10 – (1) 657 sayılı Kanunun 152. maddesinin “II – Tazminatlar” kısmının “B – Eğitim, Öğretim Tazminatı” bölümüne bu kanunun 2. fıkrasında yer alan tablo eklenmiştir.

(2) En yüksek Devlet Memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarının baz alındığı Eğitim öğretim tazminatı tablosu aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir:

(3) 657 sayılı Kanunun 152. maddesinin “II – Tazminatlar” kısmının “B – Eğitim, Öğretim Tazminatı” bölümünde yer alan “Başöğretmen unvanını kazanmış olanlara %120’sine” ifadesi “Doktor öğretmen unvanını kazananlara öğretmenin kıdem yılındaki eğitim öğretim tazminatına “%60” daha eklenerek ödenir” şeklinde değiştirilmiştir.

(4) 657 sayılı Kanunun 152. maddesinin “II – Tazminatlar” kısmının “B – Eğitim, Öğretim Tazminatı” bölümünde yer alan “Uzman öğretmen unvanını kazanmış olanlara %60’ına” ifadesi “Bilim uzmanı öğretmen unvanını kazananlara öğretmenin kıdem yılındaki eğitim öğretim tazminatına “%30” daha eklenerek ödenir” şeklinde değiştirilmiştir.

(5) Eğitim öğretim tazminatı öğretmenlik meslek gelişimi ilkelerine uyulmadığı ve disiplin cezası aldığı durumda durdurulur.

(6) Bütün öğretmenlerin maaş karşılığı aylık ders yükleri 60 saat olarak belirlenmiştir. Ek ders ücretleri aylık olarak hesaplanır ve zorunlu maaş karşılığı olan 60 saati aşan durumlarda öğretmenlere aşım süresi kadar ek ders ücreti tahakkuk ettirilir.

(7) Tüm öğretmenlerin ek ders saat ücreti eşit olarak ödenir. Bu ücret, memur maaş katsayısının gündüz 150; gece, hafta sonu ve özel durum eğitimi veren öğretmenler için 200 katsayısı çarpılması ile hesaplanır. Ek ders ücretleri damga ve gelir vergisinden muaftır.

(8) Öğretmenlerin ek dersleri hesaplanırken aylık bazda her 10 saatlik ders süresine karşılık 1 saat planlama ve ders dışı hazırlık ücreti ilave edilir. 10 saate tamamlanamayan durumda kalan saat karşılığında 1 saat daha ilave edilir.

(8) Bütün öğretmenlere her öğretim yılı başında en yüksek Devlet Memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarının %300’ü oranında öğretime hazırlık tazminatı ödenir.

(10) Zorunluluktan dolayı okullarda ücretli öğretmen istihdam edildiği durumlarda, ilgili öğretmene aylık 60 saat karşılığında 9/1 derece kademedeki öğretmenin brüt maaşı ödenir. 60 saati aşan durumlarda ek ders ücreti ilave edilir.

Diğer haklar

MADDE 10 – (1) Öğretmenler, istisnasız Kültür Bakanlığı tarafından işletilen tüm müzelere ücretsiz giriş yaparlar. Türkiye sınırları içerisinde tüm bilimsel ve sanatsal aktivitelere, özel bilim müzelerine ve bilim merkezlerine, sanat müzelerine, akvaryumlara, hayvanat bahçelerine, parklara ve okul dışı öğrenme ortamı olarak sayılan özel ortamlara %75 indirimli olarak giriş yapabilirler. Grup girişlerinde grup lideri öğretmenlerden ücret alınmaz.

(2) Öğretmenler ve birinci derece yakınları, öğretmenevi statüsünde bulunan yerlerde öncelikli olarak ve %50 indirimli kalma hakkına sahiptir.

(3) Her öğretmene, 10 yılda 1 kez Avrupa ülkelerinde 2 ayı kapsayan yabancı dil öğrenme, bilimsel, sosyal-kültürel ve araştırma çalışmalarına katılma amaçlı olarak fon sağlanır. Bu fon, 657 sayılı Kanunun 152. maddesinin “II – Tazminatlar” kısmının “B – Eğitim, Öğretim Tazminatı” kısmında “öğretmenlere en yüksek Devlet Memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarının %1500’ü oranında yabancı dil öğrenme, bilimsel, sosyal-kültürel ve araştırma çalışmalarına katılma amaçlı olarak fon sağlanır” şeklinde tanımlanır. Etik dışı kullanımlarda ilgili etik kurallar işletilir ve sağlanan fon, faizi ile birlikte geri alınır.

(4) Öğretmenlere yıpranma payı olarak her 10 yıl çalışmaya 1 yıl erken emekli olma hakkı verilir. Öğretmenler için meslek hastalıkları yönetmelikle tanımlanır ve bu hastalıklara yakalananlara erken emeklilik hükümleri uygulanır.

(5) Bütün öğretmenlere, her yıl 24 Kasım öğretmenler gününde en yüksek Devlet Memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarının %30‘u oranında kitap parası hediye çeki olarak verilir. Bu hediye çeki yalnızca kitap, bilimsel ve sanatsal dergi alımlarında geçerlidir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler 

Hüküm bulunmayan hâller

MADDE 11 – (1) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde; 5/1/1961 tarihli ve 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu, 657 sayılı Kanun, 14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu ile diğer kanunların bu Kanun ile çelişmeyen hükümleri uygulanır.

MADDE 12 – (1) 657 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı Cetvelin “IV – Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı” bölümü aşağıdaki şekilde uygulanacaktır.

Uzman öğretmen veya başöğretmen unvanına sahip olanlar

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte uzman öğretmen veya başöğretmen unvanına sahip olanların hakları bu kanunla birlikte değerlendirilerek bilim uzmanı öğretmen ve doktor öğretmen özlük hakları kapsamında devam ettirilir.

Yürürlük

MADDE 11 – (1) Bu Kanunun bütün maddeleri 15/1/2023 tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 12 – (1) Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları