Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Marjinal demek ne demek?
Kabine toplantısının ardından Millete Sesleniş konuşması yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan gene bildiğini okumuş, gelip geçici (?!) sıkıntılardan “Omuz omuza kurtuluruz” demiş, “Biz çevreci görünümlü marjinallere aldırmıyor sadece işimize bakıyoruz” da demiş.
Millete Sesleniş konuşmalarını Turgut Özal icat etmişti. O dönemde bir millet vardı bir oranda, oysa şimdi Erdoğan aşireti (tarikatı) ve öte yanda “ötekiler” var. İçtenlikten ve gerçeklikten uzak, göz boyamak için yapılmış bir konuşma. El ele olmadan, el ele tutuşmadan omuz omuza olmak mümkün değildir efendim! Gözlere kül!
Devlet adamı dilini çok iyi bilen, deyimleri yerli yerinde kullanan biri olmak zorundadır. Akbelen’de, açgözlü, halk düşmanı yamyamlara karşı, ülkenin bitki örtüsü (florasını) ve hayvan kitlesini (faunasını), kara, deniz, akarsu, göl ve havasını hiçbir özel bir çıkarı olmadan koruyan bilinçli insanları, kötülemek, aşağılamak ve suçlamak için, yüzlerine tükürür gibi “marjinal” sıfatıyla nitelemek şaşırtıcıdır. “Marjinal” R.T. Erdoğan’ın sandığı gibi aşağılayıcı bir sıfat olmayıp olumlu ve övücü bir sıfattır. Oysa Erdoğan anarşist, terörist ve bozguncu anlamında kullanıyor.
Marjinal insan kime denir? Sözcüğün kökeni Fransızcadaki “marginal” sözcüğü. Aykırı olan, sıradan olmayan, sınırları zorlayan anlamında kullanılıyor.
Marjinal ne anlama gelir? TDK’ye göre marjinal kelimesi, mevcut standartların ve kuralların dışında olan, uç ve aykırı kişi ya da durum anlamına gelir.
Marjinal bir kişilik ne demek? Farklı, sıradan olmayan, toplumda alışılagelmiş düzenin dışında kalan anlamı taşır. Genellikle kişiler için kullanılmakta.
Marjinal davranış ne demek? Sözcük günlük yaşamda çoğunlukla aykırı, uç, alışılmışın dışında, sıradan olmayan, sınırları zorlayan anlamlarında kullanılıyor. Diğer insanlardan fiziksel olarak farklı bir görünümü ya da davranışları olanlara “marjinal tip” deniyor.
“Omuz Omuza Kurtuluruz” konuşmasında R.T. Erdoğan, “Almanya ve Fransa başta olmak üzere hiçbir yerde elektrik üretimi için kömür üretimi artışı bir sorun teşkil etmezken ülkemizde yürütülen kampanyaları ağaç sevgisi veya çevre hassasiyetiyle izah edemeyeceğimiz bir gerçektir” de demekte.
Pek güzel! Bütün dünyanın giderek bütün kömür santrallarını kapatmakta olduğu gerçeğini bir yana bırakalım. Fransa ve Almanya’da hâlâ kömür santralları var ama Fransızlar da Almanlar da kömür çıkarmak için R.T. Erdoğan yönetiminde olduğu gibi orman katliamı yapmıyor, yaptırmıyor.
Bir araştırma yaptım: 2022 yılının haziran ayında Fransa Enerji Bakanlığı, “Ukrayna’daki gelişmeler ve enerji pazarındaki gerilim” yüzünden ülkenin doğusundaki Moselle kentindeki kömürle elektrik üreten Saint-Avold santralını gelecek kış yeniden devreye sokmayı planladığını duyurmuş. Açıklamada, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da küresel ısınmayla mücadele kapsamında ülkedeki kömür santrallarının tamamen kapatılması yolundaki taahhüdüne uyacağını yinelemiş.
Fransa elektrik gereksiniminin yüzde 76’sını nükleer enerji santrallarıyla, yüzde 16’sını yenilenebilir enerji kaynaklarından, yüzde 6’sını ise kömür kulanan termik santrallardan sağlıyor. Deniz üstü rüzgâr santrallarından bile yararlanıyor.
Almanya kış aylarında zorda kalmamak için elektrik üretiminde doğalgazı azaltıp kömüre yönelmiş. Hükümet ülkede kömürle üretilen elektriğin, toplam elektrik kaynakları içinde yüzde 1’in altında kalacağı güvencesi vermiş.
Bir yabancı ülkeyi kendi özel amaçlarınız için örnek alırsanız o ülkenin tamamını da örnek almak zorunda kalırsınız. Siz gerçeklere aykırı olarak Fransa ve Almanya’da termik santrallara kimsenin karşı çıkmadığını ileri sürerseniz biz de o iki ülkede basın özgürlüğü var, düşünceyi açıklama özgürlüğü var, bu iki özgürlüğü kullandı diye hiçbir gazeteci mapus damında değil ve bu iki ülke Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını harfiyen uyar deriz.
Son olarak, uygar dünyanın her yerinde, bilimciler, düşünürler, filozoflar, yazarlar, şairler, ressamlar, müzikçiler, aydınlar marjinaldir. El üstünde tutulurlar. Müslüman ülkelerde marjinallerin yaşamasına izin verilmez, öldürülür. Birkaçının adını vereyim yeter: Hallacı Mansur ve Sühreverdi gibi, bizim Turan Dursun gibi düşün adamları, fikirlerinin karşılığını canlarıyla ödemişlerdir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- Yıkılması gerekiyor!