Özdemir İnce

Kararsızlar üçüncü parti

02 Şubat 2025 Pazar

İlkin şunu söyleyelim ki “karar” ve “kararlılık”, “kararsız” ve “kararsızlık” insanla ilgili bir zihinsel ve ruhsal nitelik ve özelliktir. “Kararsız dağ” tamlamasını ancak şairler şiirlerine kullanırlar, şiirin içine iyi oturtulursa çarpıcı bir imge olur. Ama kararsız olan Kasım ise yandı gülüm keten helva!

Bu iki sözcükle (sıfatla) ilgili sözlüksel bilgi verelim:

1- Kararlı: Bir konuda kesin tutumunu belirlemiş, kararını vermiş olan.

Kararını değiştirmeyen, kararından dönmeyen. “Bunu yapmakta kararlı görünüyor.”

2- Kararsızlık: Bir konuda karar verememe ya da seçim yapamama olarak tanımlanabilir. “Kararsızlık hali ruhsal bir hastalık mıdır yoksa üşengeçlikten mi kaynaklanır?” Çetrefilli bir sorudur.

“Kararsızlık” Vikipedi’nin yazdığına göre hastalıkmış: Sınırda veya bilinen adı ile borderline kişilik bozukluğu, ruh halinin çok hızla değişmesi, davranışlar ve ilişkilerde kararsız ruh haliyle karakterize eden, günlük yaşantıda işlevsellik sorunlarına neden olan zihinsel bozukluktur.

Gene aynı yerde yazdığına göre kararsızlıktan kurtulmak mümkünmüş:

1- Herkesi memnun etmeye çalışmayın.

2- Bilgi edinin ama fazla ayrıntıda boğulmayın.

3- İçgüdülerinize güvenin.

4- Karar vermeyi bir sorun olarak görmeyin.

5- Seçenekleri azaltın.

6- Liste yapın.

7- Başkalarının fikirlerini alın.

8- Profesyonel yardım alın.

Kararsızlığın en temel nedeni kişinin ihtiyacını karşılamak için coşku ve heyecan yerine korku ve kaygı duyması. Bir seçim yaparken eğer seçimimize karşı yeterince heyecan duyuyor ve motive oluyorsak onu seçiyoruz. Heyecanın yerine endişe ve korku alıyorsa seçemiyor yani kararsız kalıyoruz.

Kararsızlık bireysel bir sorun olmakla birlikte, kararsızın verdiği karar ilgili herkesi ilgilendirir. Kararsız bir şoförün sürdüğü bir otobüste yolculuk yapıyorsanız başınıza bir şey gelmez ise şükür yerine bir hayır kurumuna bağışta bulunun. Kararsızlık hem kararsıza hem başkalarına zarar verir.

Ama zararın en büyüğünü kararsız seçmen verir. Kararsız seçmenlere karşı çok kararlıyım: Derhal falakaya yatırılmaları gerektiğini düşünürüm. Siyasal seçim bir sınıf, bireysel ve sınıfsal çıkar sorunudur. Hayatlarını emeklerini satarak, emekleri karşılığında belirli bir ücret alan kişilerin çıkarları ile soylu, burjuva ve kapitalist sınıfların mensuplarının aynı partide buluşup aynı partiye oy vermeleri akıldışı bir davranıştır. İşçi, emekçi olup da bir sağcı partiye oy veren kişinin akıl sağlığından şüphe edilir. Laik kafalı bir bakkalın AKP’ye oy vermesi çelişkili ahmaklıktır ama dindar bir emekçi vatandaşın CHP ya da TİP’e oy vermesi çağının çağdaşı olmanın bir göstergesidir.

Bugün bir seçim olsa kararsızlar dağıtılmadan önceki durum ne” diye bir soru sorulan anket yapılmış, sonuç şöyle: AKP yüzde 23.8, CHP yüzde 21.5, kararsız yüzde 20.7, MHP yüzde 8, DEM Parti 6.8, İYİ Parti yüzde 5.6, Zafer Partisi yüzde 3.6, YRP yüzde 3, TİP 1.7, Anahtar Parti yüzde 1.7, DEVA Partisi yüzde 1.4, diğer yüzde 2.3.

Daha sonra “kararsızlar dağıtıldıktan sonra ise” diye sorulup buna da cevap verilir. Ben bu soruyu sormayacağım. Benim aklım yüzde 20.7 olan yığışımda. “1- Üst üste birikme. 2- Çakıl, kum, toprak vb’nin üst üste yığılarak çamurla karışıp zamanla betona benzer bir yapı kazanması sonunda meydana gelen kütle, konglomera” anlamına gelen yığışımı hakaret niyetine kullanıyorum.

Çeyrek yüzyıllık AKP saltanatına karşı tarafsız kalan ve Allah’tan korkmaz, peygamberden utanmaz yığışım, iki tane AKP olsa ikisi arasında kararsız kalsan anlarım, iki tane Kürtçü parti olsa aralarında kararsız kalsan anlarım. AKP’ye gitmediğine göre laik kafalı ya da en azından dinbaz olmadığın belli, günümüzün gerçekleri karşısında kararsız olunur mu? Nüfüsun yarısı açlıkla imtihan olurken kararsız kalınır mı?

Bolu Dağı’ndaki otel neden yandı? AKP’nin yandaş siyasetinden, “Allah’ın dediği olur” zihniyeti yüzünden yandı. Rasyonel yani akılcı bir kafa yapısına sahip bir yönetim, “Eksiklerini sezon sonunda tamamlarsın”, “Eksiklerini tamamlamak için sana üç ay süre” demezdi. “Önce eksiklerini tamamla sonra bana denetim için haber ver” derdi ve işyerini mühürlerdi.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

N’olacak şimdi? 9 Mart 2025
Üsküdar'a geçmek 7 Mart 2025
Dünya Laiklik Günü 4 Mart 2025

Günün Köşe Yazıları