Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yetenekleri yok etmek, ülkeyi dışa peşkeş çeker

28 Ocak 2024 Pazar

İktidarın bilim güçlerimize yönelik vurdumduymaz, keyfi, bir yandan “giderlerse gitsinler” öte yandan gitmeleri için de elinden geleni ardına koymayan anlayış ve politikaları şüphesiz en çok tartışma konularından biri.

Ülkenin büyük kesimi bunun acısını yüreklerinden duyar ve tepki verirken yüzde 35’lik AKP seçmeni, yanlarında MHP’ye oy verenler ve iktidar etekleri altında Meclis’e giren ideolojik saplantılılar seslerini çıkarmıyorlar.

Bu vurdumduymazlığın, ülke sevgisizliğinin ve gelecek düşüncesizliğinin yaygın paylaşımıdır.

Toplumda derin kök salan cehaletin dışa vurumudur.

Siyasi iktidarların çoğunda, hele sağcı aşırı sağcı iktidarların hiçbirinde ülkenin beyin güçlerini geliştirme politikaları, hevesleri olmadı.

Ülkenin bilim kurumları siyasi ideolojik saplantılarla gasp edildi, dağıtıldı, güdüldü, sesleri kısıldı.

DÜŞMAN OLSA NE YAPAR?

Cumhuriyet kurulduğunda bilge, bilim, düşünce, sanat, edebiyat, mühendis insan yokluğundan kırılıyordu. Bunlar olmadan, yani bir ülkeyi her yönden ileri taşıyacak her açıdan seçkin güçlü bir insan sınıfı olmadan, gelişme, özgürleşme, üretim ve çağdaşlaşma mümkün değildir.

Bu konuya ideolojik yaklaşımların tümünün Allah belasını versin. Çünkü keskin ideolojik benim-senin, ben-sen, senin adamın-benim adamım türünden yaklaşımların hepsi ülke düşmanlığıdır; sevmediğin insanları yok etme, ülkede yaşamı dar etme amaçlıdır.

Ülkeye düşmanlıktır.

Bir ülkeyi işgal eden yabancı güçlerin ilk yaptığı entelektüel kesimi biçmek yok etmektir.

Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de ve işgal edilen tüm ülkelerde böyle oldu. İşgalcilerin tüm karanlık örgütleri bunun için seferber edilir. İsrail kaç İranlı mühendisi suikastla öldürdü? Bu işin ustalarından biridir, tabii yanı başında CIA.

Bu, ülkeyi cahil, tepkisiz, isyansız, örgütsüz, güçsüz bırakmanın en etkili yöntemidir.

HERKES KAÇIYOR

En yetişkin genç beyinlerde büyük göç var. Alman Lisesi mezunlarından geride iki kişi kalmış (124 mezundan 122). Avusturya Lisesi’nden 166 mezundan 133’ü gitmiş.

Türkiye’de iktidar bu ülkede güçlü beyinlerin yaşama olasılıklarını söndürmüş.

Atatürk ise seçkin gençleri gönderirken “kıvılcım olarak gidip alev olarak dönmelerini” şart koşmuştu... Hepsi dönerek ülkeyi sırtlamışlardı.

Şimdi gidenler yabancı ülkeleri sırtlıyorlar. Üstelik bizim emeğimizle, milyarlarımızla, varımızı yoğumuzu uğurlarına feda ettiğimiz filizlerimiz arkalarına bile bakmadan kendilerini bekleyen yeni hayatlarına doğru kanat çırpıyorlar.

KIT AKILLI AYDIN DA TEHLİKELİ

Aydın geçinen aklı kıt biri geçenlerde soruyor: “Biz ne yaptık da bu iktidara kaldık...” AKP ve cemaat saflarında neden yer aldığını kendine soracağına! Ülke aydınının özellikle popülerlik peşinde koşan, arkasında hiçbir ciddi bilimsel düşünsel üretim olmayan bu kesim de aslında ülke cehaletinin kopmaz bir parçası. Sormamız gereken: “Biz bu kişileri nasıl yetiştirdik?”

Doğan Kuban diyordu ki bir yazısında, “Güncel yaşamda zeki sandığınız bir adam, dünyanın çoktan çözdüğü sorunlar karşısında, geleneksel bir kültürel tıkanma içine hapsedilmişse, aptallık birikmiş ve koyulaşmış toplumsal cehalete dönüşmüş demektir.”

Ne yapacağız?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları