Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ülke ve millet: Büyük çözülme

20 Temmuz 2023 Perşembe

Salı günkü Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantıları ve ülkenin çok ciddi güvenlik sorunları üzerine yazıma, bir dostum “Orhan, neden millet olamadığımızı yazmışsın” dedi...

Ona, “Olmuştuk veya olduğumuzu sanmıştık ama şimdi yaşadığımıza bakarsak millet büyük çözülme içinde...” dedim.

Güvenliğin ne olduğuna, milletin ne olup olmadığına, milletin nasıl ve kimlerden oluşacağına ve kimlerin milletin bir parçası olduğunu karar veren tek kişi var: Saray’ın sahibi.

Tıpkı ekonominin ne olduğuna karar veren olduğu gibi. Bir öyle bir böyle...

Ülkenin hangi şirketlerinin satılabileceğini de en iyisi o biliyor.

Kimlerin, hangi parti veya partilerin yasal hangilerinin terörist hangi liderlerin terörist yardakçısı olduğuna da.

MİLLET İRADESİNİ DÜZELTİYORLAR

Kimler hapiste ebedi tutulacak, hapiste ölecek, hapse atılacak... El altındaki yargıyla nesnel bir değerlendirme ölçütü olmayan teröristi övme suçundan Merdan Yanardağ’ın nasıl içeri atılacağını kurduğu rejimin elemanları öğrenmiş durumda… Can Atalay seçilmiş olsa bile, muhalif seçmeni cezalandırma da dahil. Seçmen yanlış yaptı ayol, yanlışlığı kurduğu rejim düzeltiyor: Hadi içeri! 28 Şubat uyduruk davasının 90 yaşına dayanmış apoletleri sökülmüş Cumhuriyetin generallerini dipsiz intikam duygusunun kor ateşi içinde yakmaya da!

Öyle ya artık Cumhuriyetin generalleri dönemi bitti, imamın halifenin generalleri dönemi başladı... İran ordusu ve generalleri gibi bir dönüşüm sürecinde miyiz? Çok zorlu bir süreç olur bu ülkede...

HAYAL GÖRÜYORUM

Millet, iktidardan nefret edenler ve iktidarı ne olursa olsun ölesiye sevenler diye ikiye böldürüldü. Yoksulluk boynumuzun borcu ve Allah’ın emri dönemindeyiz. Adalet, Saray’ın kılıcı oldu.

Dünkü yazıda göçmen ülkesinin milletin doğal bileşimini parçaladığını, tasada ve sevinçte bir ve beraber olma duygusunun güçlü olarak yitirilme dönemine girildiğini, yoksulluğun milleti millet olmaktan çıkaran en önemli bir araç olarak sürece dahil olduğunu yazmıştım ve MGK’de resmi hükümetin dışındaki asker kanadı üyelerinden herhangi bir farklı ses gelip gelmediğini merak etmiştim.

Hayal gördüğümün farkındayım.

MİLLETİ DEVLETİ TARİKATLARA DEVİR

Fakat çok daha önemli başka bir noktayı bugüne bıraktım: Devletin, ülkenin, milletin tarikatlara devredildiği gerçeği...

Fethullah tarikatı silahlı örgütü, ülkeyi yöneten ailenin kopmaz bir parçasıydı. Ortaklaşa 15 Temmuz darbesine getirdiler, silahlı ve derin bir hesaplaşma ile bir koltukta iki kişinin, hem Erdoğan hem Fethullah’ın oturmasının mümkün olmadığının kanlı pratiğini yaşadık (bir koltukta iki kişi oturamaz 2012 tarihli yazılarım...)

Bunun bir güvenlik olayı olarak kabul edildiğini MGK toplantı notlarında görüyoruz.

TÖVBE MAKAMLARI

Bir tarikatın kötü, terörist, ülke ve millet düşmanı olduğunu “sosyal pratik” gösterir. Evet, devleti önemli ölçüde ele geçirebilir şimdiki tarikatlar ama RTE’nin koltuğuna talip olmadıkları sürece iktidarın ortaklarıdır.

Milleti mümkün oldukça çok tarikatların kucağı içine hapsederek beyin dumuruna uğratmak ve böylece iktidara karşı uysallaştırmak, iktidar için bulunmaz bir nimet.

Ne yani, düşünmeyi, eleştirmeyi, okumayı, görüş bildirmeyi mi öğrensinler!

Allah Allah diye beden ve kafa sallayıp ortalıkta tepinmeleri, onlarca tarikat liderini tövbe edilecek makamlar olarak aşındırmaları (günah çıkaran papaz makamları!) ne bulunmaz bir nimet!

Peki MGK’de bu büyük tarikat yapılanmasını ciddi bir milli güvenlik sorunu olarak gündeme taşıyacak bir Cumhuriyet bireyi yok mu?

Evet farkındayım, Gezi davasında itiraz eden hâkimin adeta bir yabancı ülkeye, ta Kars’a sürülmesi örneklerini görmüyor musun kardeşim, diyen gözlerle bu yazıya bakan, MGK’de bir Cumhuriyet bireyi mutlaka henüz vardır.

Ama “Yanayım mı yani?” diye de gelişmeleri okuyan...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları