Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Seçime giderken... İlginç günlere doğru

13 Mart 2023 Pazartesi

Düşündüler taşındılar işler daha da kötülemeden, millet ekonomik kriz içinde daha çok boğulmadan, hazır EYT vb. paralarını almaya başlamışken, asgari ücret giderek iyice suyunu çekmeden, zor tutulan dolar 20’nin üzerine fırlamadan, bir yıl içinde depremde yıkılan tüm evleri yapacağız sözünü vermişken ve ihaleleri şirketler arasında dağıtmışken ve halkta bak yapıyorlar umudunu yeşerttiklerini düşünürken... (Çiğdem Toker: 7 Mart’a kadar TOKİ 47.6 milyar TL’lik 21 bin konut için 36 ihale verdi)

...erken seçime gidildi.

Konutlar, propagandanın başına oturacak, somut iş için. Tabii yol köprü vb. gibi yaparsa Erdoğan yapar propagandası eşliğinde...

Tabii, 50 bin kadar insanımızın ölümüyle, kurtarılabilecek insanların kurtarılamamasıyla, bölgeyle ilgili AFAD dahil deprem bilimcilerin “Burada deprem olacak” raporlar karşısındaki vurdumduymaz davranmakla zerre ilgileri yoktur...

İmar barışı kepazelikleriyle de... (Barışan kaç vatandaş parasını verdiği enkazın altında kaldı, keşke listeleri bulunsa da isim isim araştırılsa!) 

Zaten ekonomiyi de yabancılar batırmıştı...

RASYONALİTE ORTADAN KALKTI

Seçimi kazanabileceklerini düşünüyorlar.

Anketlerde yüzde 40 gibi oy alabilecek sonuçlar açıklanıyor.

Nasıl olur diye düşünüyor millet... Bunca yaşanan krizlerden ve vurdumduymazlıklardan... sonra.

Şüphesiz pek çok neden sayılabilir, ama hepsinin ortak noktası olarak seçmen, yurttaş arasında “kendi ve ülke çıkarını düşünme” rasyonalitesinin (akılcı karar-düşünme) ortadan kalkmasını gösterebilir miyiz?

İdeolojik (siyasi ve dini) bağlantısallıklar, tamam.

Muhalefet üzerinde yaratılan düşman algısı, tamam.

Büyük ve dünya lideri propagandası ve imajı...

Ekonomik çıkar dağıtımlarıyla yaratılan AKP sınıfı...

Medya-kamuoyu manipülasyonuyla gerçeklerin yerine yalanları geçirme avına takılan yığınlar... (bir ekran-medya soytarısı Amerikalılar seçimde muhalefete destek için Taksim’e yerleştiler bile diyebildiğine göre, bakın ne bombalar patlatacaklar).

Ve halkımızın bir kısmı eleştirirken, yakınırken bile onları hâlâ “devlet büyüklerimiz” olarak görmeyi sürdürmesi...

HER ŞEY GÜLLÜK MÜ?

14 Mayıs yani iki ay sonra sandıklara nasıl bir ortamda gideceğiz?

Birden: Dünün ve bugünün “Allahın Partisi”cilerini (Hüda-Par) ittifak olarak koyunlarına almasıyla federasyoncular ile federasyon düşmanlarının (MHP) aynı ittifakta kucak kucağa geçmesi, acaba ne gibi yeni durumlar yaratacak...

Bir endişeniz var mı, şimdiki gibi her şey sanki normalmiş gibi mi akacak ve 14 Mayıs’ta millet ülkenin her yerinde barış içinde oy mu kullanacak mı...

Yoksa birtakım endişeler biriktirdiniz mi..

Şu okurum gibi soruyorum: 

“Erdoğan’ın ‘Sandıklara sıkı sıkı sarılacağız’ açıklamasının ardındaki düşünce sizi endişelendirmiyor mu? Devleti, yargısı, polisi, jandarması hep ellerindeyken, Erdoğan’ın bu demecinde ne demek isteniyor? Önceden gördüğümüz dışarıda paramiliter yapılar ve devlet güçlerine yerleştirilmiş yine özel külahlıların bu ‘sıkı sıkıya sarılmakla’ bir ilgisi olabilir mi? Güneydoğu bu açıdan sakin mi geçecek? Tarikat ve fedailerine, organize suç örgütlerine iş düşecek mi? Sıkıyönetim falan çağrılır mı?”

Daha çok şey yazmış ama pek çoğu ülkem için kötü bir fantezi olacağı için yer vermiyorum.

Şu aşamada normal olarak seçimi kaybedecek bir iktidar görüntüsü var.

Bunu sahada salt propaganda ile tersine çevirebileceklerini mi düşünüyorlar?

Hiç bilmiyorum. Aklıma birden “Bunları not alıyoruz” tehditleri geldi üstelik.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları