Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
‘Ölümün ta kendisi’ Oppenheimer, filmi, atom bombası
Oppenheimer filmini seyrettim. Uzun zamandır da ilk kez sinemaya giderek. Filmi güncel kılan şüphesiz dünyadaki giderek artan güç rekabetindeki odakların sahip oldukları atomik silahları birbirine göstermeye başlaması. Odaklar atom ve benzeri silahları üzerinden politika yapıyor. En son Ukrayna’da Rusya Batı’yı, daha doğrusu ABD’yi fiili olarak Ukrayna’dan uzak tutmak için taktik atom silahları kullanabileceğini gündeme getirdi. Batı her türlü silah yardımı (tank, İHA/SİHA, füze savar sistemleri, milyarlarca dolar) ile Ukrayna’da Rusları durdurmaya çalışıyor. Ne kadar işe yarar bilinmez, ama ana amaçlarının Rusya’yı kazandırmamak, yıpratmak, güçsüz bırakmak olduğu görülüyor.
Bu savaşın herkes için bir yenilgi olacağı sürecin sonuna doğru hızla ilerliyoruz. Kazanan şüphesiz ki silah sanayisi ve politika üzerindeki artan kontrolü. Atom silahları sürece dahil olur mu, en son olasılık, sanmıyorum.
Bu silahı dünyanın başına bela eden şüphesiz ABD’nin atom fizikçilerini bir araya getirerek silahın yapılmasını sağladığı Manhattan Projesi. Film tam da bu süreci canlandırıyor! İlgiyle izledim!
İNSANLIK DRAMI
Bu proje hem fizikçilerin teorik olarak öngördüklerinin gerçekleştirilmesi açısından bir başarı, öte yandan büyük bir insanlık dramı.
“Almanlar atom bombası yapıyorlar, epey ilerlediler” inancı yaygınlaştırılarak fizikçilerin ikna edilmesini izliyoruz. Oysa bir kanıtı yok ve Almanya’da ünlü fizikçi Heisenberg’in “Atom bombası üzerinde çalışmıyoruz” açıklamasına da siyaset inanmıyor. Sonra ortaya çıkıyor ki Heisenberg “Almanların atom bombasını gerçekleştirilmesi için 3-5 yıl gerekir” diyor ve üzerinde çalıştıkları projenin ise bir nükleer santral yapımı olduğu ortaya çıkıyor.
Savaş bitmiş, Japonya teslim olmamış henüz, ABD iki bomba ile Japonları bitiriyor. Bu bombaları kullanmayabilirlerdi, fakat Pentagon ve Beyaz Saray, ele geçirdikleri böyle bir silahı henüz Japonlar teslim olmadan kullanmaya öncelik veriyorlar. Kullanma bahanesi ellerinden kaymadan... Bunun, Japonların Pearl Harbour ani baskınının bir intikamı olarak da okuyabilirsiniz.
‘ESKI DÜNYA YOK’ ARTIK
Oppenheimer bu projenin başındadır. Bu açıdan gerçekleştirilmesinde bir numaralı isimdir. Amerika’nın kahramanı olacak ama aynı zamanda ölüm meleği...
Fakat Oppenheimer büyük bir vicdan azabı içindedir de. Daha atom bombası üretilmemişken “dünya artık eskisi gibi olmayacak” diyecektir.
Oppenheimer bir vicdan azabı içindedir de ve silahın kullanılmasına karşı çıkmıştır. O dönemin ünlü bilim insanları da öyle düşünmektedir ve Truman’a mektuplar yazılmıştır. Ama artık bomba Amerikan siyasetinin ve Pentagon’un malıdır, 2 milyar dolar harcanmıştır, üretimi için. Artık atom fizikçilerine sıfır ihtiyaç vardır ve üretimi artık Amerikan ordusunun teknik bir konusudur. Bilim insanları meraklarını gidermiş, Hitler katiline karşı güçlü bir “demokrasi silahı” üretmiş ama dünyaya atom siyasetini de bela etmişlerdir. Einstein bunun böyle olacağını Oppenheimer’e söylemektedir. Bilim, bilimci bu noktada siyasetin aleti durumundadır.
Bu arada Manhattan Projesi içinde İngiltere’den getirilen bir fizikçinin komünist çıkması ve proje bilgilerini Ruslara iletmesiyle, Moskova kısa sürede atom bombasını üretecektir.
Amerikan kurulu düzeni Oppenheimer’i silaha (ve hidrojen bombası üretimine) karşı çıktığı için ihanetle suçlanacak, kardeşinin ve eşinin Komünist Parti üyeliği bahane de edilerek ağır bir soruşturma geçirecek, vatan haini suçlamasından aklanacak fakat güvenilir kişi unvanı iptal edilecektir.
DÜNYA YANAR TUTUŞUR MU?
Filmde de dile gelen hoş bir sahne vardır: Bazı fizikçiler bombanın patlamasıyla atmosferin tutuşabileceği ve tüm dünyanın yakılabileceği tezini de ciddi olarak tartışırlar. Filmin sonlarında Oppenheimer’i Einstein ile bu konuyu da tartışırken görürüz.
Einstein, “Dünyayı yakma” der. Oppenheimer, eski dünya yok artık, ben ise dünyaları yıkan ölümün ta kendisiyim, yanıtını verir.
Herkese Bilim Teknoloji, bu haftaki sayısında geniş bir dosya ile filmi, projeyi ve Oppenheimer ve kişiliğini ve bilimselliği çeşitli açılardan yazdı. Basılı dergiyi bulamazsanız http://www.herkesebilimteknoloji.com adresinden pdf olarak edinebilirsiniz.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- Son seçim anketinde çarpıcı sonuç!
- TÜPRAŞ'ta patlama: 12 kişi yaralandı
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- 'Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olacak diye...'
- Beyoğlu'ndaki cinsel saldırı dehşetinde yeni gelişme
- Türkiye'de bir sağlık skandalı daha!
- Napoli'den Galatasaray'a Osimhen yanıtı!