Önce ikinciden başlayalım ki dünün devamı olsun: Genç teğmenlerin yemin töreninde Mustafa Kemal’in askerleriyiz sözlerinin, iktidar medyasını ve bazı eski bakanları dahil çığlık çığlığa bırakması akıl alacak gibi değil.

Ordunun darbeciliği imiş. Yaşadığımız son üstelik en kanlı darbenin mimarı FETÖ’yü allayıp pullayıp cilalayıp devletin en önemli güvenlik, ordu ve yargı gibi kurumlarını teslim eden kendileri değilmiş gibi. FETÖ başını yalayıp bu millete yutturan gazeteci kılıklılar, bakanlar, hasretinden ölüyoruz ülkene dön diyen liderler.. sayıp dökelim mi..

KEMAL’İN ASKERLERİ ÖNLEDİ

Bu ülkeye bu darbe girişimini yaşatanlar, 252 insanımızın öldürülmesinin yolunu açanlar... Darbe girişimini ordu içinde önleyenlerin ağırlıklı olarak Mustafa Kemal’in askerleri değilmiş gibi... Yatıp kalkıp dua edeceğinize ve onlar olmasaydı belki de FETÖ’nün hapishanelerinde boy göstermenizi önledikleri için teşekkür edeceğinize...

Bırakın, ülkede ve ordu içinde çöreklenmeye başlayan Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı komitacıların muhtemel darbelerini önleyecek olan o genç teğmenlerdir. Korkmayın onlardan ve rahat olun.

ŞİMDİDEN ADAY KİM SARHOŞLUĞU

Beni hep rahatsız etti... Hepsi şimdiden önümüzdeki seçimleri CHP’li bir adayın kazandığını rüyalarında görüyor.

Erken öten horozun başını keserlermiş. Bundan bile haberleri yok.

İktidar medyasının sıradan adamlarının bu konuyu didiklemelerine, kaynatmalarına bir şey diyemem ama muhalefettekilere ne demeli, bilemiyorum.

Aday kim olacakmış. Kulis haberleriymiş, bir sürü zırvalık veya kasıtlı olarak kendilerini kullandırmaları.

Daha dört yıla yakın var. CHP lideri Özel, adeta tacize dönen tekerleme soruları durmadan yanıtlamışken... İki kişi adayımız var şimdilik, hangisi seçilebilecekse adayımız o olacak, demişken...

Kim bilir, halk bilir, bir sürü ciddi anketin sonucu gösterir.

AMA 4 YIL VAR!

Önceki gün Mansur Yavaş, şimdilik bu tartışmayı CHP saflarından dışarı atmış, diyor ki:

Erken seçimlerinden önce “yandaş olarak tabir edilen televizyonların tek konusu ‘Aday kim olacak?’ deyip fitne çıkararak insanları birbirine düşürmekti. Yine başladılar. Bizler kazandığımız belediyede insanları nasıl rahat ettiririz, huzurlu bir şekilde yaşadıkları kentte nasıl memnun ederiz diye uğraşırken bu tartışmalara meze olmak hiç hoşumuza gitmiyor. Bunların CHP içerisinde bir iç çatışma yaratmaktan başka bir gaye gütmediğinin ve bizim bunların içinde olmayacağımı herkesin bilmesini istiyorum.”

İşte bu kadar, muhalefeti rahat bırakmalı ve iktidarın değirmenine su taşımamalı.

BAKALIM CHP NASIL DİRİLECEK?

Burası Türkiye, köprünün altından suların hızla aktığı, ortalığı sellerin bastığı, çamurlar içinde insanların boğulup öldüğü bir ülke.

Kaldı ki henüz CHP’de iktidara ciddi bir seçenek olduğu konusundaki işaretler de tatmin edici ve yeterli değil.

Şimdilik belediyelerin verdiği vereceği hizmete dayanıyor genel merkez ve iktidar da bunu bildiği için belediyelerin halkla ilişkilerinde ellerini kollarını bağlayıp kımıldayamaz hale getirmenin plan ve programını yapıyor.

Görmüyor musunuz!