'OHAL Başbakanı'

31 Mayıs 2011 Salı
\n

CHPnin açıkladığıDemokrasi, Eşit Yurttaş - Özgür Toplum raporundan AKP iktidarına ilişkin bilgiler aktaracağım:

\n

2007 seçimlerinden sonra AKPnin baskıcı eğilimleri ve uygulamaları daha belirgin hale geldi. Yasadışı telefon dinlemeleri, muhalifleri susturmaya yönelik soruşturmalar; üniversite, basın, sivil toplum üyelerinin çok uzun süreli tutuklanmaları; özel mekânlarda yasadışı aramalar ve suç niteliği olmayan özel eşyalara el koymalar, firma ve medya üzerinde mali baskılar, Türkiyede bir korku toplumu yarattı.

\n

Türkiye dünyada sayısı artmakta olan veseçimli otoriterlik”, “otoriter demokrasi”, “plebisitçi otoriterliksıfatlarıyla anılan sisteme doğru evriliyor. Son 10 yılda dünyada askeri diktatörlük sayısı azaldı, ancak kalkınmakta olan ülkeler arasında baskıcı sivil yönetimlerin sayısı arttı. Türkiyenin bu yolda ilerlediğine ilişkin sistematik işaret artıyor.

\n

AKP döneminde AİHMnin Türkiye aleyhine verdiği kararlar artıyor, sistematik hak ihlalleri yapılıyor, ayrıca AİHM kararlarına rağmen bir önlem alınmıyor.

\n

2003-2010 ilk altı ayı arasında, 101 kişi faili belli olmayan ama siyasi nedenlerle işlendiği güçlü şüphesi olan cinayete kurban gitti. Aynı dönemde kolluk kuvvetlerinin dur ihtarına uymayan veya rasgele ateş açma sonucu 315 kişi öldü. Ayrıca 212 kişi, gözaltında veya cezaevinde şüpheli bir şekilde veya tedavileri yapılmadığı için öldü. Bunlar şoke edicidir!

\n

2007’de Polis Vazife Selahiyetleri Kanununda silah kullanımı kolaylaştırıldı. Bu yetkiler, kolluk kuvvetlerini adeta pervasızlaştırdı, başta yaşam hakkı ihlalleri olmak üzere, ağır hak ihlalleri yaşanmaya başlandı.”

\n

2005-2010 arasında kötü muamele ve işkence iddiasıyla haklarında soruşturma açılan 309 polisten sadece 2si ceza aldı. Zor kullanım yetkisini aştığı gerekçesiyle soruşturma açılan 2032 polisten sadece 20si ceza aldı.

\n

2003-2008 arası İstanbul polisi ile ilgili, işkence iddiası ile 431 polisi hakkında dava açıldı. Henüz ceza alan yok. İktidar cezasızlık politikası uyguluyor. AİHM, işkence konusunda onlarca davada tazminat kararı verdi, ancak tazminatları devlet ödedi, bunların hiçbiri polise rücu ettirilmedi.

\n

İşkence ve kötü muamele iddiasında bulunanlar hakkında ise kamu davaları açılıyor. Orantısız güç kullanımına karşı çıkanlar hakkında açılan polise direnme davalarından 2006da 11.956 davadan 10.207si mahkûmiyetle sonuçlandı!

\n

Koruma tedbiri olan tutuklama, otomatik hale geldi. 2005te adli suçlardan tutuklu 28.364 kişi iken, 2009da 52.512 oldu. Terör suçundan tutuklu sayısı aynı dönemde 1.537den 3.361e ve çıkar amaçlı suç örgütü tutuklusu 1.111den 3.886ya çıktı. AİHM Türkiyede tutuklama kararlarının sistematik olarak ihlal edildiğini saptadı.

\n

Sadece 2010un ilk altı ayında 596 kişi için, düşünce açıklamak ile ilgili davalarda 1219 yıl hapis cezası, 7 gazete için yayın durdurma veya toplatma kararı verildi. Daha binlerce kişi bu konulardan yargılanıyor.

\n

İnsan hakları örgütü Freedom House, basın özgürlüğü açısından Türkiyeyi 196 ülke arasında 112., Avrupada ise sonuncu gösterdi. Basın mensupları tehdit ediliyor ve saldırıya uğruyor. Basın mensupları, medya dünyasını şekillendiren medya-siyaset-ticaret ilişkilerinin de tehdidi altındadır.

\n

Toplantı, gösteri, yürüyüş hakkı hiçe sayılıyor. 2009da toplantı ve gösterilerde 6 kişi öldü, 1494 kişi yaralandı. 2010’un ilk 6 ayı içinde, 68 yaralı, 1263 gözaltı ve 129 tutuklama oldu. AKPnin çıkardığı Kabahatler Kanunu da insanları bastırmanın aleti olarak kullanılıyor. AKP en barışçıl gösterileri bile yasadışı ilan etmekte, katılanları yasadışı örgüte üye olmakla suçlamakta. 2010’un ilk altı ayında 146 kişi toplam 900 yıl hapse mahkûm oldu.

\n

Taş atan çocuklardan, 2006 ve 2007de 1572 terör davası açıldı, 500’ü tutuklu yargılandı; 2009’da 177 çocuk 772 yıl hapse mahkûm edildi.

\n

Örgütlenme özgürlüğü çeşitli baskılar altındadır (örnekler). Girişim özgürlüğü de baskı altındadır, devlet ihalelerinde yandaş şirketler ve kişiler korunmakta, vergi denetimi siyasallaşmakta. Yatırım güvencesizliği hüküm sürmekte.

\n

Hak ihlalleri konusunda, özel yaşamın gizliliği ihlali sık yaşanıyor ve bunların arkasında hükümetin olduğu güçlü şüphesi bulunuyor. Telefon dinlemeleri, kasetli görüntüler, hükümetin teknik takip ve dinleme gibi özel hayata ilişkin polisin müdahalesini arttıran yasa ve uygulamalar sonucu genişledi.

\n

Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri, DGMleri bile aranır kıldı. Adil yargılanma hakkı neredeyse her gün ihlal edilir oldu. Gizli tanık, gizlilik kararı alınarak delillerin sanıklara gösterilmemesi gibi uygulamalar ile savunma hakkının içi boşaltıldı.

\n

***

\n

Bunlar sadece seçilmiş bazı konular. AKPnin ileri demokrasi karnesi hep eksilerle dolu. Bu karnede artı olarak gösterilecek tek bir uygulama yoktur!

\n

Muktedir, kendisinin, partisinin ve Türkiyenin sağlığı için biraz muhalefete, siyasi nadasa çekilmeli, bu seçimler sonucu.. Bana sorarsanız, kendiliğinden bunu yapmalı! Halk zorlamadan!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları