Perşembe yazımda o akşam olacakları korkuyla yazmıştım.

Meral Akşener, İYİ Partililerin ablası, geçmişte Ülkücülerin Asena’sı, Devlet Bahçeli’yi andıran “Yalnız yürüyeceğim” açıklamasıyla, RTE’ye adeta beş yıl daha yürü selamını çakarak, buna kapı aralayarak masaya istifasını sundu! Ne yazık ki “Umarım masa ve masa sonrası kartlar yeniden karılmaz” korkum gerçekleşti.

Bu konuşmadan sonra Beştepe’de herkesin zil takıp oynadığını hayal ediyorum! Masa yeniden bir uzlaşma arar mı bilmiyorum, Kılıçdaroğlu gel isteğin olsun der mi sanmıyorum. Fakat Türkiye zor bir kulvara girdi.

Meral Akşener iyi bir yönetici değil. Veya, masadan ayrılmakta baştan kararlı olarak hareket etti. Fakat toplantı bittikten sonra henüz daha mürekkebi kurumayan, altı liderin imzasını taşıyan “Adaylıkta anlaştık” açıklaması da neydi, eli mi, beyni mi, nutku mu tutuldu veya utandı da mı imzaladı?

Meral Hanım tutarsızlıklar kumkuması bir lider.

2018 cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra yaptığı değerlendirmeyi, dün Can Coşkun 3 kez izleyicilere dinletti. Yüzde 7.5 oyla çıkmış ve dersimi aldım, ayrılıklar var ama ortak yanlarımızla hedefe yürüyeceğiz demişti. Fakat bugün tam tersi bir ayrılık politikasıyla, derslerini çöpe attığını gördük, veya bu dersten hiçbir şey öğrenmediğini... Masadan ayrılmam, millete ihanet etmem sözleri gazetelerin manşetlerinde henüz! Bu ne sormayalım mı- Ne bu Meral hanım! Sizi kim buna zorladı?

Meral Akşener’in “İmamoğlu veya Yavaş” olsun seçeneğini kasıtlı olarak ileri sürdüğünü düşünüyorum. Aylardır bu önerisinin kabul edilmediğini, edilmeyeceğini bile bile... Ve “Kılıçdaroğlu’nun kazanamayacağı” iddiasını kendisi ve parti ileri gelenlerinin her fırsatta dile getirmesi, ayrılık konuşmasını daha baştan hazırladığının ve masa ile artık beraber hareket etmeyeceğinin işaretleriydi. “Müttefik”, hiç yüzü kızarmadan, üstelik kendisini ve partisini ayağa kaldıran bir başka partinin liderini böyle kötüleyip durur mu?

KARARLAŞTIRILMIŞ BİR HAREKET

Evet kesin kararlaştırılmış bir masayı devirme eylemiyle karşı karşıyayız.

Bu siyasetin temelleri 2021’de atıldı ve parti o kulvara girdi. Cumhurbaşkanı ailesinin bir yakını olarak kendini tarif eden Andy-Ar araştırmacısı Faruk Acar’la birlikte yürümeye başladıktan sonra (*)... Sanırım Acar ile İYİ Parti, partiyi birinci parti yapma politikası mı çizildi? Sanki öyle. Meral Hanım’ın Fox TV’de “beş yıl sonra” seçimlerin en büyük partisi olacağını söylemesi, masayı devirme işareti sayılabilir.

Tüm bunları bir araya getirirsek İYİ Parti’nın bilinçli olarak bir beş yıl daha RTE iktidarına yol açtığını ileri sürebiliriz.

Beklentisi gerçekleşir mi bilmiyorum.

Ama iktidarın değişmesine bir engel çıkardığı kesin.

Aday olur mu? Sanmıyorum. Seçimlerde ne yapar? Bilmiyorum. Ama ateşe Yavaş’ı sürüyor ve İmamoğlu’nu da. Ekrem Bey şüphesiz gülüp geçer. Yavaş’ı bilmiyorum.

Çoklu bir aday yarışı gündeme geliyor gibi. İYİ Partili diyelim ki ikinci turda ne yapar? Partisi, beş yıl daha iktidara yol vermek için ne gibi siyasi manevralar ortaya koyar ve seçmenini yönlendirir, bilmiyorum.

Ama seçmen ben millete ihanet etmem masadan ayrılmam sözlerine aykırı davranarak karizmasını çizen Meral Hanım’ı beynine çakmıştır...

Yarın sürdürürüz gelişmeleri.

(*) Faruk Acar’ın tvitleri İYİ Parti ile işbirliğine son verdiğini çağrıştırıyor veya kendi bağımsız görüşlerini savunuyor. Bir iletişimci olarak diyor ki: “Ortak bir metne imza attıktan sonra arıza çıkaran kaybeder! Kendini çok az bir zamanda anlatması gerekir ki çok zor! Güvensizlik oluşturur seçmende! Bugünkü durumunu mumla arar hale gelir. Vebalı muamelesi görür!”

Duyuyor musunuz Meral Hanım!