Emek 20 zirvesindeki konuşmalarda Covid-19 aşısında telif hakkının kalkması vurgusu sıkça yer aldı. Sosyal güvenliğin güçlendirilmesi görüşü benimsendi.

Zirveye katılan DİSK Başkanı Çerkezoğlu, işçilerin farklı kıtalarda aynı baskılar altında, çok taraflılığın kurumları tarafından yalnız bırakılmış durumda olduklarını belirtti.

G20 ülkelerinden sendikaların bir araya geldiği L20 (Labour20/Emek 20) Zirvesi İtalya’nın başkenti Roma’da başladı. 

Türkiye’den DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun da katılacağı toplantılarda ‘kamu politikaları’, ‘demokrasi ve insan hakları’, ‘evrensel halk sağlığı ve eğitim’, ‘iklim krizi’, ‘dijital ekonomi’ başlıkları ele alınıyor. Zirveye, Birleşmiş Milletler, Avrupa Komisyonu, OECD ve ILO yöneticilerinin yanı sıra çeşitli ülkelerin çalışma bakanları ve Brezilya eski Cumhurbaşkanı Lula de Silva konuk olarak katılıyor.

İlk günkü toplantılarda konuşmaların ana eksenini pandeminin yarattığı sorunların çözümü için de sosyal güvenlik sistemlerinin güçlendirilmesi ve Covid-19 aşısında telif hakkının kalkması oluşturdu.

Zirvenin açılış konuşmasını yapan Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Sharan Burrow, esas olarak küresel ekonomik modelin yenilenmesi ve değişmesi gerektiğinin altını çizdi. Burrow’un altını çizdiği noktalar özetle şöyle:

• İstihdam yaratan ama insan onuruna yakışır işler yaratan bir modele ihtiyacımız var. Bu modelin aynı zamanda iklim dostu olması gerekiyor.

GELİR GÜVENCESİ ŞART

• Evrensel bir sosyal koruma talep ediyoruz. Bütün çalışma biçimlerinde, kayıtlı ve kayıt dışı olarak çalışan herkes ve onların aileleri için evrensel sosyal güvence istiyoruz.
• Biz, eşitlik istiyoruz. Kadınların eşit bir şekilde dahil olabildiği bir istihdam istiyoruz. 
• Gelir güvencesi istiyoruz. Gelirimizin asgari ücret sistemleriyle ve TİS’lerle güvence altına alınmasını istiyoruz.
• Aşı konusunda küresel bir skandal yaşanıyor. Üretim mekanizmasının değiştirilmesi gerekiyor. Telif hakları kaldırılmalı ve yoksul ülkelerin, yoksul halkların da aşıya erişimi sağlanmalı.
• Aşı konusunda da kâr hırsı görüyoruz. Aşı ticaretinden elde edilen kâr ABD’deki birkaç milyarderin cebine gidiyor ama bu para bizim vergilerimizle ödeniyor.
• Demokratik hakları, aşıya erişimi ve evrensel sağlık hakkını savunduğumuz sürece böyle saldırılara maruz kalmaya devam edeceğiz. Ama vazgeçmeyeceğiz.

“İşçiler, halklara refah ve gezegene koruma talep ediyor” sloganıyla düzenlenen zirvenin sonunda sendikaların pandemi ve iklim krizi karşısındaki taleplerini içeren bir bildiri yayımlanacak.Sharan Burrow

TÜRKİYE’DE HAK KAVRAMI MUĞLAK BİR HAL ALDI

Pandeminin dünyanın yaşanılır bir yer olmaktan çıktığını bir kez daha görmemizi sağladığını dile getiren DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, piyasanın kuralları işin içine sokulduğunda sağlık ve sosyal güvenlik sistemlerimizin çalışmadığının görüldüğünü belirterek, hak kavramını muğlak bir hale getirildiğine dikkat çekti.

Bütün ülkelerde işçi sınıfı ve yoksulların Covid-19 günlerinde güvencesizlik, endişe ve yoksullukla baş başa kaldığını dile getiren Çerkezoğlu, “Bu yoksullaşmaya karşı kendimizi ifade etmek istediğimizde ifade özgürlüğünün, örgütlenme özgürlüğünün, toplantı ve gösteri özgürlüğünün önemini derinden hissettik. Tıpkı pandemiyi çalışma koşullarını kötüleştirmek ve ücretleri düşürmek için suiistimal eden patronlar gibi hükümetler de toplumsal özgürlükleri kısıtlamak için pandemiyi kötüye kullandılar” dedi.