Olaylar Ve Görüşler

Yarın gençlerin peki ya bugün? - Yavuz Selim BİRTANE

24 Ağustos 2023 Perşembe

“Türkiye evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkânını vermiyor.”

Türk edebiyatının büyük yazarı Ahmet Hamdi Tanpınar’ın bu cümleleri, geçen onlarca seneye rağmen gerçekliğini ve geçerliliğini korumaya devam ediyor. Bugün hür, müreffeh ve onurlu bir yaşam arayışındaki bütün vatandaşlarımız, kendilerinden önce Türkiye ile meşgul olmak zorunda. Bu konuda en kaygılı olanlar ise gençler. Çünkü, gençler dünü görenler, bugünü yaşayanlar ve yarına bakanlar değil; onlar, bugünün ve yarının tasasını en derinden yaşayanlar. Çünkü kendilerini bildikleri günden beri okuyanlar, fakat mezun olunca işsiz kalanlar onlar. Onlar, liyakatin adeta katledildiği bir memlekette, yıllarca hayalini kurdukları mesleğin yanına yaklaşamadan, alakasız bir işte, hem de asgari ücretle çalışmak zorunda kalıp kira parasını dahi çıkaramayanlar. Fikirlerini gür bir sesle söylediklerinde veya bir köşede paylaştıklarında kelepçeyle tanışanlar. Memleketlerini her gün binlerce yabancı doldururken hudutlar aşıp bir yabancı memleketi bir kez olsun adımlayamayanlar...

Gençler kaygılı ancak bir o kadar da yalnız. Yüksek Öğrenim ve Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) kredisi affı yalnız faizi ilgilendiriyor, ev kredisi faizi uzaya doğru uzun bir yolculuğa çıkmış, enflasyona sabitlenmiş, telefon ve bilgisayar gibi elektronik cihazlara getirilen ÖTV indirimi ise kimsenin yüzüne bakmadığı cihazlar için geçerli. Dertleri, değil bu gazete sütununa, kitaplara sığmayacak kadar fazla. Bununla birlikte hükümetin temel meseleleri aşmak için hiçbir somut adımının olmamasının yanında, tablo her geçen gün daha karanlık bir hale bürünmekte. 

Muhalefet cephesinde ise yeni hiçbir şey yok. Seçim listelerinde aday gösterilen gençler, en alt sıralarda yer aldığı için neredeyse hiçbiri Meclis’e giremedi. Liderlerinin, ajanslarla hazırladıkları gençlik reklamları ile gençlere gösterdikleri ilgiyi, reklamlardan öteye taşıyamadı muhalefet kanadı. Gençlik örgütleri ise sözü dinlenmeyen, yoklaması alınmayan, yalnızca ihtiyaç duyulduğunda beden gücünden yararlanılan büyük bir potansiyel ziyanı olarak yerini koruyor. 

BİTMEYEN UMUTLAR 

Her ne kadar konsoloslukların ve vize merkezlerinin koridorlarında aman bekleyen büyük kalabalıkları onlar oluştursalar da gençler, umudunu Türkiye’den, Türkiye de umudunu gençlerden kesmiş değil. Sayamadığımız bütün olumsuzluklara rağmen onlar bugün en çok, sevgili vatanlarıyla, evlatları oldukları Türkiye’yle meşgul. Biraz zorunluluktan, biraz yüreklerinin çarpışındaki tazelikten; biraz gelecek kaygısından, biraz Ata emanetinden. Hem, nasıl yürekleri çarpmasın? Büyük şair Tevfik Fikret onlara böyle seslenmişken:

“Yarınlar senin; senin bu devrim, bu yenilik...

Her şey senin değil mi zaten? Sen, ey gençlik,

Ey umudun güzel yüzü, işte karşında aynan:

Temiz ve bulutsuz, ağaran bir gök,

Titreyen kucağını açmış, bekliyor... Koş, çabuk!”

ÇÖZÜM ÜRETMEYE ODAKLANALIM

Onların -yani bizlerin- koşmaya takati var. Ve hürriyet de refah da onurlu bir yaşam da onların, yani bizlerin omuzlarında. Konuşmaya, dinlenmeye, kürsülerden seslenmeye, dert bulmaya ve çözüm üretmeye en çok onların ihtiyacı var. Onlar omuzlarındaki yükü almanızı değil, bu yüke ortak olmanızı bekliyor. Lütfen yalnızca reklam için değil, samimiyetle bu yüke ortak olun.

YAVUZ SELİM BİRTANE

YAYINCI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları