Olaylar Ve Görüşler

Tarih, kültür, para ve yıkım - A. CELAL BİNZET

17 Mart 2025 Pazartesi

Bugünkü görünümüyle ülkemizi dev bir şantiyeden ayırt etmek olanaksız. Tüm kaynaklar hep daha çok yıkımlar için kullanılmakta. Dağlar, tepeler, ağaçlar, dereler ve ormanlar vahşi bir saldırganlık karşısında yok oluyor. Ancak bilinir ki doğa kendisini yok etmek isteyenlerden intikamını er ya da geç alır.

Tarih kitaplarında Türklerin Orta Asya’dan göç etme nedenleri anlatılırken tükenen kaynakları okurduk. Ülke topraklarının her karışı önemli ama onlar arasında bir yer var ki üzerindeki özellikleri nedeniyle ayrı bir yere konulması gerekiyor.

DÜNYADA EŞİ YOK

Bugüne kadar basına yansıyan haberlere bakılırsa Bafa Gölü’ne yakın Beşparmak Dağları eteklerindeki mağaralar yeni taş ocakları açılması için yok edilişin kıyısında. O iş makinelerini kullananlar ve onların başındaki kaç kişinin bu mağaralarda bulunan resimlerden haberi var?

2007 yılında Ankara’ya gelen Alman arkeolog Anneliese Peschlow, 22 yıl bölgede yaptığı araştırmalarla ilgili çok değerli bilgiler paylaşmıştı. Kendisi Şili’den Çin’e değin dünyadaki sayısız kaya resimlerini yerinde incelemiş bir bilim insanı. Burada gördüğü resimlerin başka hiçbir yerde benzeri olmadığını söyledi o günlerde. Bu yönüyle dünyada eşsiz bir örnek.

Neden eşsiz bir örnek? Çünkü öteki ülkelerdeki Prehistorik dönem mağara resimlerinde çoğunlukla av ve savaş konularını ele alınmıştır. Antik dönemlerde adı Latmos olan Beşparmak Dağlarındaki kaya resimlerinde ilk kez özel yaşama ilişkin görüntü olması onları eşsiz kılıyor. Mağara duvarındaki çizgisel anlatımla ele alınan böyle bir konunun varlığı günümüz Türkiye’sinde kimin umurunda bilinmez…

TARİHSEL MİRAS

Dünya tarihi bakımından bir başka yerde örneği bulunmayan bir insanlık kalıtının varlığını, yokluğunu duyumsayacak bir toplumsal dokudan o kadar uzaklaştık ki! Tarihsel olduğu kadar kültürel yönden oldukça değerli böyle bir coğrafyanın yok edilmesi öteki bölgeler üzerindeki çöküşle birlikte düşünüldüğünde ülkedeki talan ekonomisi daha iyi anlaşılıyor. Aynı zamanda söylencelerimiz de yıkıntılar arasında yitip gitmede. Antik mitolojideki Ay Tanrıçası Selene ile çoban Endymion’un her gece buluştuğu yer işte bu Latmos dağının etekleridir.

Toplumları çağdaş kılan şey öncelikle insan zenginliği sayılsa da onunla birlikte üzerinde yaşadığı toprakların değeri ve tümünü sarıp sarmalayan geçmişten gelen kültürel yapısıdır. Ne yazık ki günümüzde bunlardan çok uzaktayız. Terörle yatıp, çözümle kalkıyoruz. Kendileri perde gerisinde kalıp başkalarını öne sürenler aracılığıyla yürütülen oyunlar sunuluyor topluma. Her şeyin parayla ölçüldüğü ve paraya tapıldığı bir dönemde hiç kimsenin dönüp de birkaç mağaradaki yapıtların değerini ölçmeye niyeti olacağını hiç sanmıyorum. Gelecek kuşaklar, kendilerine bıraktığımız delik deşik edilmiş, siyanürle zehirlenmiş ve yoksulluk içinde kavrulmuş bir insan modeliyle yaşamaya zorunlu bırakılmış bir dünyada bulacak kendilerini…

A. CELAL BİNZET



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları