Olaylar Ve Görüşler

Kılıçdaroğlu mu, başkası mı? - Prof. Dr. Necdet ADABAĞ

30 Haziran 2023 Cuma

Kılıçdaroğlu gitsin mi kalsın mı tartışmaları sürüyor. Kaybedilen bir seçimden sonra yönetimin değişmesi gereği üzerinde her zaman durulmuştur. Bu kez de böyle oluyor. Çok doğal. Bu son seçimlerde canhıraş çalıştığını yadsımak haksızlıktır. Eksikleri yok muydu? Hem de nasıl. Ya yanlışları? Saymakla bitmez. Ardından seçim meydanlarında gerekeni söylemedi. Biraz da kazanacağından emindi. Örneğin, üniversitelilerin yurt sorununa değinmedi. Ailelerin duyarlılıkla üstünde durdukları eğitim sorununu anlatmadı. Çocuklarımızın ve gençlerimizin okullarda ve üniversitelerde gerektiği biçimde yetişmediklerinden söz etmedi. Binlerce üniversite mezunun işsiz olduğunu, çözüm yollarını anlatmadı ya da anlatmak istemedi.

Devleti iyi bilen biri olarak  devletin işleyişini anlatmakta isteksiz kaldı ve cumhurbaşkanlığı sisteminin giderek oligarşik sisteme kalıcı olarak dönüşeceğini ve şimdiki cumhurbaşkanının kendisinden sonra gelecek olanı belirleyebileceğini ve giderek seçimleri de rafa kaldıracağını gene anlatmak istemedi. Ekonomist olarak geçinen cumhurbaşkanına karşı kendisinin, çok daha etkin bir biçimde, ekonomiyi ayağa kaldıracağını, enflasyonu düşüreceğini ve buna ilişkin var olan ipuçlarının görmezden gelinemeyeceğini anlatmakta zorluk çekti. Ya kadın haklarını?...

İTTİFAKIN ORTAKLARI

Peki Kılıçdaroğlu yapmadı, Millet İttifakı’nın diğer ortakları yaptılar mı? Bırakın yapmalarını ortalıkta pek de gözükmediler. Ama bu suskunluklarının karşılığında Meclis’te hak etmedikleri koltuk sayısına ulaştılar. 

Özellikle Akşener’in taktik hatasını unutmamak gerek. Gidip gelmesi ve belediye başkanlarını mutlaka devreye sokması çok yanlıştı. Ardından iki turda da belediye başkanlarının yerlerinde bırakılmamış olmaları çok büyük bir hataydı. Kendi sorumluluk alanlarını denetleyeceklerine Anadolu’ya açılmaları Millet İttifak’ına çok oy kaybettirmiştir. Özellikle ikinci tur cumhurbaşkanı seçiminde İstanbul ve Ankara’da alınacak daha yüksek bir oran Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı yapabilirdi. Ama Akşener 2018’deki yanlışlarının yanı sıra bu seçimde de gene Recep Tayyip Erdoğan’ın seçilmesine olanak tanımıştır.

Şimdi bütün bu yanlışları Kılıçdaroğlu düşünüyor mu? Bütün bunları telafi edebileceğine inanıyor mu? Telafi etmek şansını kaybetmiştir. Dokuz seçim yitirdikten sonra onuncu seçimde ısrar etmesi yarar sağlamaz. Ne ki salt başkanın değiştirilmesi yetmez. Anlayışın ve yaklaşımın değişmesi gerekir. CHP karakterinden ödün vermeden laik ve demokratik Cumhuriyeti savunarak yoluna devam etmelidir. Parti olarak içine kapanmak yerine, açılmak, dışarıya açılmak, demokratik kitle örgütleri, sendikalar, üniversitelerle daha sıkı işbirliğine girmek; milletvekili olarak da daha yurtsever, daha laik, daha Cumhuriyetçi ve daha özgecil olmak artık kaçınılmazdır. 

Toplumumuzu derinliğine inceleyen, karakter yapısını inceden inceye çözümlemek çabası içinde olan bilimadamlarımıza partinin kapılarının ardına kadar açılması olmazsa olmazdır. Gene yüzde 27’lerde kalabilir! Ama elbet bir gün bu toplum, bu partinin kendisi için var olduğunu anlayacaktır. 

PROF. DR. NECDET ADABAĞ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları