Olaylar Ve Görüşler

Düşman ceza hukuku - Av. Erol TÜRK

19 Eylül 2023 Salı

Alman Hukukçu Prof. Dr. Günther Jacobs tarafından tanımlanan düşman ceza hukuku, ülke vatandaşları ile ülke vatandaşı olmayan, düşman kabul edilen teröristlere ve muhaliflere karşı farklı uygulanan bir ceza hukuku ve yargılama sistemidir. Düşman ceza hukukunda, masumiyet karinesi, şüpheden sanık yararlanır ilkesi, savunma hakkı, tabii hâkim ilkesi, yargı bağımsızlığı, kanıtların yasallığı, silahların eşitliği, orantılılık ilkesi gibi ilkeler yok sayılır. Düşman ceza hukuku, hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz ve belli bir süre sonra hukuk ve adalet tamamen yok olur. Adaleti olmayan devlet varlığını sürdüremez.

KANUNİLİK İLKESİ

11 Eylül saldırılarından sonra ABD dünyayı ikiye böldü. Bizden yana olanlar ve bize karşı olan düşmanlar. Düşman ceza hukuku ABD, Almanya ve Fransa’da uygulanan bir yargılama sistemi olup “terörle mücadele yasalarının” yürürlükte olduğu ceza hukuku anlayışının da adıdır.

Düşman ceza hukuku yargılaması yapılan ülkelerde adil yargılanma hakkının varlığından bahsedilemeyeceği gibi evrensel hukuk ilkelerinden de söz edilemez. Düşman ceza hukuku uygulayan ülkelerde hukukun üstünlüğü anlayışının yerine, siyasi iktidarın üstünlüğü anlayışı egemen olur. Devlet, kendisine düşmanca davranan bireylerin kişilik haklarını yok sayarak yargısız infaz yapamaz. Devletin bu tür eylemleri cezalarda eşitlik ilkesine aykırılığı da beraberinde getirir. İnsanlar arasında farklı ceza hukuku ve yargılama usulü uygulanırsa, hukuka güven kaybolur ve mevcut düzen totaliterleşir.

 Ceza hukukunda “kanunilik ilkesi” evrensel bir hukuk kuralıdır. Latince “nullum cri men nulla poena sine lege” -kanunsuz suç ve ceza olmaz- cümlesiyle ifade edilen hukuk kuralı bu ilkedir. Kısaca suçta ve cezada kanunilik ilkesi kanunda suç olarak tanımlanmayan fiillerden dolayı kimse cezalandırılamaz. Ceza kanunları geriye yürümez. Örf ve adetler ceza hukukuna kaynak olmaz. Kıyas yoluyla bir eylem ve söylem hakkında kimse cezalandırılmaz.

Kumpas davalarıyla yüzlerce suçsuz asker ve aydın hakkında, sahte kanıtlarla, masumiyet karinesi yok sayılarak düşman ceza hukuku uygulandı, hapse atıldı. Genelkurmay başkanı terör örgütü kurmak ve yönetmekten yargılandı, ömür boyu hapis cezası aldı. 3713 sayılı yasada 02.07.2018 tarih ve 700 sayılı KHK ile yapılan değişiklikle bakanlar kuruluna ait yetkiler -cumhurbaşkanınadevredildi. Yargı ve yüksek yargı tamamen bir kişinin emrine girdi ve talimatlara uygun kararlar verilmeye başlandı. Yargıya güven bitti. Merdan Yanardağ, Barış Pehlivan dahil 21 gazeteci, Can Atalay, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve Gezi davası sanıkları ile 28 Şubat davasından yargılanan generaller haklarında uygulanan düşman ceza hukuku nedeniyle hapisteler. Terörle mücadele yasası kapsamında halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan hiçbir AKP’li ve yandaş gazeteci hakkında, soruşturma açılmadı.

DİNCİ FAŞİZM

İktidar mensupları, anayasaya aykırı, devrim karşıtı söylemlere devam ediyor. Ortaokul ve liselere 16 saat din dersi, 18 saat Arapça dersi getiriliyor. Karma eğitimi reddediyorlar. Altı yaşında çocuklar için sıbyan mektepleri açılıyor. Tarikatlar devlete yerleşiyor. Sanat sergileri hakkında soruşturma açılıyor, müzik festivalleri, tiyatrolar yasaklanıyor, valiler içki yasağı getiriyor, Diyanet Akademisi açılıyor. Avrupa şampiyonu olan voleybolcu kızlarımız için çirkin ifadeler kullanılıyor. Anayasaya aykırı olarak ÇEDES projesi kapsamında “bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı; milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlere bağlı öğrenciler yetiştirmek için” imamlar ve vaizler ortaokul ve liselerde görevlendiriliyor. Girilen yolun sonu dinci faşizmdir. Tarihi gelişim daima insanlıktan yanadır, bu nedenle taliban zihniyeti ülkemizi teslim alamayacaktır.

AVUKAT EROL TÜRK



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları