Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan laik, demokratik, çağdaş, hukuk devletinin bugün çok azı kalmıştır. Cumhuriyet döneminin en acı veren, olumsuz ekonomik koşullarının da yaşandığı bu ortamda halk sosyal ve ekonomik sorunları çözerek günlük yaşamı rahatlatacak güven veren, güçlü ve değişimci bir lider bekleyişi ve umudu içindedir. CHP, halkın bu beklentisi ve umudunu karşılayabilecek cumhurbaşkanı adayını belirlemek için 23 Mart’ta parti üyelerinin katılımıyla önseçim yapmaya karar vermiştir.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da CHP’nin adayı olabilmek için önseçime katılarak 1 milyon 700 binden fazla parti üyesinin onayını alabilmek amacıyla hazırlanmaya başlamıştır. Halkın büyük bir kesiminin gözünü Ekrem İmamoğlu’nun çalışmalarına diktiği bu ortamda Türkiye, 19 Mart sabahına iBB İmamoğlu’nun ve çalışma arkadaşları ile kimi ilçe belediye başkanlarının gözaltına alınma süreci ile başlamıştır. Amaç halkın beklentisi doğrultusunda yeni bir umut olarak ortaya çıkan İmamoğlu’nun 23 Mart’ta önseçimle kesinleşecek olan CHP’nin cumhurbaşkanı adaylığının önünü keserek iktidara nefes aldırmaktır.

CHP’DE ÖNSEÇİM

23 Mart’ta yapılması engellenmek istenen önseçim iki nedenle iktidarın gözünü korkutmuştur. Önseçim bir yandan parti üyelerinin kendi belirledikleri adayları için büyük bir sorumluluk duyarak bir seçim seferberliği içinde en üst düzeyde seçim çalışmalarına katılmalarını sağlayacakken öte yandan da İmamoğlu’nun toplumun uzunca bir süredir beklediği “güven veren siyasi lider” olarak adaylığını kesinleştirmesine yol açacaktır. İmamoğlu hazırlık çalışmaları sürecinde kendisinin toplumun beklediği sistemi değiştirecek, rayından çıkarılan laik, demokratik, sosyal hukuk devletini yeniden rayına oturtarak parlamenter sisteme döndürecek güçlü önder olduğunu her fırsatta kanıtlamaya başlamıştır.

Aslında İmamoğlu, CHP içinde uzun bir süreden sonra kendisi adına başarılı bir siyasi geçmiş, diğer söyleyişle başarılı bir siyasi hikâye yaratabilmiş az sayıdaki siyasetçiden biridir. 2009’da Beylikdüzü ilçe başkanlığını seçimle kazanmış, 2010 yılı anayasa referandumu ve 2011 Türkiye genel seçimlerinde ilçesinde başarılı sonuçlar almıştır. 2014 yerel seçimlerinde de CHP’nin adayı olarak Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’nı AKP’den alarak partisine kazandıran ilk CHP’li başkan olmuştur. Büyük başarısı ise 2019 ve 2024 yerel seçimlerinde İstanbul Belediye Başkanlığı’nı her seferinde oylarını artırarak üç kez kazanmasıdır.

DEMOKRATİK LİDER

İmamoğlu bu süreçte başarısında büyük katkısı olan CHP örgütünü harekete geçirme, doğru hedeflere yönlendirme ve birlikte çalışma konularındaki yeteneğini de kanıtlamış ve demokratik liderliğin güzel örneklerini vermiştir. CHP’de genel başkanlık değişiminin fitilini de ateşleyen ve başkanlık süresince İstanbul’da halka hizmette başarılı çalışmalara imza atan da gene İmamoğlu’dur.

İmamoğlu’nun CHP’deki önseçimden güçlü bir destekle çıkması çok önemlidir. Kendisine partililer tarafından duyulan güçlü destek ve güven ciddi bir toplumsal etki de yaratacaktır. Cumhurbaşkanı adayı konusunda kararsız olan birçok seçmen üzerinde milyonu aşkın üyenin oyuyla aday olmasının olumlu bir etki yaratması olasılığı oldukça yüksektir.

Liderler eylem içinde diğer bir söyleyişle örgütlenme süreçleri içinde önderlik özelliklerini kazanarak liderliklerini kanıtlarlar. İmamoğlu bir süredir birçok ilde partililerle yaptığı büyük kitlesel toplantılarda kitlelere hitabı, seçmenlerle olan diyalog ve ilişkileri, sahip olduğu heyecanı ve konulara hâkimiyeti, ülke sorunları ile ilgili çözüm önerileri ve uygulamak istediği politikalar gibi kimi konularda yüksek bir performans ile liderliğini kanıtlamaya başlamıştır. Ayrıca Türkiye’nin son yıllarda en önemli gereksinimi olan iç barış, kardeşlik ve birliktelik konularında gösterdiği içtenlik, tutarlılık ve bu yönde attığı adımlar geniş kitlelerde karşılık bulmaktadır.

MÜCADELEYE DESTEK

İmamoğlu ve CHP’ye karşı başlatılan son göz altılardan sonra 23 Mart’taki önseçime katılma CHP üyeleri için daha da büyük bir sorumluluk durumuna gelmiştir. Kuruluşundan beri haksızlıklara karşı direnişin partisi olan CHP’nin üyeleri büyük bir dayanışmayla tek bir yürek olarak sandık başına gitmeliler ve yapılan haksızlık ve hukuksuzluklara karşı tarihi önemdeki oylarını kullanmalıdırlar.

Bu oylar bir yandan laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti olan Cumhuriyete sahip çıkmak anlamına gelirken öte yandan da İmamoğlu’nun büyük bir cesaret, özveri ve yurtseverlikle sürdürdüğü Atatürkçü, çağdaş, bilimden ve emekten yana, değişimci önderliğinin ülkenin üzerindeki karabasanı yırtarak yeniden çağdaş Türkiye’yi kurması yönündeki mücadelesine büyük bir destek anlamına gelecektir.

İmamoğlu daha önceki siyasi başarılarıyla bir anlamda yazdığı siyasi başarı hikâyesine hem kendisi hem de Türkiye için çok değerli ve önemli bir paragraf daha ekleyecektir.

Prof. Dr. Mehmet Tomanbay

22. Dönem CHP Ankara Milletvekil