Oktay Ekinci
Oktay Ekinci ekinci@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Tercüman Binası 'Miras'tır

02 Eylül 2012 Pazar
\n\n\n

Yürürlükteki Kültür Varlıklarını Koruma Kanununun adı, doğal zenginliklerimiz yeni kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlanıncaya kadar Kültür ve TabiatVarlıklarını Korumaydı; bu Kanun 80lerde yürürlüğe girinceye kadar da mimarlık mirasını korumak için 50lerde çıkartılan 1710 sayılı Eski Eserler Kanunugeçerliydi.\n

\n

O yıllarda geçmişin yapılarına koruma kararı alınabilmesi için yasaya da adını veren, eski ve eser olması gerekliydi... Buna aynı yasadaki 19. yüzyıl ve öncesinden kalma yapılar vurgusu da eklenince, bir 20. yüzyıl binası eser sayılsa bile eski olmadığı için koruma güvencesi altına alın(a)mazdı.\n

\n

Bu yanlışlığı önce Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu (GEEAYK) düzeltmeye çalıştı. 1710 sayılı yasanın uygulanmasını üstlenerek kurulan GEYYK, kimi 20. yüzyıl binalarını Cumhuriyet mirası sayan tanımlarıyla korumanın kapsamını genişleten tarihsel adımlara imza attı.\n

\n

GEEYKnin bu kararları içtihat oluşturduğundan, yeni yasanın adı ve özü de kültür ve tabiat varlıklarını koruma olarak belirlendi. Yani bir yapının korunması için artık eski olması şart değildi; kültür varlığı olması yeterliydi.\n

\n

İşte bu gelişme, özgün 20. yüzyıl binalarının hemmimarlık örneği, hem de kültür varlığı olarak tescillenmelerinin önünü açtı. Tıpkı İstanbulun Topkapı semtindeki, o çok geniş konsollarıyla mühendislikte adeta ezber bozan ve yapımcısı olan gazetenin adıyla anılan Tercüman Binasının koruma altına alınması gibi...\n

\n

Öztuzcu’nun yazısı\n

\n

Geçenlerde Mimarlar Odası İstanbul Şubesinin haber bülteni Mimarlara Mektupta okuduğum bir yazıdansa yukarıda özetlediğim sürecin korumadan sorumlu yeni meslektaşlarca bilinmediği ya da önemsenmediğikanısına kapıldım.\n

\n

Genç uzmanlardan oluşan koruma kurulu, 2010da hocalarının bu bina için almış olduğu koruma kararını iptal etmiş!.. Her yönüyle akıl ve ustalık yüklü çağdaş bir mimarlık eserinin yıkılmasına olanak sağlamış!\n

\n

Yazıyı kaleme alan İstanbul Serbest Mimarlar Derneği (İSMD) Başkanı Oğuz Öztuzcu özetle şunları belirtiyor: “1972’de Günay Çilingiroğlu ve Muhlis Tunca tarafından tasarlanan bina, mimarlıkta Yeni Brütalizmin ülkemizdeki özgün bir örneği... (27 Temmuz)\n

\n

Cephesi demir tabela ve ilan panolarıyla kaplanan binadaki uygunsuz uygulamaların önlenmesi için İSMDnin 2011de kurula başvurması üzerine 14 Haziran 2012 tarihli cevapta deniyor ki: ...yapının tarihi, arkeolojik, çevresel özellikleri bakımından önem arz etmediği üyelerce yerinde görüldüğünden korunması gerekli kültür varlığı tescilinin kaldırılmasına karar verilmiştir.\n

\n

Öztuzcu, kendi deyimiyle Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmadurumuna düştükleri bu karar hakkında daha ağır konuşmamak için hoppala! demekle yetiniyor...\n

\n

Ben ise koruma kurullarında 20nci yılına yaklaşan kıdemimle daha ağır konuşmayı yeğleyerek diyorum ki: Bir yapının korunması için ille de tarihi, arkeolojik, çevresel önem aramak; onun çok özgün bir çağdaş mimari tasarımla yaratıldığını görmemek, yazının başında özetlediğim, 80lerin kültür bilincinden bile geriye düşmek değil midir?\n

\n

Kurullardaki genç meslektaşlarımızın, Türkiyede koruma konusunda alınan mesafeleri bilmeleri, birikimleri sahiplenmeleri, yılların özverili çabalarıyla sağlanan bu düzeyi daha da yükseltme sorumluluğu taşıdıklarını kavramaları gerekiyor.\n

\n

Tabii Tercüman Binasını da yıkımdan kurtararak...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları