Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Başkanı kediler mi belirleyecek?
Bir kedi muhabbetidir gidiyor...
Hafta başındaki Donald Trump-Kamala Harris münazarası, ABD Başkanlık kampanyasının kediler tarafından ele geçirilmesiyle sonuçlandı.
“Trump’tır ne derse yeridir!” gözüyle bakılsa da Cumhuriyetçi adayın, “Haitili göçmenlerin Amerikalıların kedilerini yediğini” iddia etmesiyle bir yeni “kedi paradigması” ortaya çıktı.
Bir buçuk saatlik düello ardından yapılan bilumum oturumlarda “Nasıl ya? Espriyle de değil, Cumhuriyetçi aday ciddi ciddi söyledi bunu... Trump’ın Cumhuriyetçi Parti’yi, TV kanallarını, kendisini destekleyen seçmenleri getirdiği son nokta bu. Bundan daha düşük bir çıta olabilir mi” soruları gündem oldu.
Kedi sorunsalını gerçi Trump’tan önce, Cumhuriyetçi başkan adayının kendisine başkan yardımcısı adayı olarak seçtiği JD Vance lanse etmiş ve verdiği bir söyleşide, “çocuk yapmak yerine kedi sahiplenmeyi yeğleyen ‘childless cat ladies/kedici çocuksuz kadınların’ sadece kendilerini mutsuz etmekle kalmayıp bu mutsuzluklarını etraflarına, ülkeye yaydıklarından” dem vurmuştu.
Vance’in bu sözleri, kadın seçmenleri çok kızdırmış, çocuksuz Kamala Harris’e yapılan hadsiz bir gönderme olarak algılanmıştı.
Trump’la Harris’in bir hayli gergin geçen başkanlık tartışmasında bu kedi mevzusu, bu kez de göçmenler üzerinden gündeme gelince sosyal medyada dal budak sardı.
TAYLOR SWİFT ETKİSİ
Önce Taylor Swift omzunda kedisi ile, altında “childless cat lady/çocuksuz kedi sever” ibaresiyle yayımladığı bir pozunun yanında 5 Kasım Başkanlık seçimlerinde tercihinin Harris’ten yana olacağını açıkladı.
Swift’in bu beklenmedik hamlesi, Trump için düş kırıklığı ile sonuçlanan başkanlık tartışmasından daha tayin edici bir handikap olarak görüldü. Instagram’da yüz milyonlarca takipçiye sahip Swift’in milenyum gençleri başta olmak üzere zira kararsızlar üzerinde etkisi muazzamdı.
Sanal alemde yükselen bu “kedi algoritması” karşısında Trump, bu defa kendi sosyal medyası “Truth/Gerçek” kanalında üzerinde kedicik resimleri eşliğinde “Bizi yemelerine müsaade etmeyin. Trump’a oy verin” mesajları yayımlamaya başladı. Furyaya Trump’ın MAGA (Make America Great Again) endüstrisi de üzerinde kedicikli “Kamala beni yiyor” tişörtleri üreterek katıldı.
Trumpçılar, sosyal kanallardan ilaveten “Harris’in kedilerden nefret ettiği” söylentisini de dolaşıma soktu.
Başkanlık yarışının savrulduğu yere bakar mısınız?
Geriatrik Biden’ın adaylık koltuğunu son anda bırakmasıyla Harris sürprizi devreye giriyor ve tam yarış ivme kazanınca o da ne? Süper güç ve dünya siyaseti tartışılacağına bir bakıyoruz gündemi kediler işgal ediyor...
“Hasta Adam ABD” başlıklı yazımda bu köşede daha önce (2 Haziran) New Yorker’dan Adam Gopnik’in Başkanlık seçimleri için yaptığı şu saptamaya yer vermiştim:
“Parti programıdır, şudur budur…. Bu incelikleri geçtik. ABD demokrasisi yaşayabilecek mi? Yaşayamayacak mı? Konumuz bu. Trump’ın tek tasası iktidarını sürdürmek. Hüküm giymiş birinin seçimlerden men edilmesi gerekir. Trump hâlâ aday olabiliyor. Seçimi alırsa Beyaz Saray’a girebiliyor ve başkan sıfatıyla kendisine af çıkarabiliyor.”
HARRİS EZBER BOZDU
Hafta başındaki Harris-Trump tartışmasını hâlâ bir türlü gemleyemediğim bu hayret duygusuyla izledim.
2021 Kongre Baskını’nın mimarı, 34 suçtan hüküm giyen Trump, hâlâ aday kürsüsünde atıp tutuyor ve de “kedilerden” bahs ediyor.
Şaka gibi.
Gözümün önüne 2016 kampanyasında Hillary ile yapılan tartışmalar geldi...
O dönemde hâlâ gerçekleri gündeme getirmenin bir faydası olacağına inancımız vardı.
Bugün böyle bir inanç artık yok ya da çok zayıfladı.
Ne Trump’ın Harris’in seçmenlerini, ne Harris’in Trump’ın seçmenlerini kendi yanına çekmesi olası.
İki taraf ta fazlasıyla kemikleşmiş.
Adaylar bugün çok dar olan bir kararsız kitle (yüzde 6-7) için mücadele ediyor ve kendi mahallelerini mümkün olan en geniş katılımla sandığa götürmeye çalışıyorlar.
Hal böyle olunca mevzular yankı odalarının dışına taşamıyor ve gerçek, canlı bir tartışma ortamı yaratılamıyor.
Başkanlık tartışmasını yöneten gazeteciler bile birer maske gibi. Robotlaşmış bir ses tonuyla konuşuyor ve ekranda minumum görünüyorlar.
Bu sınırlayıcı, şartlayıcı alabildiğine ağır koşullara karşın Kamala Harris, çok derli toplu bir sınav verdi.
Demokratlar için Biden’la başlayan macera, beklenti çıtasını öyle aşağıya çekmişti ki Harris’in özgüvenle Trump’a elini uzatıp “Ben Kamala!” demesi bile heyecan dalgası yarattı.
Trump, Biden karşısında kampanya dahi yapmak zahmetine bile katlanmaksızın seçimleri gözü kapalı almak fikrine belli ki kendisini şartlamıştı.
Karşısında hiç hesapta olmayan bir rakip olarak gördüğü Harris’e karşı şapkasından bakalım kedilerden başka ne çıkaracak?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- Yıkılması gerekiyor!
- Erdoğan belayı satın aldı
- Ünlü markanın adı bir kez daha listede!