Necati Özkan

Asrın beceriksizliği

13 Şubat 2023 Pazartesi

Karşımızda artık ne yaptığını bilmeyen, yönetme kabiliyetini tümden kaybetmiş ve stratejik akılla iş yapamayan bir yapı var. Son referandumda 2.5 milyon mühürsüz oyun geçerli kabul edilmesiyle, hile ve hukuksuzlukla kurulan bu gayri meşru yapı, bugün milletçe yaşadığımız büyük yıkımın asli sorumlusudur. 

Bu yapı bundan 22 yıl önce işbaşına geldiğinde toplumsal ve siyasal bir “davaya” sahip görünüyordu. Dünyanın ve Türkiye’nin gerçeklerini anlamaktan uzak olsalar da ülkenin kurucu değerlerine karşı intikamcı duygularla işler yapsalar da “davaları” nedeniyle saygı duyulacak bir yapı gibi görünüyorlardı. 

Ama zaman geçtikçe ne davalarında ne yöntemlerinde ne de iş yapma biçimlerinde saygı duyulacak yanlarının olmadığı anlaşıldı. Ahlaki, vicdani ve siyasi olarak ülkeye çökmüş bir kâbus gibiydiler. Yine de toplumun bir kısmı pragmatizmleri, iş yapar görünmeleri ve popülist siyasetleri nedeniyle bu yapıya destek verdi. Diğer kısmı ise vicdansızca ve vahşice kullandıkları güç ve yaydıkları korku nedeniyle sessiz kalmayı tercih etti. 

Ama bu büyük depremle birlikte beceriksizlikleri tüm çıplaklığıyla ortaya çıktı. İstişare, karar alma ve aksiyona geçme konusundaki hatalarının faturasını, muhtemeldir ki kurtarabileceğimiz on binlerce canı enkaz altında bırakmış olarak ödüyoruz. 

Bu büyük deprem, tek merkezli bir yapı olarak kurulmuş olan AFAD’ın organizasyon stratejisinin de yanlış olduğunu ortaya çıkardı. Yöneticilerinin liyakatsizliği elbette ki büyük sorun ama asıl mesele teşkilat yapısı! Ankara merkezdeki karar vericilerin uzaktaki il ve ilçelerin mahalle mahalle realitesini anlaması, felaketin detaylarını kavraması ve harekete geçmesinin imkânsızlığı, aradan günler geçmesine rağmen bile durumu kavrayamayacağı ortaya çıktı. Afetleri yönetmekten sorumlu bu teşkilatın kendi binalarının bile yerle bir olması konusu cabası.

Yine Emasya protokolünün ortadan kaldırılmasının yanlışlığını gördük. Felaketlerin yönetiminde, yerel yönetimlerin, bölgedeki mülki ve askeri otoritelerle kendiliğinden ve derhal harekete geçmesinin ne denli yaşamsal bir mekanizma olduğu bir kez daha anlaşıldı. 

Ahlaki ve vicdani üstünlüğünü yitirmiş bu yapı yine ve sadece algıyla meşgul. “Türkiye Yüzyılı” diye yola çıktılar ama “Asrın Felaketi”ne geldiler. Başlattıkları “Asrın Felaketi” kampanyasıyla yapmak istedikleri algı toplumsal refleksle saatler içinde kaldırıldı. “Türkiye Tek Yürek” diye başlattıkları kampanyada yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının, markaların ve milletin kendiliğinden yaptığı yardımların üstüne konma çabaları anında ifşa oluyor. 

İşte bu yüzden en yetkili ağızdan tehdit ve korku dilini kullanıyorlar. Bu yüzden internete ve sosyal ağlara getirdikleri kısıtlama nefrete ve kızgınlığa dönüşüyor ve derhal geri adım atıyorlar. Artık asrın beceriksizliği tüm çıplaklığıyla görülüyor. Ve yalın gerçek o denli acı, o denli büyük ve o denli unutulmaz ki algı kampanyaları işe yaramayacak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Öfke ve değişim 12 Haziran 2023
Nasıl oldu? 30 Mayıs 2023
Yakın elmalar 22 Mayıs 2023

Günün Köşe Yazıları