Necati Özkan

5.5 milyon yabancı

26 Eylül 2022 Pazartesi

Türkiye en fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülke olmaya devam ediyor. Eylül 2022 verileriyle ülkemizde “Geçici Koruma” statüsü altında 3 milyon 655 bin 157 Suriyeli var. Suriyelilerin yaklaşık 100 bini yasal oturma iznine sahip, bir diğer 100 bini ise vatandaşlık statüsü kazanmış durumda. Sınırlarımız dahilinde Irak, Afganistan, İran ve Somali gibi ülkelerden 368 bin 230 sığınmacı ve mülteci daha var. Ayrıca Rusya, Ukrayna, Almanya, İngiltere ve Hollanda gibi ülkelerden oturma ve/veya çalışma iznine sahip 1.4 milyon yabancı uyruklu daha Türkiye’de yaşıyor. Bir diğer ifadeyle en az 5.5 milyon yabancıya ev sahipliği yapıyoruz. 

2011 yılında patlak veren iç savaşta, AKP iktidarı Yeni Osmanlıcılık hayalleriyle “açık kapı politikası” uyguladığı için göçe zorlanan Suriyelilerin yüzde 55’ini kabul etmek zorunda kaldık. 2011 öncesinde sadece 59 bin yabancı sığınmacı ağırlarken, bugün 4.1 milyon sığınmacıyı ağırlıyoruz. Hukuken Suriyelilere barış sağlanana kadar Türkiye’de geçici kalma hakkı verilmişti, ancak geçicilik kalıcı hale geldi. 

Sığınmacıların Suriye sınırına yakın mülteci kamplarından çıkmalarına göz yumulmasıyla sorun boyut değiştirdi. Bugün Suriyelilerin sadece yüzde 1.3 yani 48.128 kişi Göç İdaresi Başkanlığı tarafından yönetilen yedi geçici barınma merkezinde kalıyor. Çoğunluk Türkiye’nin 81 iline dağılmış durumda. Rakam vermek gerekirse 552 bini İstanbul, 466 bini Gaziantep, 384 bini Şanlıurfa, 370 bini Hatay, 257 bini Adana ve 244 bini Mersin’de yaşıyor. 

HAKİKATLE YÜZLEŞELİM

Cumhurbaşkanı başta, her seviyeden iktidar sözcüleri Suriyeliler için ne kadar “geçici misafir” derse desin, bilmeliyiz ki Suriyeli mültecilerin ezici çoğunluğu Türkiye’de kalacak. Muhalif liderlerin “Suriyelilerin huzur içinde geri gönderileceğine” ilişkin vaatleri de birer temenniden ibaret. 

Çünkü pek çok muteber araştırma durumu tüm çıplaklığıyla tarif ediyor. Örneğin Suriyelilerin yüzde 65’i Suriye’ye dönmeyi asla düşünmediklerini söylüyor. Her dört Suriyeliden biri Esad’ın iktidardan uzaklaşması halinde geri dönmeyi kabul edeceğini söylüyor. Sadece yüzde 5.9’u Suriye’de güvenli bölgelere geri döneceklerini belirtiyor. 2018’den bu yana sadece 46.822 Suriyelinin geri dönmüş olması da bu durumu doğruluyor. 

Suriye’den yeni sığınmacı gelmese de yüksek doğum oranlarıyla Suriyeli nüfusu hızla artıyor. Çoğu 8-10 yıldır burada yaşıyor ve yeni bir hayat kurdu. Bir kısmı ekonomiye entegre olmayı başardı, geri kalanlar da Türkiye’yi evi olarak görmeye başladı.

VATANDAŞ RAHATSIZ

Peki vatandaş? Vatandaşların yüzde 82’si Suriyelilerle ortak kültürel bağın olmadığını düşünüyor. Yüzde 72’si Suriyeli mültecilerin Türkiye’nin sosyo-kültürel yapısına zarar vereceğine inanırken yüzde 74’ü mülteciler nedeniyle toplumun bozulacağını düşünüyor.

Sığınmacıların Türkiye’de kalmalarını kolaylaştıran en önemli faktör kayıt dışı ekonomi. Kayıt dışı ekonomi, Suriyelilerin çalışma izni almadan iş bulmalarına, işletme kurmalarına ve geçimlerini sağlamalarına imkân sağlıyor. Bu da dar gelirli vatandaşlar için rekabetin ve nefret duygularının yükselmesi demek. 

Çoğu yurttaş eğitim, sağlık, belediye hizmetleri gibi kamu hizmetlerinden Suriyelilerin ücretsiz yararlanmalarından rahatsız. Düzenli veya düzensiz ayni veya nakdi destekler almaları ve kurdukları işletmelere sağlanan muafiyetler gerilim yaratıyor. Suriyeliler artan kira ve ev fiyatlarının, düşük ücretlerin ve işsizliğin nedeni olarak görülüyor. Yüksek doğum oranları ulusal kimliğe yönelik tehdit olarak algılanıyor. Bazı şehirlerde ve semtlerde gerilim yükseliyor, çatışma çıkıyor.

NE YAPMALI?

Sivil toplumun katılımı ve desteğiyle orta ve uzun vadede çatışma ve nefret söylemiyle mücadelenin yolları aranmalı. Bu çok boyutlu ve kalıcı sorunu yönetmek ve çatışma risklerini azaltmak için bir “Göçmen Bakanlığı” kurulmalı. İktidar, verileri saklamadan sorunun asıl yükünü taşıyan yerel yönetimlerle işbirliği yapmalı ve belediyelere finans desteği sağlayarak sosyal uyumu hedeflemeli.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Öfke ve değişim 12 Haziran 2023
Nasıl oldu? 30 Mayıs 2023
Yakın elmalar 22 Mayıs 2023

Günün Köşe Yazıları