Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yardıma muhtaç bir Kızılay!

13 Nisan 2023 Perşembe

14 Mayıs seçimlerine bir ay kala AKP iktidarının Türkiye’ye nelere mal olduğunu anımsatan yayınlarla karşılaşıyoruz. Genel anlamda Türkiye’de toplumsal hafızanın 4 aylık olduğu kabul ediliyor. Bu bağlamda seçmen sandığa giderken olağan koşullarda son aylardaki yaşadıklarına ve gözlemlerine dayalı karar verecek.

AKP iktidarı döneminde aşı fabrikasının kapatılıp, salgından sonra aşı bulma yarışının yapılması...

Devlet Planlama Teşkilatı’nın kapatılıp, Saray’da çuvallama strateji başkanlığının kurulması...

Afet İşleri Genel Müdürlüğü’nün ve Sivil Savunma Genel Müdürlüğü’nün kapatılıp yerine Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı’nın (AFAD) kurularak AFAD’ın da afetlik hale gelmesi...

Unutulmaması gerekenler arasında...

Bir de korunan ama içi boşaltılan ya da başkalaştırılan kurumlar var...

Bunların başında da Kızılay geliyor.

***

Ankara’nın en ünlü semti neresidir, diye sorulsa, sanırız pek çok kişinin vereceği yanıt şu olacaktır:

Kızılay...

Kızılay adını gerçekten Kızılay’dan alır. Temelleri 1865’te atılan Kızılay, Kurtuluş Savaşı’nda da önemli sorumluluklar üstlendi. 1920’lerin başında ilk yardım taburu bugün Kızılay semtinin olduğu yerde kuruldu. Devamında burada çok güzel bir Kızılay binası inşa edildi. Yok ettiğimiz pek çok mimari hafıza ve hazine gibi bu bina da gitti yerine Kızılay AVM geldi. 

Kızılay’ın Anadolu’da Ankara’daki benzer pek çok değeri var. Toplumumuz Kızılay’ı her şeyini gözü kapalı bağışlayabileceği ortak bir değer olarak görür. Ne yazık ki Kızılay’ın bugünkü yöneticileri bağışlanmaz bir densizlikle kurumu tartışma konusu haline getirdiler. Arkadaşımız Murat Ağırel’in ortaya çıkardığı çadır ticareti Kızılay’ı da enkaz altında bıraktı. Deprem bölgesine varını yoğunu dökmesi, tüm yardımseverleri bölgeye yönlendirmesi gereken Kızılay, Haluk Levent’in bir an önce yardıma koşma heyecanını paraya çevirmiş!

Kızılay başkanı her şeyi “‘Kınık’samış” olmalı ki bir yandan ben istifa edersem kurum çöker diyor, bir yandan çadır satışından haberim yoktu diyor!

Hangisi doğru?

Her biri ötekinden vahim!

Şimdi Kızılay halkın gözünde öyle bir itibar kaybı ile karşı karşıya ki kan bağışında sıkıntı var. 

Güven bir kullanımlıktır. Kayboldu mu geri gelmez. 

Hükümet halka, “Paranızı TL’de tutun” derken döviz alan Kızılay...

Şirketleşmekten öte holdingleşen Kızılay...

Yöneticileri vicdanları huzursuz edecek kadar huzur hakkı alan Kızılay...

***

Şubat ayının ikinci yarısı boyunca deprem bölgesine gidişlerimizde kocaman kazanlarda yüzlerce kişiyi doyuracak yemekler yapıp dağıtan yerler vardı. O kocaman sahra hizmetine de uygun kazanların Kızılay gibi işlevi buna uygun kurumlarda olması olağandır. 

Ancak bu dağıtımı yapanların tepesinde kocaman, kamuoyunda adı fazla bilinmeyen derneklerin adı vardı. 

Kızılay’ı ise göremedik. O gün aklımıza şu geldi:

Acaba Kızılay gibi kamu hizmetine yönelik kurumların olanakları, bu iktidar odaklı derneklere verilip onların öne çıkması mı sağlandı?

O gün “Bu kadar da olmaz” demiştik ama son haberlerden sonra akla her şey geliyor.

Kızılay hepimizin. Kan bağışlayalım.

Ama Kızılay’ı bu hale getirenleri sandıkta bağışlamayalım!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024
Çekin elinizi! 19 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları