Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sokrates’in zindanında!

08 Ağustos 2023 Salı

Merdan Yanardağ’ın hapisliği birinci ayını doldururken Atina’da Sokrates’in 2500 yıl önce konduğu zindanın önündeydim. Dönüşte Barış Pehlivan’ın beşinci kez hapse girme durumu karşıladı bizi!

İnsanlık tarihi bir bakıma iyiyle kötünün, savaşla barışın, gerçekle yalanın çatışmasıdır.

Bütün mesele doğru yerde olmak, doğru yerde olduğunu bilmek. O zaman hapis de insana vız gelir daha ötesi “cezalar” da.

Sokrates, zehir içerek ölüme mahkûm edildiğinde eşi seslendi:

-Seni haksız yere ölüme mahkûm ettiler!

Sokrates gülümseyerek yanıt verdi:

-İyi ya... Ya haklı yere mahkûm etselerdi!

Aradan binlerce yıl geçti, düşünceden suç üretme suçu ne yazık ki geçmedi! Sokrates’i yargılayan hâkimlerin kararı 2012 yılında temsilen kaldırıldı, yok oldu. Ama Sokrates yaşamaya devam ediyor!

***

Atina’da görülecek yerler sıralamasında başta Akropol geliyor. Her gün binlerce turistin sıraya girerek ziyaret ettiği Akropol’e sırtınızı dönüp gün batımına doğru başka bir tepeye tırmanmaya başladığınızda 300 metre kadar sonra Sokrates’in ölümüne dek hapsedildiği kabul edilen taşlara oyulmuş zindan sizi karşılıyor. Önünde, üstünde seyrek zeytin ve çam ağaçları, etrafında kayalar... Yan yana üç hücreden oluşuyor. Kayalara oyulduğu için mağara havası da var.

Milattan önce 399 yılında 70 yaşına bastığında bu zindana konan Sokrates’in “ağır” suçları şunlardı:

-Gençlerin kafasına zehirli fikirler sokmak.

-İktidar buyruklarına ters önermelerde bulunmak.

-Dini, Atina yönetiminin istediği şekilde yaşamamak!

Ne kadar tanıdık değil mi?

Egemenler, Sokrates’in kolay kolay uslanmayacağını bilir ama bütün mesele onun peşinden gidenleri, sözünü dinleyenleri pes ettirmektir! Ölüme mahkûm edilmeden önce tutukluluk süresinin Atina’nın biraz dışındaki hapishanede geçmesini istemezler. Şöyle herkesin göreceği, ibret alacağı bir zindanın daha “yararlı” olacağını düşünüp bugün dış kısmı ziyarete açık “ibretlik” yeri yaparlar. Zindan... Adı üstünde günün büyük bölümünde güneş almıyor. Sabah gün doğumundan bir süre sonra ışığın doğrudan içeri girdiğini söylediler. Ertesi gün o saatte gidince gerçekten güneş tam Sokrates’in gözüne gelecek açıdaydı.

Sokrates 2500 yıldır bu zindandan güneşe doğru haykırmaya devam ediyor:

“Bildiğim bir şey varsa o da bir şey bilmediğimdir...”

***

Sokrates’in zindanına daha sonra mahpus kondu mu?

Buna ilişkin kesin bilgi yok ama şu var:

İkinci Dünya Savaşı sırasında Atina’nın da bombalanma tehlikesine karşı kentin müzelerinde yer alan hazine değerindeki eserlerin en iyi korunabileceği yerin burası olduğunu düşünmüşler. Bir süre burada saklamışlar.

Düşünceye bomba işlemez ama tarih gösteriyor ki “düşünce suçu” işleyenlerin konduğu yere de bomba işlemiyor!

2500 yıl önce, “Gençlere önce öğrenmeyi öğretin” diyen Sokrates’in öğrencilerinden Platon, onun mahkeme önündeki savunmasını yazıya döktü.

Sokrates’in Savunması, bilgiyi savunmak, doğru bildiğini söylemek, egemenler karşısında boyun eğmemek, onursuzca yaşamaktansa onurlu bir şekilde ölüme yürümektir.

Zaten mahkeme önündeki son sözü de buydu:

-Ben ölmeye gidiyorum!

Binlerce yıldır değişmeyen gerçek:

Doğruları söyleyenleri zindana atabilirsiniz, hatta öldürebilirsiniz...

Ama yenemezsiniz!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları