Evdeki hesap çarşıya uymaz sözünün siyasetteki somut karşılığı şudur: Genel merkezdeki hesap tabana uymaz!

Bunu İYİ Parti bağlamında Samsun’da yaşayarak gördük.

Geçen hafta sonu Tüyap Kitap Fuarı için Samsun’daydık. CHP’nin il kongresi vardı. Kitap fuarına aceleyle uğrayıp, “Kongreye yetişeceğiz” diye koşuşturanlar oldu. Beş aday yarıştı. 14- 28 Mayıs’ın tortusu geçmemiş ama CHP kadroları için heyecan üretmek de zor değil. Her şey geleceğe yönelik bir umut ışığına bakıyor.

Büyük dedesinin Atatürk’ü Samsun’da karşılayanlardan olduğunu gururla söyleyip, bunu bayrak gibi taşıyan ak saçlı “genç”, CHP’nin bu şehre bir başka gözle bakması gerektiğini anımsatıyordu.

***

İYİ Parti’nin Samsun kurucu il başkanı Ömer Süslü standa ziyaretimize geldi. Süslü, 2018’de parti çalışması sırasında kaza geçirmişti. Haberlerden anımsıyoruz. Kaza ne yazık ki iz bırakmış. Boyundan aşağısı felç ama beyin koşmaya devam ediyor. Eşiyle kitap fuarına gelmişler. Kitap yüklerini artırdık. Süslü yaşamdan kopmamış, gelişmeleri dikkatle izliyor.

Değişik zamanlarda üç dört İYİ Partiliyle karşılaştık. Kimini rozetinden kimini söyleminden tanıdık. Başlangıçta tavandaki buzlanmanın tabanı etkilemiş olabileceği düşüncesiyle dikkatli selamlaştık ama sohbetin devamı sıcak geldi. Hiçbirinde mesafe yoktu. Kaygılar ortaktı. Yer yer CHP’nin iç işi onların da iç işi olmuş ama olacak o kadar! CHP’nin iç işi kimin işi değil ki!

Hemen tümünün ortak bakışı şu:

- Erdoğan’la Bahçeli’nin her adımı ortak attığı bir ortamda tek başına hiçbir muhalefet partisi başarılı olamaz.

CHP’nin Samsun’da önde gelen kadrolarıyla durumu paylaştık. Onlar da yaşadıklarını şöyle özetlediler:

- Samsun’da muhalefetin güçbirliği yapması halinde kazanabileceği belediyeler var. İYİ Parti’den kimi arkadaşlar adaylıklarını fısıldayıp, “Siz ne dersiniz” diye soruyorlar. Biz de aralık ayını bekleyin diyoruz!

Özellikle Ege’de tanık olduğumuz tablo şuydu:

İktidar karşıtlığında en az CHP’liler kadar kararlılar!

Samsun’da da benzer gözlemi edindik.

O nedenle parti genel merkezinin, “Ben yaptım oldu” diyebileceği bir rahatlık yok!

İYİ Parti Ankara İl Başkanı Faruk Köylüoğlu’nun, “Mansur Yavaş’ın kaybetmesi için çalışamam” deyip istifa etmesi münferit bir olay olarak görünmüyor.

Bize ulaşan bilgilere göre İYİ Parti Genel Merkezi’nde bu gerçek algılanıyor!

***

Kitap fuarından birkaç porte ile noktayı koyalım.

Çocuğu imam hatip lisesine giden bir baba kitap almak değil ama sohbet etmek için geldi. Sözünü şöyle bağladı:

“Bu iktidar beni Atatürk’e yaklaştırdı. Eksik olmasın!”

Kız imam hatip lisesinden 80’lerde mezun olmuş bir doktor, bu liselere özellikle kızların alınmasını yanlış bulduğunu söyledi, devam etti:

“Bizim dönemden bir grup arkadaş orada bize biçilen hayatı kabul etmedik. Göreceksiniz, orada dayatmaları reddeden kuşaklar çıkacak...”

Sohbetin tümünü yazmak isterdik. Onun endişesi yok, “Açık açık yazın” dedi ama biz onun adına endişe ettik!

Bu yıl mübadelenin de 100. yılı. Samsun bundan payını yüksek alan illerimizden. Zira Samsun’dan da Yunanistan’a çok göç olmuş. Samsun’dan gidenler dernek kurmuş. Aklıma Kavala’dan Serez’e giderken okuduğum, “Nea Bafra” tabelası geldi.

Atatürkçü Düşünce Derneği standında konu şuydu:

- Millette Cumhuriyeti koruyacak, yüceltecek bilinç var... Bunu nasıl enerjiye dönüştürmeli?