Gezi davasının toplumda nasıl yankı bulacağı, böyle bir kararın hangi siyasi sonuçlar doğurması için alındığı tartışılırken en çarpıcı tepkilerden biri, eski AKP İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık’tan geldi. Kocabıyık’ın attığı Twitter mesajının tam metni şöyle:

“Bizimki de nasıl bir kader böyle! Tüm hayatımızda CHP’nin 1946’da yaptığı seçim hilesini tenkit ettik. 2019’da İstanbul’da bir benzerini biz yaptık. Hayatımız boyunca Menderes’i ipe çeken zalim hâkim ve savcılara lanet okuduk; şimdi onların benzerleri vicdansız hükümler kuruyorlar.

Hukuk dışı kararların hâkim ve savcıları bizi, hayatımızı adadığımız ne kadar kutsal değer varsa onları savunamaz hale getiriyorlar. Bu karar sahipleri mazide başardığımız her şeyi yıkıyorlar aslında. Bu yıkıma dur diyecek otorite bellidir ve ondan imdat istiyoruz.

Yazdıklarımı kimse başka yerlere çekmesin. AK Parti kuruluş beyannamesi benim yazdıklarımın referansıdır. Biz bu partide fikirlerimizi her zaman özgürce söyledik ve söyleriz. Yazdıklarım ilkeseldir.”

***

Bu mesajlar aslında AKP içinde pek çok kesimde yankılanan tepkinin dışa vurumu. Lütfi Elvan’ın Maliye Bakanlığı’ndan, Abdulhamit Gül’ün Adalet Bakanlığı’ndan affedilmesi “sessiz” gibi görüldü ama AKP içindeki etkisi farklıydı. 

Elvan’ın yerine gelen Nebati, geminin karaya oturduğunu anlatamadığı için, “Gerekirse gemiyi karadan da yürütürüz” dedi. 

Binali Yıldırım gelinen noktanın çok kötü olduğunu söyleyemediği için, “İlk 16 yıl iyiydi” dedi.

Gül, adaleti darmadağın eden adımları kabul etmediği için yeniden Bekir Bozdağ geldi.

Kocabıyık, mesajlarıyla iktidar içindeki ve çevresindeki fay hatlarının hayli derin olduğunu ortaya koydu. Buna Saray’ın tepkisiz kalması beklenemezdi. Eşi Uşak Valisi Funda Kocabıyık merkeze çekildi. 

Kocabıyık, mesajlarının üzerine bir başka değerlendirme yapmaktan yana değildi. Demokrasi mücadelesinin ne kadar zorlu olduğunu vurguladı, bu mücadelede her türlü zorlukla karşılaşmanın doğallığına değindi. Elbette sözlerinin de arkasında. Zaten o mesajların özellikle 2019 İstanbul seçimlerden beri süregelen bir doluluğun taşması olduğu anlaşıyor.

Kocabıyık, vicdanını yitirmemiş gazeteci kökenli bir siyasetçi. Ergenekon davaları süresince başta o dönem yöneticisi olduğu Yeni Asır’da olmak üzere pek çok ortamda tutuksuz yargılamadan yana olduğunu açıkça ortaya koymuştu.

***

Bernard Shaw diyor ki:

“Demokrasi yazılması kolay, oynanması zor bir oyundur.”

Kocabıyık’ın vurguladığı gibi AKP’nin kuruluş bildirgesinde tarif çok güzeldi. Gelinen noktanın özetini dün yolunuzu kesen bir emekli yaptı:

- Aslında ona sadece bir oy çıkması lazım. Eşinin bile oy vermemesi gerekli.

Sokaktaki hava bu. 

İktidar seçime giderken ekonominin ikinci planda kaldığı bir gündem istiyor ama gözlemimiz şu:

Öyle bir ekonomik yıkım var ki, hiçbir şey bunu unutturmayacak!