Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Hangi pranga?

07 Ekim 2023 Cumartesi

Erdoğan’ın yeni anayasa imal edilmesine ilişkin kurduğu cümleler o kadar cezbedici ki insanın “Haydi hemen başlayalım, prangalardan kurtulup uçsuz bucaksız özgürlüklerde koşalım” diyesi geliyor.

Şu cümlelere kim hayır der:

- Tüm milleti kucaklayan, herkesin kendisini bulacağı bir anayasa yapalım...

- Kapsayıcı olsun, geniş-dar, kısa-uzun, şeklinin nasıl olacağına bütün partiler otursun birlikte karar versin...

- Cumhuriyetin 100. yılında darbe anayasası prangası Türkiye’ye yakışmıyor...

- Kapımız herkese açık. Hiçbir önyargımız yok, herkes kendi önerilerini ortaya koysun. Meclis’te grubu olsun olmasın davetimiz herkese...

Yeniden altını çizelim, bu cümleleri Pollyanna değil, Erdoğan kuruyor. Okudukça okuyasımız geldi. Meclis başkanı da Erdoğan’ın özel temsilcisi olarak bütün partilerle temasa başladı bile...

***

Madalyonun görünen yüzü böyle. Öteki yüzü ise şöyle:

Bu anayasada gerçekten de Erdoğan’ın “pranga” dediği, çok zorlu engeller var. Düşünsenize anayasa madde 90. Ne diyor?

Uluslararası anlaşmalar kanunların üstündedir.

Erdoğan için TBMM’den kanun çıkarmak, gerektiğinde değiştirmek kolay iş. Ama uluslararası anlaşmalar öyle değil. “İster uyarım ister uymam” diyemiyorsunuz. Deseniz bile anlamıyorlar, bir sürü laf ediyorlar. İşte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları. İlle uyman gerekir diye bastırıp duruyorlar. Bu pranga değildir de nedir?

Sonra bu “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözü güzel ama eksik. Devamının şöyle gelmesi gerekir:

“Millet, egemenliğini, seçilmiş cumhurbaşkanı aracılığıyla kullanır.”

Böylece Saray’ın millet adına bütün egemenliği kullanması sağlanmış olur. Şimdi TBMM var. Milletin egemenliği burada vücut buluyor. Bu da kabul edilemez bir pranga!

Bir de fiilen ortadan kaldırılan ama kâğıt üzerinde de olsa arada bir anımsatılan prangalar var. Koymuşlar; basın hürdür, sansür edilemez! Elbette hür, buna anayasada yer vermenin ne gereği var. Tüm basın Saray’ı destekleme hürriyetini kullanıyor zaten. Bunun dışındakiler için terörle mücadele kanununu işletirsin, olur biter. Pranga ayağına dolanmasa bile anayasa maddesinde yazıyor olması, insanı germeye yetiyor. 

Niye olsun canım. 

Sonra “değiştirilemez madde” de neyin nesi? Biz bütün değiştirilemezleri değiştire değiştire gelmişiz. Anayasaya bakıyorsun, ilk 4 maddenin önünde duvar var. Yıkın kardeşim duvarları...

***

Gerçek niyetin, kara mizaha buladığımız yukarıdaki maddelerin olduğu bir sürecin içindeyiz. 

Saray bunların ille de yaşama geçmesini istiyor mu?

Bunun yanıtı Erdoğan’ın 12 Eylül 2023’te Ulucanlar Cezaevi binasındaki anayasa konuşmasında vardı. Şöyle dedi:

- Olursa olur, olmazsa olmaz!

Konuştuğunuz konu emekli maaşı olsa, istediğin gibi at-tut. Ama anayasadan söz ediyorsunuz. Ne demek olursa olur, olmazsa olmaz?

Şu demek:

Tıpkı 12 Eylül 2010’daki gibi halka çok cazip gelecek maddeler de koyacaklar. CHP, yeni anayasa yapımının bugünün konusu olmadığını söylediği an, “Bakın bakın Ce Haa Pe zihniyeti halkın yararına olan bu maddenin anayasada yer almasını istemiyor” diyecekler.

Yer yer geçerliliği olsa da CHP’nin bu kadar ucuz siyaset oyununa boyun eğeceğini sanmıyoruz. 

AKP, Cumhuriyetin 100. yılında Cumhuriyet değerlerinden kurtulmak istiyor. 

Hepsi bu...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

CHP’ye operasyon! 31 Ekim 2024
30 Ekim 1923! 30 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları